Adel(+18)

~21~

Alkış sesleri yükseldi. Ama çok sessizdi. Çünkü bütün seslerin arasında duyduğum tek şey "kızım" oldu. Bunu duymamla bütün kalabalık kayboldu. Tek bir kişi dışında. Bu o gördüğüm silüetti. Annemdi.

Ona doğru koştum. Ama ben koştukça uzaklaşıyordu. Gözyaşlarımı silip "Anne!" diye koşuyordum. O ise "Kaç" diyordu. Sadece kaç. "Neden anne" dedim. "Babandan.." diye fısıldadı. Ama sesi yankılı gibi tüm beynimde yankılandı. "Ne??" dedim ama artık annem yoktu. Her yer karanlıktı. "Anne? ANNE!!" diye bağırdım ama cevap yoktu.

Omzuma dokunan elle yerimden sıçradım. Bütün kalabalık beni izliyordu. Yanımdaki sunucu "İyi misiniz?" dedi. Hiç bişey diyemedim. Başım dönmeye başladı ve iki elimle kürsüye tutundum. Kafamı kaldırdığımda gördüğüm herkesin endişeli gözlerle bana baktığıydı. Ve Brianın iğrenç sırıtışı.

—————

Uyandığımda odamdaydım. Babam Taylor ve Brian da yanımdaydı. Babam uyandığımı görünce "Kızım. İyi misin? Neyin var bir yerin ağrıyor mu?" Dedi. Ardından Taylor hemen "İyi değilsen hastaneye gidelim bir şeyin var mı?" dediler.

Gözlerimi ovuşturup yatakta oturur biçimde kalktım. Acayip başım ağrıyordu. Başımı tutup "Noldu?" dedim. Babam da "Bişey olmadı güzelim. Küçük bi kaza. Başın mı ağrıyor?" dedi. Kafamı salladım.

Sonra Taylor "Sen sahnedeyken konuşmanın ortasında durdun. Gözünü bir yere sabitlemiştin. Birini mi gördün diye oraya döndüm. Hiçkimse yoktu. Sonra sunucu sana bişeyler sordu ama cevap vermedin. Sonra da bayıldın" dedi.

"Ne?" diyip yüzüne baktım. Sonra "B-ben gördüm" dedim. Brian "Ne gördün??" dedi. Ona döndüm. Aklıma bayılmadan önce bana bakıp kötü kötü güldüğü geldi. Sonra Taylor "Adel ne gördün?" dedi.

Annemi demedim. Çünkü bana inanmayacaklardı. "R-rüya. Rüya gördüm." dedim. Taylor "Peki şimdi daha iyi misin?" dedi. Evet anlamında kafamı salladım.

Babam "Hadi sen dinlen güzelce" dedi ve çıktılar. En son Brian çıkarken döndü ve gözlerime baktı. Sonra baştan aşağı beni süzüp çıktı. Hemen yatağımdan kalkıp pijamalarımı giydim. Kenimi banyoya atıp aynanın karşıdına geçtim.

Soğuk suyla elimi yüzümü yıkadım ve akan makyajımı sildim. Beynimde annemin "kaç" demesi yankılanıyordu. Bu saçmalıktı. Babamdan neden kaçıyım ki.

Düşünmekten yorulup kendimi yatağa attım. Uyumaya çalıştım ama o an gözümün önüne gelip duruyordu. Biraz kendi başıma oyalandıktan sonra aşağı indim.

İndiğimde babam yoktu. Taylor ve Brian karanlıkta film izliyorlardı. Çaktırmadan mutfağa gidip dolabı açtım. Atıştırmak için bişeyler hazırlarken Taylorla Brian geldi. Taylor "Ben kaçtım" dedi. Bu Brianla tek kalacağımız anlamına geliyordu ve hiç iyi bir fikir değildi.

O yüzden Taylor çıkmadan önce odama gitmek için hızlandım. Taylorla vedalaştıktan sonra o kapıya gitti ben de odama doğru ilerledim. Brianla da kapıda vedalaştılar. Sonra Brian kapıyı kapatıp içeri geçti. Rahatlamış odama geçerken sendeleyip düştüm. Tabak da kırılmıştı ve elimi kanatmıştı.

Brianın ayak sesleri yaklaşınca "Hay sakarlığını sikeyim adelin" dedim. Brian hızla gelip "İyi misin" dedi. Ben de kalkıp "iyiyim sorun yok içeri gidebilirsin" dedim. Elim çok derin kesilmişti ve bir iki damla kan yere damladı.

Brian görünce "Elini kesmişsin gel" dedi. (Ciddi mi diyon yaw allahalla işe bak eli kesilmiş). Dağılan parçaları toplamak için eğildim. Brian kolumdan tutup "Bırak toplarız orayı sonra. Gel elin mikrop kapacak" dedi ve banyoya sürükledi.