Uzun bir yolculuğun ardından babamın yurt dışında kaldığı eve geldik. "Ne kadar burdayız" dedim. Babam da "Neden? Sevmedin mi burayı?" dedi. "Hayır çok seviyorum. Hatta iyi ki geldik. Ama eşyalarım ve yedek kıyafetlerim yok" dedim. Babam gülerek "Merak etme bitanem. Ben hallettim hepsini" dedi. Ben de gülümsedim. Burayı seviyordum ve geldiğimiz için sevinmiştim. Arabadan inip beraber eve girdik.
Kapıyı Jolie açmıştı. Beni görünce elleriyle yanaklarımı tutup "Ahh Adelin! Hepimizi çok meraklandırdın canım!" dedi. Şaşkın şaşkın onu izlerken sarıldı. Bıraktıktan sonra babamla içeri geçtik.
Baya şaşırmıştım. Daha önce hiç böyle davranmamıştı. Hasta falan olabilirdi. Ya da babamın yanında yalakalık yapıyordu. (Vay oeospu) Boşverdim ve yukardaki odama çıkacaktım. Bu sırada babam seslendi. "Adel! Gel seni biriyle tanıştırıcam!" dedi. "Hemen geliyorum" dedim ve yukarı çıkıp eşyalarımı odaya bıraktım.
Hızlı hızlı aşağı inip babamların yanına gittiğimde artık yaşayan bir ölüydüm. Gördüklerim karşısında donup kalmıştım ve nefes alma yetimi kaybetmiş gibi olmuştum.
Babam "Bu Brian. Jolienin oğlu" dedi. Duyuyordum ama tepki veremiyordum. Çünkü bu çocuk yani Brian uçakta arkada beni taciz eden çocuktu.
Babam hâla bişeyler diyordu. Duyuyordum ama tepki veremedim. En son babamın Adel diyip önüme el sallamasıyla kendime geldim. Babam "İyi misin? bir sıkıntı yok demi?" dedi. Ben de "H-hıhı iyiyim iyiyim" diyip kafamı salladım.
Karşımdaki ise elleri cebinde sırıtarak bana bakıyordu. Halinden gayet memnun görünüyordu. Ben ona dönünce elini uzattı ve "Ben Brian. Senin adın ne?" dedi gülerek. Senin adın ne derken dalga geçer gibi bastırarak söylemişti.
İstemeyerek elini tuttum "Adelin" dedim tepkisizce. Sonra geri elini bıraktım. Yukarı çıkmak için giderken babam "Gitme yemek yiycez" dedi. Ona dönüp "Yorgunum babacım dinlenicem şimdi. Hem aç değilim siz yiyin" dedim gülümseyerek. "Tamam sen bilirsin" dedi. Ben de hızlı adımlarla odama çıkıp kendimi yatağa attım.
Bu nasıl olabilirdi? Tam kurtuldum derken şimdi burda da rahat yoktu. Ve Brian denen çocuğun beni rahat bırakmaya niyeti de yoktu. Çok moralim bozulmuştu. Biraz bekleyip MacBookumdan Netflixe girdim. Bişeyler izledikten sonra Mia aradı. Onunla yaklaşık 2 saat kadar konuştuk. Ve oraya döndüğümde her şeyi detaylı olarak anlatmam için söz verdirtti.
Biraz boş boş oyalandıktan sonra babam odaya geldi. "Bebeğim. Benim işlerim var. İstersen arkadaşlarınla dolaşmaya çıkabilirsin. Taylorun gözetimi altında tabiki. Seni tekrar kaybetmeyi istemiyorum çünkü" dedi ve yanıma gelip yanağımdan öptü. "Görüşürüz babacım" dedikten sonra babam çıktı.
Beş on dakika bekledikten sonra sıkılıp aşağıya indim. Taylor ve Brian ikilisi TVde oyun oynuyorlardı. Baya da samimi görünüyorlardı. Sonra Brian ile göz göze geldik. Atabildiğim en kötü bakışı attım ve gözlerimi devirerek mutfağa geçtim. Buzdolabından biraz çikolata ve bir bardak da süt alıp odama tekrar çıktım.
Bu sırada da Theon aramıştı. Kapıyı kilitledim ve aramasına cevap verdim. Daha önce arayamadığı için binlerce kez özür diledi. Sorun değil dememe rağmen bir şekilde telafi edeceğini söyledi. Biraz daha konuştuk. Theon beni eğlendiriyordu. Ve sayamayacağım kadar çok iyi misin sana bişey yaptılar mı diye sordu.
Sonunda iyi olduğuma inandırdıktan sonra vedalaştık ve kapattım. Daha fazla telefon görüşmesi yapmak istemiyordum. Çünkü sıkılmıştım. Ve gerçekten zaman geçmiyordu.
Telefonu bırakıp getirdiğim tabağı mutfağa indirdim. Taylor bana seslendi ama duymazlıktan gelip tekrar yukarı çıktım. Odaya girip kapıyı kapatacağım sırada Taylor içeri geldi. "Yanımıza gelmek istersen bir oyun konsolu daha takabiliriz" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adel(+18)
Storie d'amoreBabasının yıllar önce işlediği bir suç yüzünden başına gelmeyen kalmayan bir kızın hikayesi. Oku geç Abi başlarda cidden baya saçmalamışım ama sonlara doğru idare eder be 👉🏻👈🏻 Not: cringe 💋