1 hafta oldu vee sizi çok özledim, bölüm atayım dedim.💓
Bol bol yorumlarınızı bekliyorum, keyifli okumalarr🌼
💌
Yol boyunca elimi Peri'nin eline sıkıca kenetlemiş hiç ayırmamıştım. Sanki ona ne kadar sıkı sarılırsam, beni hiç bırakmayacak gibi hissediyordum. Sanki kanatlarım onu kafesimin içine alacak ve koruyacak gibi geliyordu. Ellerimizi dizlerinde birleştirdiğimde gülümseyerek gözlerimi için baktı. O o an onu saatlerce izleyebileceğimi fark ettim. Acaba onun hakkında bilmediğim ne kadar çok şey vardı.
Mesela en sevdiği yemek neydi? Gitmeyi en çok istediği şehir? En sevdiği arkadaşı, en sevdiği şarkı? Ya da en sevdiği hayvan? Kendi düşüncelerimle oyalanırken gözlerimi arabanın içinde tam karşımızda oturan Cerenle Çağrı'ya çevirdiğimde, Ceren'in bize ifadesizce baktığını gördüm. Neden beni sevmediyse, o kadar yıl kendini beni seviyor gibi göstermişti. Neden bunu bana yapmıştı? Kafamın içinde bir sürü cevaplanmayı bekleyen soru vardı ama bir yandan da hiç birini öğrenmek istemiyordum.
Arabanın durduğunu görünce derin bir nefes aldım. Gelmiştik, kimseye bir şey olmamıştı. Hızlıca arabadan inerek temiz havayı ciğerlerime çektim. Gözlerimle denize dalmışken Peri'nin arkadan sarılmasıyla irkildim. Öyle sıkı sarılmıştı boğulmamak için kolundan tutup, yanıma gelmesini sağladım.
"Burası çok güzel."
"Senin kadar değil." Dedim ellerimle çenesini tutup bana bakmasını sağlarken.
Ceren elinde sıkıca tuttuğu piknik çantasıyla yanımıza gelip Peri'nin koluna girmesiyle ikimizde afallayarak suratına baktık. Sanki Peri'yi yanımdan alıp uzaklaştırmak ister gibiydi.
Bataklığa batmak üzereyken bana hayatın istersek ne kadar güzelleşebileceğini göstermişti. Sevginin insanları iyileştirerek, umut tohumları ektiğini göstermişti. Kendi zihnim ona minnet ettiğini haykırırken Ceren'in konuşmasıyla, bakışlarımı ona doğru çevirdim.
"Peri burası harika bir yerdir. Hele birde gece göreceksin burayı. Yıldızlar gökyüzünden hiç eksik olmaz." Kırk yıllık arkadaşıymış gibi konuşmasıyla Peri de şaşkın şaşkın yüzüne baktı.
Benim Peri'ye baktığım gibi Peri'ninde bana bakmasıyla benlik bir şey yok demek adına omzumu silktim. Onlarla asla dost olmazdım, olamazdım. Peri'nin de olacağını zannetmiyordum çünkü bana yaptıklarını o da unutamazdı. En azından öyle umuyordum.
"Bak şuraya kilimi sereriz. Şuraya da ateş yaktık mı mis!" Çağrı'nın elini Ceren'in omzuna atarak konuşmasıyla gözlerimi devirdim.
Eski arkadaşlarımdan henüz kimseyi görmemiştim. Büyük ihtimalle onlarda arkamdan çok eğlenmişti, bana acıyan insanları gördüğünde dalga geçmişlerdi ama ben bu hayatta kimseye güvenmem gerektiğini en acı şekilde öğrenmiştim.
"Karadenizde gemilerin batmış gibi ne bu halin." Ceren'in söylediği şeye karşı dudağım aralandı. Dalga geçer gibi sorması yok muydu, ondan daha fazla tiksinmemi sağlıyordu.
"Gayet keyfim yerimde. Sevgilim gel biz biraz gezelim." Elimi Peri'ye doğru uzatarak elimi tutmasını bekledim.
Havada kalan elim bir müddet sonra Peri'nin eli ile buluştuğunda içimde tarif edemediğim kıpırtı başlamıştı.
Üzerimdeki montun cebine bir elimi yerleştirerek diğer Peri'nin elinde olan elimi de daha sıkı tuttum. Hava epey bir soğumuştu ama yine de Periyle bu soğukta gezmek bile iyi hissettiriyordu.
Bir müddet sahil kenarında el ele yürüyerek dalgaları seyretmiştik. Güneş yavaş yavaş kendini belli etmeye başlarken, gökkuşağı çıkmasıyla cebimde kalan elimi havaya doğru kaldırdım.
Peri sevinçle ellerini benden ayırıp ileri doğru giderek bakışlarını gökyüzüne çevirdi. Sanki birkaç adım daha gittiğinde gökyüzüne daha da yaklaştığını hissediyor gibiydi.
"Çağın?"
"Güzelim?" Kumlara oturarak yanına gelmem için işaret ettiğinde, bende aynı şekilde kumların üzerine oturdum.
"Senin hakkında bilmediğim bir şey var mı? Mesela sigara kullanıyor musun?" Söylediği şeye karşı gülümsedim. Merak ettiği şey gerçekten bu muydu.
"Hayır," dedim ifadesizce."Kendime zarar vermek istemedim hiçbir zaman." Sigara'ya hayatımın hiçbir anında sığınmamıştım. Daha doğrusu ne cansız bir varlığa sığınmıştım, ne de bana zarar verecek bir şeye. Sadece bütün günlerim kendimi avutarak geçmişti, mutlu olacağıma inanarak.
Bir şey söylemeden bakışlarını yere indirdiğinde, ellerini tutup kalbimin üzerine yerleştirdim.
"O iyileşti, merak etme artık."
"Seni seviyorum." Fısıltıyla kurduğu cümleye karşı yüzümü yüzüne yaklaştırarak bana dönmesini sağladım.
Başımı omzuna doğru koyarak ellerimle ortamızda kalan kumlara kırık kalp çizip yanına isimlerimizi yazdım. Tek kelimeyle mükemmel görünüyordu ama mükemmel olan ben değildim, oydu.
Kalbimin tekrar hızlanmasıyla başımı kaldırarak bana dönmesini sağladım. Neden kırık kalp çizdiğimi merak ediyordu ama benim önce davranmam için bekliyordu. Dudağımı ıslatarak ellerimi kumların üzerine koyduğu elinin üzerine koydum.
"Bence bir kere öpsen, iyileşir."
-Bölüm Sonu-
Bölümü 1 haftada anca toparlayabildim, gecikme için çok üzgünüm🌼💓
Bölümü nasıl buldunuz?
ig: helly743
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Texting|| Hep Aklımdasın
Teen Fiction[Tamamlandı] Peri: Bunu senin için yapacağım ve her ben hariç başka birini düşündüğünü hissettiğim zaman ona inat gülümseyeceğim. Çağın: Yanlış numaraya yazmış olmalısınız? Çağın: Ben bugün birisiyle konuştuğumu hatırlamıyorum. Peri: Hayır, aynısın...