"Sende iyi ki benimlesin Çağın ama neden böyle ölecekmişim gibi konuşuyorsun?"
Kendime gelmek için kafamı iki yana salladığım da gözlerimin içine bakmaya devam ederek 'neler oluyor' der gibi kafasını salladı.
"Sen bakma bana. Sadece uzun zamandır böyle güzel hissetmemiştim."
"Arkadaşlar bugünler içindir unutma." diyerek gözünü kırptığında da kafamı sallayarak onayladım.
Neden böyle hissediyordum bilmiyordum ama yanlış olduğunu da biliyordum. Bir şekilde konuyu değiştirmeye çalışacakken garsonun önümüze hamburgerleri koymasıyla gülümsemekle yetindim.
"Vallaha çok acıkmışım Çağın. Yemeye bile kıyamıyorum."
Söylediklerine karşın dudaklarımı ıslatarak gülümsedim.
Bir insan hamburgeri yerken bile güzel görünebilir miydi? O görünüyordu. Her haliyle gözümde güzel görünüyordu. Benimle konuşması, öğüt vermesi, saçlarını geriye atması her haliyle.
Sinirle ayağa kalktım. Daha fazla böyle düşünmek istemiyordum. Hem Peri'yi kandırıyordum hemde Ceren'e ihanet ediyordum.
"Ne oldu?"
Ağzından akan ketçaba umursamadan elinin tersiyle silerek konuştuğun da ellerimi saçlarımın arasında gezdirip cevap verdim.
"Lavaboya gidip geliyorum hemen."
"Tamam ama hamburger soğumadan gel."
Ellerimi yumruk şekline getirerek tuvaleti ararken gözümün kararmasıyla duvara tutundum. Uzun zamandır hiçbir duyguyu hissetmeyen birisi olarak, son birkaç saatte tüm duygular resmen bedenime hapsolmuştu.
"İyi misin?"
Koluma dokunan kişiye döndüğüm de çalışanlardan birisi olduğunu görünce hızlıca onaylayıp tuvaletin kapısına tutunarak kendimi içeriye doğru bıraktım.
Yüzüme suyu çarptığım da bir müddet düşümcelerimden sıyrılmama yardımcı olsa da
yine de kendimi berabat hissediyorudum.
Yüzüme gülümseme yerleştirerek hızı adımlara masaya geri döndüğüm de Peri çoktan ilk hamburgerini bitirmiş eliyle ikinci hamburgerini eliyle kavramış ve ağzına götürüyordu.
"Beni de yemenden korkuyorum."
"Yok oğlum daha o kadar acıkmadım." diyerek kıkırdadı.
Bir an önce gece olsun isityordum. Ona anlatmam gereken o kadar çok şey vardı ki artık kafamın içine hapsolmuş düşüncelerimi durduramıyordum.
"Burdan sonra biraz çarşıda dolaşalım ister misin?"
Hamburgeri tabağa geri bırakıp patatesleri ağzına tıkıştırırken konuşmaya çalıştı.
"Fark etmez hem benimle birlikte alışveriş yaparsın."
"Ne gibi?"
"Makyaj olur, kıyafet olur ama yılbaşı temalı bir alışveriş olur gibi."
Alışveriş yapmayı Cerende çok severdi. Gözlerinin üzerine çektiği şeyle dalga geçerdim. İsmini sürekli unuttuğum için kızar her seferinde de küserdi ama gönlünü almam için sadece öpmem yeterli olurdu.
"Çağın?"
"Efendim."
"Sende Ceren'in fotoğrafı var mı? Senin için sorun olmazsa gösterir misin?"
Yutkunarak gülümsemeye çalıştım. Uzun zamandır güzel yüzüne bakmamıştım. Tüm çerçeveli olan fotoğrafları kilere kaldırmış, aylardır hasret kalmıştım.
Gözlerimin dolmasını engelleyerek konuşmak için dudağımı araladım.
"İstersen sana göndereyim öyle bak."
"Tamam."
Telefonu elimde sıkıca tutarak ona ayırdığım özel bölüme bastım ama bu sefer gözümden düşen yaşa engel olamadım. Fotoğrafları hızlıca gönderip gözlerim dolu bir şekilde arkama yaslandım.
Peri kişisine 2 yeni fotoğraf gönderdiniz.
-Bölüm Sonu-
❣️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Texting|| Hep Aklımdasın
Genç Kurgu[Tamamlandı] Peri: Bunu senin için yapacağım ve her ben hariç başka birini düşündüğünü hissettiğim zaman ona inat gülümseyeceğim. Çağın: Yanlış numaraya yazmış olmalısınız? Çağın: Ben bugün birisiyle konuştuğumu hatırlamıyorum. Peri: Hayır, aynısın...
