0.9

4.5K 257 59
                                    

"Montunu al Çağın. İki karış ötende!"

Sitemkar bir anne tavrıyla hızlı adımlarla yanıma gelerek komidinde duran montu elinde sıkıca tutup kafama doğru hafifçe vurmuştu. Canımı acıtacağını düşündüğü için yavaşça vurduğu montan tutarak hızlıca kendime doğru çekerek sıkıca sarılmasını sağladım.

Boyun girintime çenesini yaslayıp sıkıca sarıldığın da kokusunu içime çekerek gözlerimi sıkıca kapattım. O kadar güzel kokuyor, bana o kadar iyi geliyordu ki onunla konuşurken bile söyleyeceklerimi iki kere düşünüp öyle söylüyordum.

"Çağrılar bizi bekliyor. Hem uzun zamandır birlikte bir yerlere gitmedik."

Sıkıca tuttuğum kollarımın arasından ayrılmaya çalışırken kollarımı biraz serbest bırakarak gözlerimin içine bakmasını sağladım.

"Birlikte kalsak, burda...ikimiz."

"Olmaz geç kalacağız."

Oflayarak montumu alıp hızlıca üzerime geçirdiğim de trip attığımı belli etmek için beremi kafama geçirerek suratımı düşürdüm.

"Bir söz var biliyorsun değil mi Çağın?"

"Ne sözüymüş o?"

"Hızlı giden atın boku seyrek olurmuş diye."

Aynı anda kahkahamız tüm salonun içinde yankılanırken elinden tutarak onunda montunu giymesini sağladım.

Çağrılar bizden daha önce gitmişti ve şu an bize sövdüklerine emindim. Kapıyı hızlıca açıp bizi bekleyen Emir Amca'ya gülümseyerek baktığım da ilk önce Ceren'in binmesi için elimi öne doğru uzattım.

"Mersi Çağın Bey!" diyerek içeriye geçtiğinde benim de gelmem için elini bana doğru uzattı.

Hızlı adımlarla yanına oturduğumda onun gibi birine sahip olduğum, bu kadar şanslı olduğum için ne yaptığımı düşündüm. O olmasa hayatımda neler olacağını, nasıl devam edeceğini. O kadar mükemmel birisiydi ki kimsenin üzülmemesi için elinden ne geliyorsa yapar, gerekirse kendini yakar yine de birisinin üzülmemesi için ne gerekirse yapardı.

"Sevgilim ne oldu?"

"Bilmiyorum. İçime garip bir his oturdu."

"Gazdır gaz." diyerek kollarını belime dolayıp başını bacaklarımın üzerine koyduğun da saçlarını okşayarak eğilip yanağından öptüm.

"Seni seviyorum güzelim."

"Bende seni seviyorum."

"Beni hiç bırakmayacağına söz ver."

"Söz!"

25.12.20

Peri:  Sence biz, yani insanlar neden mutlu olamıyoruz.

Peri: Neden her şey bu kadar basit?

Peri: Neden kimse kimseye güvenirken bu kadar zorluk çekiyor?

Peri: Neden bu kadar kötü insanlar.

Çağın: İnsanlar kötü değil.

Çağın: Unutma ki her bebek masum doğar.

Çağın: Ama yine de burdan çıkarttığımız sonuç o kişiyi de insanlar kötü yapıyor.

Çağın: Dışlıyoruz belki de kendimizi ondan daha üstün görüyoruz.

Peri: Ama iyi insanlarda var.

Peri: Sence ben iyi birisi miyim?

Çağın: İyilik değişen bir kavramdır.

Çağın: Mesela ben sana iyi davranıp,

Çağın: bütün herkese kötü davranıyorsam eğer,bu yaptığıma iyilik denmiyor. 

Peri: Yani belki de bende kötü biriyimdir.

Çağın: Hayır seni 1 aydır tanıyorum ve iyi bir insan olduğunu biliyorum.

Çağın: Bu arada 4 gün sonra burdasın.

Peri: Beni göreceğin için heyecanlı mısın doğru söyle.

Peri: Sonuçta benim gibi mükemmel birisini göreceksin .

Çağın: Ha ha çok komikti 🙉

Peri: O zaman ben bavullarımı hazırlamaya gidiyorum.

Peri: Görüşürüz 💙

Çağın: 💛

-Bölüm Sonu-

💔

Texting|| Hep AklımdasınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin