Bobby Cole - Classical Music for Breakup
Başımı arkamdaki duvara yaslamış gözlerim kapalı bir şekilde hastane kokusunu içime çekerek mide bulantımın geçmesini bekliyordum. Otomatik kapının açılıp kapanma sesiyle sedyenin tekerleklerinin dönüşünü, yumuşak zemindeki telaşlı adımları duyduğumda kapıdan içeriye süzülen rüzgârın tenime değdiğini hissetmiştim.
Babam ve abimi kaybettiğimden beri hastaneye çok nadir gelirdim, huzursuz hissettiriyordu bana hastaneler. Bugün de gelmeyecektim. Ne de olsa biraz uyku ve gözyaşıyla her şey geçerdi. Ancak aptallık edip işten erken çıktığımdan eve gitmeden önce biraz oyalanmak istiyordum.
Halsiz ve yorgundum.
Ding dong.
Anons sesiyle gözlerimi açtım. İsmimi ekranda görünce oturduğum yerden güçlükle kalkarak doktorun odasına girdim.
"Merhaba," dedim sandalyeye otururken. Burnunun ucuna doğru inmiş olan gözlüğünü işaret parmağıyla yukarıya çekip yorgun gözleriyle yüzüme baktı. Koyu gözaltları, sıkı sıkı topladığı cansız saçları ve kırışmış alnıyla bitkin görünüyordu. Kim bilir ben kaçıncı hastasıydım?
"Şikâyetiniz nedir?"
"Başım dönüyor. Biraz da midem bulanıyor."
"Ateşiniz var mı?"
"Bilmiyorum."
Yerinden kalktı ve tansiyon aletini koluma geçirerek ölçüm yaptı. Ölçüm ekranına bakarak "normal" dediğinde aleti çıkarıyordu. Ardından ateşimi ölçtü. O da normal çıkmış olmalıydı ki kadın hiçbir açıklama yapmadı.
"Evli misiniz?"
"Hayır," dedim kaşlarımı çatarak. Neden durup dururken böyle bir soru sorduğunu anlamamıştım. Bıkkın bir nefes verdikten sonra ciddileşerek başka bir soru yöneltti.
"Aktif cinsel hayatınız var mı?"
Ah... Evli olmayan insanlar sevişemiyor mu?!
Çatılı kaşlarım gevşerken korkuyla yutkundum. Endişenin göğsümün ortasında köklerini salmaya başladığını hissedebiliyordum. Tehlikeli bir soruydu sorduğu. Ya cinsel yolla bulaşan hastalıklardan birini kaptıysam? Fakat bununla ilgili önlem alıyordum ve belirli aralıklarla test yaptırıyordum. Ayrıca son yıllarda çok sık partner değiştirmemiştim. Fakat ya yolun sonuna geldiysem?
"Evet." Sesim titrek ve kısıktı. Önündeki kâğıda bir şeyler karalayarak yırttı ve bana uzattı.
"Kan ve idrar tahlili yazdım. Sonuçlar çıktıktan sonra yeniden değerlendirme yaparız."
Elime tutuşturduğu tüpleri ve kâğıdı alarak odadan çıktım. İdrar kutusunu laboratuvara teslim ettikten sonra kan vermek üzere başka bir odaya girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir İhtimal
Romance"Saatler ve haftalar işlemez aşkın gövdesine, hatta taşırlar onu kıyametin eşiğine" demişti Shakespeare. Zamanı ve mekanı aşabilecek kadar kuvvetli olan aşk benlikle de savaşabilir miydi? Çizginin çoktan dışına çıkmış olan Neşe ve Onat'ın İstanbul'u...