Sadece iki şeyden kaçamazsın bu hayatta biri gerçekler, diğeri ise aşk... Aslında aşk dediğin nedir ki? Oysa aşk, geçici bir sevgi hastalığından ibaret değil midir? Bu yaşam öyküsünde; gerçeklerin yalanlarla savaşını, aşk'ın her şeyin üstesinden gel...
Bildirim sesiyle kendimize geldiğimizde, hızla ellerimizi çektik. Müge hanım hemen görevimizi açıklamaya başladı.
"Evet..Görevinizi açıklıyorum; Mc.Qenzl, Amerika'nın azılı suçlularından biri, para her şeyi örtebildiği için kolayca cezaevinden çıkmış ve Türkiye'ye gelmiş. Burada bir köşkü var. Kasasında sakladığı çok önemli bir formül var. Bu insanlık için bir tehlike. Sizin o formülü bulup, bize getirmeniz gerekiyor. Tabi ki bu basit olmayacak. Köşkü koruyan yüzlerce koruması var. Bu akşam bir davet verecek. Siz oraya davetli olarak, sahte kimliklerinizle gireceksiniz. O suikast düzenlenmeden o formülü bulun!"
Mügenin sözü bittiği anda Aslı devam ettirdi.
"Evlerinize gönderdiğimiz paketlerdeki kıyafetleri ve eşyaları kullanıcaksınız. çift olarak gitmeniz daha az dikkat çeker. Evlerinize dağılabilirsiniz."
Eve geldim. Heyecanla, anahtarı tezgaha bıraktım. Kutuyu yerden alıp, masaya koydum ve kutuyu açtım;
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Beni ihtişamıyla taşıyacak bir elbise, olmazsa olmaz mini kılıcım. Gece için çok heyecanlıydım. Sonrasında bana bir mesaj geldi. Keremdendi. Akşam beni kendi alacağını söylemişti. Hemen hazırlandım. Saçımı topuz yapıp arasına kılıcımı sakladım. Toka gibi duruyordu. Aynanın karşısında kırmızı rujumu sürüp son dokunuşu yaptım. Sadece Keremin gelmesini beklemek kalmıştı...
Kerem; Eve gelip yeni işimiz için gönderilen kutuyu alıp, hemen açtım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Silahlar, Takım elbise, Bir kaç şarjör hepsi mükemmeldi...
Saat akşama doğru geliyordu. Akşam Handeyi ben alıcaktım. Aslında kendim de istememe rağmen bu bir emirdi. Hazırdım saatimi taktım ve parfüm sıkıp evden çıktım. Arabaya binip Handenin evine doğru yola çıktım. Gelmeden önce Handeye mesaj attım. Evine vardığımda dışarda beni bekliyordu. Arabaya bindi. Ben ise handeden gözlerimi alamıyordum. Gözlerimi alamamaktan kaza yapacağım sanırım...
İnsaf ya...
"Gitmiyor muyuz?"
Onu izlerken dalmış olucağım ki Handenin sesiyle kendime geldim...
Yazar;
Hande ve Kerem, o meşhur Mc.Qenzl'in köşküne varmışlardı. Diğerleri onları dışarda bekliyordu. Yanlarına gittiklerinde Ada hemen söze girdi; "Yalnız bu kadar mükemmel olursanız dikkatleri üstünüze çekersiniz."
" Fazla mı olmuş? " dedi Hande.
Efe, " Gayet güzel olmuşsunuz, sizi kıskandığı için öyle dedi."
"İçeri geçelim mi?" Kerem soğuk bir tavırla.
Onun bu davranışını biraz garipseselerde artık içeri girmeleri gerekiyordu.
Korumaların yanından dikkat çekmeden ilerlemek için elele tutuşarak girmeleri gerekiyordu. Hande ve Kerem dışında herkes girmişti.
"Elini verir misin?" dedi Kerem.
Zorda olsa Hande, Keremin uzattığı elini tuttu.
Hande
Arabaya bindiğimde muhteşem bir parfüm kokusu vardı. Giydiği takım çok yakışmıştı. Gömleğin düğmeleri yarıya kadar açıktı. Etkilemişti beni..
Geldiğimizde ise elele tutuşmamız gerekiyordu. Yutkundum ve uzattığı elini tuttum. İçeri girdikten bir süre şampanya almaya karar verdim. Keremde ister mi diye sordum. İçicek almaya gittik ve yanlarımıza diğerleri geldi. Uzun bir süre geçmişti aradan ve üzerimizdeki dikkat dağılmıştı. Sanem;
"İnsalar azalmaya başladı artık başlaya biliriz. Ben korumayla konuşup azından laf almaya çalışıcağım ona göre de plan yaparız."
"Bende lavaboya gider gibi yapıp etrafa bir göz atarım." dedim.
Hepimiz araştırmalarımızı yaptıktan sonra tekrar yan yana geldik;
"Lavabonun biraz ilerisinde Qenzl'e ait bir çalışma odası ve yatak odası var. İkisinden birinde kasa olmalı." dedim.
"Koruma benle konuşmadı ama diğer korumalarla olan konuşmaları duydum. Anladığım kadarıyla bu Qenzl burda değilmiş." dedi Ada
Can "Qenzl olmaması garip ama bir yandan bizim işimize yarıyacak. "
Efe "Tuzaksa ne yapıcaksın."
Can "Denemeden bilemeyiz. İşimiz cesaret, hatırlatırım. "
Kerem "Tartışmayı bırakın biz handeyle odalara bakarken Ada ve Can korumaları kimse görmeden etkisiz hale getirecek. Efe ve Sanem de ortalığı kollayacak anlaşıldı mı ?"
Hepimiz dağıldık. Kerem'le çalışma odasına gidiyorduk. Bir anda biri elimden çekerek ve ağzımı kapatarak bir odaya soktu.
Kafamı çevirdiğimde, Kerem olduğunu fark ettim. Önce anlamadım, sonra Qenzl konuşmasını duyunca ne olduğunu fark ettim. O buradaydı.
kısık bir sesle, "Kerem"
Kerem elini dudağıma götürdü sessiz ol işareti yaptı. Öyle bir etki yaratmıştı ki kendime gelmemi sağlayan, Qenzl tekrardan konuşmaya başlamasıydı ;
Anladık ki fazla vaktimiz yoktu. Çalışma odasına girip almamız gerekiyordu. Kerem kapıyı hafifçe araladı ve kimsenin olmadığından emin olduktan sonra elimden tutup, beni çalışma odasına sürükledi. Kasa alttaydı eğilince elbisemin arasına sakladığım kolyem dışarı çıktı. O anda düzeltemedim.
Kasaya kilit açıcı yerleştirdik ve açmasını beklerken hafif dışarıya çıkan kolyem, Kerem'in dikkatini çekmiş olucak ki zincirinden tutup hafifçe çekti kolyeyi görür görmez gözleri fal taşı gibi açıldı..
Fazla zaman kaybettiğimizi, Qenzl ve beş adamı içeri daldığında anladık...
