Jisung ve Minho diğer oyuncularla aynı masada oturuyordu. Bazen birbirlerine kaçamak bakışlar atıyorlardı. Park Chan-Woo herkese kendi rolüyle alakalı bilgileri vermişti. Dizi de Jisung havalı kimseyi umursamayan o çocuklardandı. Minho ise bir erkeğin peşini bırakması için Jisungtan yardım isteyen çocuktu.
Jisung şuan bulunduğu duruma şaşırıyordu. Oyunculuk hiç düşündüğü bir şey değildi. BL dizisi oyuncusu olmak asla düşündüğü bir şey değildi.
Sonunda toplantı bittiğinde. Minho Jisungun yanına geldi. Elini uzattı ve sıcak bir gülümseme sundu "İlk karşılaşmamız ne kadar kötü olsa da yeniden başlayabiliriz değil mi?" Jisung kafasını olumlu anlamda sallayıp uzatılan eli sıktı.
"İsmim Han Jisung"
"Memnun oldun Jisung. Ben de söylemiştim fakat tekrar söyleyeyim Lee Minho"
"Memnun oldum"
El sıkışma bittiğinde uzun sarı saçlı bir çocuk yanlarına geldi. "Minho işin bittiyse gitmemiz gerek bir fotoğraf çekimin var unutma" Minho kafa salladıktan sonra Jisungun yanından uzaklaştı. Jisungda el salladıktan sonra telefonu çaldı. Arayan kişinin ismini gördüğünde yutkundu.
"Buyurun"
"Han Jisung! Bu kadar beklediğim yetti. Tam şuan evi boşaltmanızı istiyorum!"
Jisung tam konuşacakken telefon suratına kapatılmıştı.
///
Jisung elindeki bavulla birlikte bir binanın önündeydi. Ev sahibi apar topar evden çıkmasını istemişti ve bu yüzden eve gidip kıyafetlerini bavula koymuştu. Ne yapacağını düşünürken Park Chan-Woodan ona bir ev veya bir otel ayarlamasını rica etmişti.
Kabul edeceğini düşünmemişti fakat kabul etmişti ve ona kalması için bir ev ayarlamıştı. Elindeki anahtarla eve girdi. Gece olduğu için çok karanlıktı girdiği gibi evin ışıklarını açtı. Işıklar açıldığında evin lükslüğü daha çok görülmüştü.
Normal bir ev olmasını istemişti fakat Chan-Woo ona çok lüks bir ev ayarlamıştı. Yorgunluktan ışıkları tekrar kapayıp kendisini salonda bir koltuğa attı ve uyudu.
"Sen kimsin! Evimde ne yapıyorsun!"
Jisung kendisine vurulması ve bağırış sesleriyle uyandı. Ani ışıkla gözleri kamaşmıştı. Hem gözlerini açmaya çalışıyor hem de olayı algılamaya çalışıyordu. Sonunda koltuktan kalkıp kendisine geldiğinde önünde Minhoyu elindeki kepçe ile görmeyi beklemiyordu.
"Jisung?! Senin burada ne işin var!"
Jisung saçlarını karıştırdı ve gözlerini ovaladı. "Asıl senin burada ne işin var!" Minho elindeki kepçeyi indirip kaşlarını çattı. "Burası benim evim seni deli!"
Jisung duyduklarını algılamaya çalışıyordu. Nasıl yani Chan-Woo ona bir ev ayarlamamış mıydı?
"Üzgünüm. Fakat dün gece Chan-Woo dan bana bir ev ayarlamasını istemiştim. Oda bana buranın anahtarını ve konumunu verdi"
Minho elini beline koyup kepçeyi bıraktı. Telefonunu eline alıp Cahn-Wooyu aradı.
"Chan-Woo! Bana bir açıklama borçlusun!"
"Ah Minho demek Jisungu gördün. Jisung kirasını ödeyemediği için evinden atılmış. Bende kalabilmesi için ona senin evinin anahtarını verdim. Hem siz partnersiniz ne güzel birlikte çalışırsınız."
"Chan-Woo benden izinsiz birine evimin anahtarını falan veremezsin!"
"Şey istersen gidebili-"
"Kes sesini otur şuraya!"
Jisung Minhonun sinirli haline şaşırıp dediğini yaptı.
"Seninle sonra görüşeceğiz Chan-Woo!"
Minho sinile telefonu sehpaya fırlattı. Jisung ruhsuz bakışlarıyla Minhoya bakıyordu. "Tamam kalmana izin verebilirim. Fakat dizi bittiği zaman gideceksin!"
"Merak etme meraklı falan değilim" Jisung tekrar koltuğa uzanıp uykusuna dönerken Minho sinirden ne diyeceğini bulamamıştı. Jisung arkasını döndüğünde Minho ona dil çıkardı ve sessizce arkasından sövmeye devam etti. Jisung bunları duyuyordu fakat Minhonun sinirli hali ona tatlı gelmişti.
----------------------------------
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Movie - Minsung
Fanfiction!✔! Yakışıklı oyuncu Minho evini zar zor geçindirmeye çalışan kafe çalışanı Jisung ile bir dizi çekiminde tanışırlar. {Seme Jisung}