"Yani çıkıyorsunuz?"
"Hayır!"
Minho ve Jisung aynı anda reddettiklerinde birbirlerine baktılar. Minho kollarını çaprazladı. "Ha yani hayır?" Jisung kaşlarını çattı. "Çıkmıyoruz ne dememi bekliyordun?" Minho elini sallayarak onu boş verdi. Hyunjin ve Felix karşılarındaki deri koltukta oturmuş onların açıklamalarını ve saçma kavgalarını izliyorlardı.
Felix dayanamayıp aralarına girdi. "Yeter artık kesin kavga etmeyi" Hyunjin Felixe katılıp doğruldu. "Felix haklı kesin artık hem size soru soruyoruz düzgünce cevap verin" Ardından Felix daha da ciddileşip eğildi "Bakın eğer çıkıyorsanız bu bizim için sorun değil her zaman saygı duyarız" Minho öne eğilip kaşlarını çattı "Ama çıkmıyoruz!"
Hyunjin dayanamadı ve bağırarak." Lan o neydi o zaman kimin eli kimin götünde belli değildi be!" İkili göz devirdi "Saçmalama Hyunjin!" Tekrar aynı anda konuştuklarında birbirlerine döndüler "Beni taklit etmeyi keser misin?" dedi Minho. "Ben seni taklit etmiyorum!" Diye çıkıştı Jisung
"O zaman benden sonra konuş!" Dedi Minho ve sırtını Jisunga döndü. Jisung göz devirdi ve önlerindeki ikiliye döndü. "Ortada çıkma meselesi falan yok. Bir adam Minhoyu rahatsız ediyordu ve ben de buna engel oldum ardından teşekkür etmek için bana sarıldı bu kadar"
Hyunjin el çırptı "Lan o zaman o öpüşmeler neydi" İkilinin gözleri aynı anda açıldı "Ne öpüşmesi be!" Minho bağırdığında Hyunjin onun gözlerine baktı. "Sen burnunu onun boynuna koymuş kokusunu vampir gibi emerken o da senin omzunu hüpletiyordu!"
Felix el çırptı "Daha iyi anlatılamazdı" Hyunjin hemen moodunu değiştirip saçlarını savurdu "Teşekkürler" Ardından tekrar ciddileşip ikiliye döndü. İkili birbirlerini işaret etti. "İlk o sarıldı!" Felix artık dayanamayıp sinirden gülmeye başladı "Ya bir de çift gibi suçu birbirinize atıyorsunuz"
İkili birbirlerine baktı. İçlerinden gerçekten bir çift olsalardı nasıl olurdu diye geçirdiler. Ardından Minho bunun gerçek olmayacağını bildiği için gözlerini ayıran ilk o olmuştu. Jisung ise hala Minhoyla çift olsaydı nasıl olurdu diye düşünüyordu. Felixin telefonunun sesi buna engel oldu. Felix telefonu açtıktan bir süre sonra kapatmış ve ayağa kalkmıştı.
"Tamam yeter artık röportaj birazdan başlayacak hazırlığa gitmeliyiz" Hepsi birden kalkıp girdikleri odadan çıktılar. Aşağıdan çoktan hayranların sesleri geliyordu. Jisung buna gülerken Minho umursamadan sinirle Jisungun yanından ayrıldı. Hyunjin ile birlikte şirketin çıkışına doğru yürüdüler. Hyunjin ona bineceği arabayı gösterdi ve hayranları geçerek arabaya bindi.
Bir kaç dakika sonra Jisung ile Felixte geldiğinde araba röportajın yapılacağı yere gitmeye başladı. Yol boyunca kimse konuşmamıştı. Fakat ikili birbirlerine kaçamak bakışlar atmayı sürdürmüştü.
Röportaj yapılacak yere geldiklerinde arabadan korumalar sayesinde indiler. Hayranların çığlıkları her yerden duyuluyordu. İkili yüzlerine bir gülümseme yerleştirip sanki her şey yolundaymış gibi davrandılar. Bir kaç kameraya poz verip fotoğraf çekindikten sonra içeri girebilmişlerdi.
Girdikleri gibi bir kaç görevli onları bekleme odasına götürdü. "Sizi birazdan çağıracağız ve korumalar ile birlikte içeri gireceksiniz" İkili kafa salladıktan sonra kadın dışarı çıkıp kapıyı kapattı. İkili odada tek kaldı birbirlerine bakış attıktan sonra ayrı yerlere oturdular.
Minho tırnağıyla oynarken Jisung ayağıyla ufak ritimler tutuyordu. Minho dikleşip Jisunga bakmadan konuştu "Teşekkür ederim" Jisung hemen bakışlarını Minhoya çevirdiğinde Minho elini ensesine atarak Jisunga baktı. Göz göze geldiklerinde Minhonun yanakları kızarmaya başlamıştı bile.
"Yani asansörde beni kurtardığın için teşekkür ederim" Jisung kafasını salladı "Önemli değil o adam sana öylece yaklaşamazdı" Minho Jisungun söylediklerine güldü. Biliyordu Jisung ona o gözle bakmıyordu fakat şu ana kadar yaşadıkları ona yine de bir umut veriyordu ve Minho bundan nefret ediyordu.
"Bu arada o adama ne yaptın?" Minho endişelenerek sordu. O kadar şey yaşamıştı ki bir an o adamı unutmuştu. Jisung geri geldiğinde asansörün içinde bile yoktu. Jisung sırıttı "Sen onu düşünme" Minho kaşlarını çattı "Jisung eğer vurduysan bunu kullanarak sana dava falan açabilir" Jisung kafasını salladı "Sen endişelenme hiçbir şey olmaz" Ardından refleks olarak göz kırptığında Minhonun yanakları daha fazla kızarmıştı.
Jisungun en küçük hareketi Minhonun kalbini yerinden çıkaracakmış gibi attırıyordu ve Minho bunu sevmiyordu. Jisungu bu kadar sevmesini sevmiyordu. Çünkü Jisung onu sevmiyordu. Kendisini fazla kaptırmak istemiyordu.
Minho düşünceleriyle gözlerini Jisungdan çekip yerle buluşturdu. Anında suratı düşmüştü. Jisung kaşlarını çattı "Minho hala bana sinirli misin?" Minho düşüncelerine o kadar dalmıştı ki Jisungu duymuyordu. Jisung ise bunu yanlış anlayıp onu görmezden geldiğini düşünmüştü.
Görevli kadın içeriye girip ikiliye seslendi. "Röportajın başlaması son 30 saniye kaldı sizi alabiliriz" Ardından ikili birbirlerine bakarak dışarı çıktılar.
-----------------------------
c:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Movie - Minsung
Fanfic!✔! Yakışıklı oyuncu Minho evini zar zor geçindirmeye çalışan kafe çalışanı Jisung ile bir dizi çekiminde tanışırlar. {Seme Jisung}