"Seni salak telefonlarımı neden açmıyorsun!?"
Minho eliyle gözünü ovdu. Esnedikten sonra yeni uyandığı için boğuk çıkan sesiyle konuştu. "Uyuyordum" Telefonun diğer tarafından bir kaç oflama sesleri geldikten sonra sinirli ses tekrar duyuldu.
"Bugün dizi için röportaj vardı salak nasıl unutursun!" Minho yavaş hareketlerle doğruldu. "Tamam geliyorum bağırma" Hyunjin sabır diledikten sonra telefonu ağzına getirip daha çok bağırdı "Acele et geç kalırsan döverim seni!"
Minho daha fazla dinlemeden telefonu kapattı ve yatağın bir kenarına attı. Dün gece kabus gibiydi. Jisung ile bağırarak bir sürü kavga etmiş en sonunda bütün kıyafetlerini bavuluna koyup onu evinden kovmuştu.
Neden böyle salakça bir şey yapmıştı ki? Jisungu sevmesi kendi suçuydu. Aklına Jisungun o geceki ağlamaklı yüz ifadesi geldiğinde kafasını kaşıdı ve bir kere kafasına vurdu. "Salak!" Yatakta daha fazla durup salaklığından dolayı kendisine vurmak yerine ayağa kalktı ve günlük işlerini halletti.
Morali o kadar bozuktu ki yemek yemeden direk odasına girip kıyafetlerini giyindi. Kırmızı saten bir gömlek üstüne siyah ceket ve siyah deri pantolon giydikten sonra aynadan saçlarını düzeltti. Hazır olduğunu hissettiğinde anahtarını ve telefonunu alıp evden çıktı.
///
Arabasıyla şirketin önünde durduktan sonra indi. Buradan Hyunjin ile birlikte röportajın çekileceği yere gideceklerdi. Anahtarı korumaya verip şirketin içine girdi. Asansörü çağırdı ve beklemeye başladı.
Bu sırada kendi ayaklarına bakıyordu. Asansör geldiğinde içine girdi tam kapatacakken birinin sesini duydu. "Durdurun lütfen!" Hemen eliyle engel yapıp asansörün geri açılmasını sağladı. Kapı yavaşça açılırken gördüğü yüz ile sadece birbirlerine bakakaldılar.
Jisung Minhonun yüzünde herhangi bir ifade ararken Minho gözlerini kaçırıp asansörün biraz daha köşesine çekildi. Jisung içeri girip kata bastıktan sonra asansör yavaşça kapandı. Minho hala ayaklarına bakıyordu. Jisung ise ısırmaktan kanamaya başlayan dudaklarını diliyle silmeye çalışıyordu.
Minho bir anlığına kafasını kaldırıp kaçamak bakış atacakken Jisung da aynı anda arkasını dönüp Minhoya baktı. Normalde böyle bir durumda direk gözlerini kaçırırlardı fakat şuan ikisi de birbirlerine çözemedikleri ifadelerle bakıyorlardı.
Asansör kapısı tekrar açıldığında bakışlarını kaçırdılar. İçeriye bir adam girdi ve onların ortasında durdu. Minho tekrar ayaklarına bakmaya başlarken Jisung da önceki anı düşünüp dudaklarını yemeye devam ediyordu.
Adam arkasını dönüp Minhoya baktığında gözleri büyüdü ve parmağıyla Minhoyu işaret etti. Minho otomatik olarak gözleri adamı bulduğunda adam konuştu. "Siz Lee Minho musunuz?" Minho hayranı olduğunu düşünüp sahte bir gülümseme ile adama selam verdi. Jisung hiç düşünmeden arkasını dönüp ikiliyi izlemeye başladı.
Adam Minhoya biraz daha yaklaştı ve yüzündeki koca iğrenç-Jisunga göre- gülümseme ile konuştu. "Ben sizin büyük hayranınızım nerdeyse çoğu dizilerinizi izledim" Minho sahte gülümsemeyle tekrar eğildi. "Çok teşekkür ederim"
Dar -Jisung göre- asansörde Minhoya biraz daha yaklaştı ve omzuna dokundu. "Bir fotoğraf çekilebilir miyiz?" Minhonun gözleri ilk önce Jisungu bulduğunda Jisung hala ikiliyi izliyordu. Ardından gözlerini tekrar adama çekip başıyla onayladı. Adam Jisunga dönüp telefonunu verdi. "Bizi çekebilir misiniz?"
Jisung dilini yanağında gezdirdikten sonra kesinlikle sahte olduğu belli gülümseme ile onayladı. Telefonu eline aldığında adam Minhoya biraz daha yaklaşmıştı. Minhonun rahatsız olduğu her halinden belliydi.
Adam daha ileri giderek Minhoya yaklaşıp belini tutmuştu ve kocaman gülümsemişti. Minho ise Jisunga yardım bakışları gönderiyordu. Jisung daha fazla dayanamadığında asansör çoktan gelmişti. Jisung telefonu kapatıp ikilinin yanına geldi. Minhoyu bileğinden çekip asansörden çıkardı ve başka bir tuşa basıp asansörün kapanmasını sağladı.
Minho ise asansörü durdurmaya çalışıyordu fakat nafileydi çoktan kapanmıştı ve üst kata çıkmıştı. Minho endişelenip aceleyle katın düğmesine defalarca bastı. En sonunda asansör kata geldiğinde beklemeye başladı. Kapı yavaşça açıldıktan sonra içeriden üzerini düzelten Jisung çıktı. Jisung gömleğini ve ceketini düzeltirken Minhoya gülümsüyordu.
Minho kaşlarını çatmış Jisunga bakıyordu fakat içinde öfke değil daha çok endişe barındırıyordu. Jisung Minhonun ona bağırıp kızacağını anladığında yüzünü düşürdü ve kendisini hazırladı fakat Minho ona ne bağırdı nede kızdı. Onun yerine ona sarıldı. Minho Jisungun boynundaki elleri olabilirmiş gibi daha çok sıkıp daha sıkı sarıldı. Jisung kendisini toparladıktan sonra ellerini Minhonun beline koydu.
"Beni korkuttun salak!" Minho böyle söylemişti fakat hala Jisungun boynunu bırakmıyordu. Aksine burnunu Jisungun boynuna götürüp kokusunu içine çekiyordu. Jisung halinden gayet memnundu. Minhonun belini sıkıca sarıp kendisinin bile beklemediği bir şekilde Minhonun omzunu öptü.
Diğer taraflarından yüksek bir alkış sesi duyulduğunda ikisi de hemen ayrılıp o tarafa döndü. Hyunjin gözündeki sahte yaşı silermiş gibi yaparken mutlulukla alkışlıyor Felix ise açtığı koca ağzıyla ikisine bakıyordu.
"Yanlış anladınız!"
-----------------------------
Seme Jisung *-*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Movie - Minsung
Fanfiction!✔! Yakışıklı oyuncu Minho evini zar zor geçindirmeye çalışan kafe çalışanı Jisung ile bir dizi çekiminde tanışırlar. {Seme Jisung}