Final :c

2.1K 223 41
                                    


2 Ay sonra

"Jisung sana burayı temizlemen gerektiğini söylemiştim!" 

Minho masadaki boş bardakları alıp tepsiye koydu. Jisunga bağırmasına rağmen hala ortalıkta gözükmüyordu. Hatta kapatmak üzere oldukları kafede sadece kendisi vardı. Son bardakları da makinanın içine yerleştirip alnında biriken terleri sildi. 

O gün şirketten ayrılmak istediklerini söylediklerinde herkes kararlarına şaşırmıştı. Her ne kadar başka bir şirkete geçmeleri konusunda ikna etmeye çalışsalar da ikisi de kararlıydı. Kısa sürede de şirketlerinden ayrıldıklarına ve televizyon sektöründen ayrıldıklarını söylediler. İkili de bu kararlarından oldukça memnundular. Hala onlara hayranlık besleyen kişiler vardı. Fakat yine de kameralar üstlerinden gidince ikiliye de rahatlama gelmişti. Artık daha rahat hareket ediyor sevgilerini gösteriyorlardı. 

İkili Jisungun ısrarı üzerine yeni bir kafe açmışlardı. Jeongin ve Seungmin de kafede çalışmaya başlamışlardı. Resmen bir aile gibi kafeyi işletiyorlardı. Hala var olan ünlülükleri sebebiyle ve işle cadde de oldukları için müşterilerde bir hayli fazlaydı. Felix ve Hyunjin ilk önce farklı ünlülerin stajyerliğini yapmışlardı fakat kısa süre sonra onlara oyunculuk teklifleri gelmeye başlamıştı. Yakışıklılıkları sonunda ortaya çıkmıştı. 

"Geldim bebeğim!"

Jisung arka kapıyı açıp kafeye girdiğinde Minho ellerini beline koyarak ona baktı. "Neredesin sen?" Jisung yüzündeki gülümseme ile elindeki poşeti kaldırdı. "En sevdiğin pastalardan ve atıştırmalıklardan aldım" Minhonun siniri biraz dinmeye başladığında poşete uzandı ve içindekilere baktı. En sevdiği atıştırmalıkları görünce yüzünde gülümseme oluştu. 

"İyi güzel. Boş boş dolaşsaydın bacaklarını kırardım zaten!" 

Jisung gülümseyerek dolanıp tezgahın arkasındaki sevgilisinin yanına gitti. Arkasından yaklaşıp beline sarıldı ve kafasını direk boynuna gömdü. "Kıran sen olduğun sürece sorun yok" Minho yumuşamaya başladığında yüzündeki gülümsemeyi silmeden gözlerini kapattı ve kafasını arkasında duran Jisungun omzuna attı. Ellerinin de belindeki ellerin üstüne koyduğunda radyoda başlayan minik şarkıyla beraber yerlerinde sallanmaya başladılar. 

İkisi de çok huzurluydu. Artık onları birisi görecek bir haber olacak diye endişelenmiyorlardı. Jisung sevgilisinin kokusunu içine çekerken şu ana kadar yaşadıkları her şeyi düşündü. Her şey sanki bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçmişti. Bazen keşke hiç o kavgalar olmadan direk birbirimize olan aşkı anlayabilseydik diyordu. Fakat bazense aşklarını süsleyen şeyin o kavgalar olduğunu hatırlıyordu. 

"Seni seviyorum"

Jisung kalbinden geçeni sözlere döktüğünde Minhonun kalbi sanki bunu ilk defa duyuyormuş gibi atmaya başlamıştı. Ne zaman birbirlerine sevgi dolu sözcükler söyleseler sanki aşklarını ilk defa itiraf ediyormuş gibi hissediyorlardı. Aşkları ilk gün ki gibi parlaktı ve asla eskiyecek gibi de durmuyordu. 

"Bende. Bende seni seviyorum" 

Minho hızla atan kalbinin haykırışlarını duyurduğunda Jisung sevgilisinin omzuna öpücük kondurdu. Minho kafasını kaldırıp doğrulduğunda Jisungda kafasını kaldırdı. "Hadi artık kafeyi kapatalım ve evimize gidelim" 

Jisung kafasını salladıktan sonra cebinde  anahtarını çıkardı ve çıkışa ilerledi. Minho da arkasından poşeti elinde alarak geliyordu. Kafeyi tamamen kapattıklarında tam arabaya binecekken bir kız onları durdurmuştu. İkisi de anında onun hayran olduğunu anlamışlardı. Kız heyecanını bastırmaya çalışarak yanlarına geldi. Elleri arkasında birleşikken göz teması kurmakta zorlanıyordu.

"Şey ben sizin hayranınızım da bir fotoğraf çekebilir miyim?" 

İkili de gülümseyerek kafalarını salladıklarında çekilmek için kızı beklediler. Kız elinde telefonu aldı fakat onların yanına gitmedi. Jisung kaşlarını havalandırıp kıza baktı. "Sen gelmeyecek misin?" Kız telefonu indirip kafasını sağa sola salladı.

"Hayır tabii siz ikinizi çekmek varken neden kendimi çekeyim ki?"

İkili gülmelerini tutarak birbirlerine baktı. İkisini destekleyen hayranlar çoğalmıştı. Kızda onlardan biri olmalıydı. Aslında şikayetçi değillerdi. Hatta arada internete girip kendilerini hakkında yapılan edit ve fotoğraflara bakıyorlardı. Yani bunu çoğunlukla Jisung yapıyordu. 

Jisung elini Minhonun beline attı ve kendisine çekti. Kız çığlık atmamak için kendisini tutarken telefonu tekrardan ikiliye yönlendirdi. İkili birbirlerinin gözlerine bakarken Minho da eliyle Jisungun yüzüğüyle oynuyordu. Ah tabii bir de bu vardı. 

Jisung kısa zaman önce Minhoya evlenme teklifi etmişti. Minho aslında şaka yapıp reddetmek istiyordu fakat hem Jisungun üzülmesini istemediği için hem de o  anın heyecanıyla bağırarak onaylamış ve o gün boyunca Jisungun dibinden asla ayrılmamıştı. Jisung da bu durumdan şikayetçi değildi. Minhonun her zaman yakınında olmasını istiyordu. Ayrıldığı zaman sanki diğer bir yanından ayrılmış gibi hissediyordu. 

İkili birbirlerinin gözlerine dalmışken kız elinden geldiğince bir çok açıdan ikiliyi çekmeye çalışıyordu. 

///

Sonunda eve vardıklarında Minho anahtarı kilide sokup kapıyı açtı. Jisung arkasından elindeki poşetle ilerliyordu. Mutfağa girdiklerinde Minho ceketini çıkarıp koltuğa asmıştı. Jisung da ceketini çıkardıktan sonra poşeti tezgahın üzerine bıraktı. Evde oldukları için kendisini tutmaya gerek kalmamıştı bu yüzden hemen Minhoyu kendisine çevirip dudaklarına yapıştı. 

Minho ani gelen hareket ile bir süre afallasa da kendisine geldiğinde kollarını Jisunugn boynuna dolayarak karşılık verdi. İkisi de birbirlerinin dudaklarını sertçe emerken hızlanmaları ile aralara inlemelerde karışmıştı. Öpüşmeler arasında kaçan iniltiler onları daha fazla zorlarken Jisung Minhoyu kaldırıp mutfak tezgahının üzeri oturttu ve bacaklarının arasına girdi. 

"Seni özledim" 

Jisung sanki yıllardı görüşmemişler gibi konuşunca Minho göz devirdi. Ardından kolları Jisungun omuzlarında gezdirdi ve Jisungun dudaklarına bakarken flörtöz bir sesle konuştu. "Burada senin için kendimi açarken hala konuşarak vakit harcamak mı istiyorsun?"Jisung sırıtıp tekrardan Minhonun dudaklarına yapıştı ve onu kucağına alarak yatak odasına götürdü. 

Her günleri böyle mutlulukla geçiyordu. Arada kavgaları olsa da işin sonunda birbirlerinden özür diliyor ve aynı yatakta gözlerini açıyorlardı. Onlarda biliyordu. Sonsuza dek böyle kalacaktı. Aşkları sonsuza dek hiç solmadan atacaktı. 

----------------------------------

öhm evet... bitti.

Umarım finali batırmamışımdır elimden geldiğinde güzel yazmaya çalıştım. Şu ana kadar bu kitaba olan destekleriniz için hepinize çok teşekkür ederim. Sizleri seviyorumm.

Başka ficlerde görüşmek üzere <3  
















Love Movie - MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin