_Medyadaki video ve çizimler bana ait. Sondaki kanlı kısmın hikayeyle alakası yok_
Sonunda yeni bölüm!!!
"Ah, inan hiçbir fikrim yok Molly. Biz konuşurken duymuş olda gerek." "Biraz dikkatli olmalısın Amity. O küçük bir çocuk. Ya Harry'ye söylediyse?" "Sanmıyorum Molly. O akıllı bir kız. Söylememesi gerektiğini anlamıştır." "Neler söylediğini sana aynen söyledim. 'Öleceğini söylememek, öleceği gerçeğini değiştirmez.' dedi." "Demiş olabilir ama eminim Harry'ye bir şey söylememiştir." "Umarım öyledir."
Lina, Bayan Weasley ve Bayan Celum'u gücünü kullanarak dinliyordu. Muhtemelen Bayan Celum evde onu azarlayacaktı. Sonunda mutfaktan çıktı ve Lina'nın tek başına beklediği salona geçti. Bayan Celum gelince ayağa kalktı. İkisi de sessizce evden çıktı.
"Senden böyle bir şey beklemezdim." dedi en sonunda. "Bildiklerini sanıyorum." "Bilseler bile böyle şeyler söylemen doğru değil." Lina cevap vermek yerine başını eğdi. Eve cisimlendiler.
"Hadi Lina! Geç kalacağız." "Geliyorum!" Okulun ilk günüydü. Peron 9 3/4'e vardıklarında diğer yoldaşlık üyeleri çoktan gelmişti.
Bayan Celum, Bayan Weasley'e selam verdi sadece. Lina'yla vedalaştılar ve Lina trene bindi.
O sırada Harry ve Sirius gizlice konuşuyordu. Sirius ona yoldaşlık üyelerinin olduğu bir fotorğrafı gösteriyordu. Lina'nnın anneannesi, dedesi ve annesi de fotoğraftaydı. "Bu Lina'nın annesi mi?" "Evet. Çok güzel değil mi?" Harry, Lina'nın gerçekten de annesine çok benzediğini düşündü. Tek farkları saç renkleriydi ve fotoğraftaki annesinin aksine Lina hiç gülümsemiyordu.
Trene bindiler. "Biz sınıf başkanları için olan kısma gidiyoruz Harry."
Ron ve Hermione sınıf başkanı vagonuna geçtiler. İkisi de şaşırdı. Lina ve Draco yan yana oturmuş, sohbet ediyorlardı.
Lina o sırada kendisine bakan Harmione ve Ron'u fark etti. "Bakın kimler buradaymış? Grenger ve Weasley. Ortamın neden sıkıcılaştığı anlaşıldı." İkisi de kıkırdadı. "Senin sınıf baikanı olmaman gerekiyordu!" "Neden? Olmamam için bir neden göremiyorum." "Zamanı değiştirmiş oldun!" "Öyle mi? Umurumda değil. Şimdi ve ne halin varsa gör." Hermione bir şey söyleyecek gibi oldu ama Ron ona vir şey söyletmeden, Lina'yı kınayan bakışlarla uzaklaştırdı.
Hogwarts'a vardıklarında akşam olmuştu. Herkes eşyalarını odalarına yerleştirmiş, akşam yemeği için büyük salonda toplanmıştı.
"Sen ne ara geldin? Kızların eşyaları genellikle daha çok olur. Hepsini yerleştirdin mi?" "Beni sorgulama Malfoy." "Ah, afedersiniz matmazel." Draco, Lina'nın elini öptü. "İkinizin arasında neler dönüyor?" "Hiç." dedi Draco sadece. Lina sesini çıkarmadı.
"Bu pembe kurbağa da kim böyle?" Draco işaret parmağıyla öğretmenler masasında oturan kurbağaya benzeyen, baştan aşağı pembe giyinmiş balık etli kadını işaret etti. "Yeni öğretmen." dedi Lina. Draco'nun işaret ettiği yere Pansy de baktı. "O kurbağa suratlıkadın bize öğretmenlik mi yapacak?" "Maalesef." "Umalım da diğerleri gibi çıkmasın." dedi Zabini. Lina küçük bir kahkaha attı. "Hiç benzemiyor."
Umbridge'in konuşmasını hiçbir Slytherinli dinlemedi. Konuşması bittiğinde herkes oh çekti. "Ne dedi bu kurbağa surat?" dedi Pansy. Yemeğini bitirmiş, çoktan tatşıya geçmişti. Lina da çikolatalı pudingini yerken cevapladı: "Bazı saçma okul kuralları koyacak ve Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersinde asa kullanmamız yasak olacak." Sadece Draco, Pansy ve Zabini değil Slytherin masasında Lina'yı duyan herkes aynı şeyi demişti: "Ne!?" Bu tepki Umbridge dahil birkaç öğretmenin ve diğer öğrencilerin de dikkatini çekti. Umbridge yalandan boğazını temziledi ve tiz bir sesle "Bir sorun mu var?" "Hayır Profesör." "İyi o halde." Lina, Umbridge'e yalandan gülümseyen yüzünü tekrar astı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harry Potter ve Kutup Tilkisi
Fanfiction... "𝑇𝑒𝑚𝑚𝑢𝑧 𝑠𝑜𝑛𝑢 𝑑𝑜𝑔̆𝑢𝑚𝑙𝑢 𝑐̧𝑜𝑐𝑢𝑘 𝑣𝑒 𝑲𝒖𝒕𝒖𝒑 𝑻𝒊𝒍𝒌𝒊𝒔𝒊 𝑂'𝑛𝑢𝑛 𝑠𝑜𝑛𝑢𝑛𝑢 𝑔𝑒𝑡𝑖𝑟𝑒𝑐𝑒𝑘." ... ... İşte oradaydı. Ravenclaw'ın kayıp Diademi... Yukarıdan düşen ay ışığı , tacı gözalıcı şekilde parlatıyordu. Öyl...