Değil mi?

6K 255 9
                                    

Hepinize merhaba sevgili okurlarım umarım bölümü beğenirsiniz iyi okumalaar :)

(Hatırlatma)

Revire geldiğimde gördüğüm kişiyle şoka uğradım.

"Mert!?"

"Mira!?"

(Devam)

"Senin burada ne işin var?"

"Asıl senin burada ne işin var Mert? Ben askerim sen doktorsun. En son görüştüğümüzde özel bir hastanede doktordun, askeri doktor olmaya mı karar verdin?"

"Evet. Vatanıma böyle daha çok yararlı olurum dedim. Sen niye gelmiştin?"

"Ya ben vuruldum da."

"Onu mu diyorum sen önceden Alfa timiyleyd-  NE! NE DEMEK VURULDUM!?"

Eski timimle ilgili konuşmalarını görmezden geldim ve üniformamı hafifçe kaldırıp yaramı gösterdim.

"Mira sen salak mısın niye önce bunu göstermiyorsun? Geç çabuk şuraya!"

Dediğini yaptım ve sedyeye yattım. Üstümü tişört kalana kadar çıkarttım ve tişörtü de kurşunun olduğu yerin biraz üstüne kadar sıyırdım. O da hemen gerekli malzemeleri aldı ve pansuman yapmaya başladı.

"Mira kurşunu çıkarmam lazım. Çok derinde değil bu yüzden sadece kurşunun olduğu bölgeye anestezi iğnesi yapacağım."

"Hayır! İzin vermiyorum yapamazsın."

"Ama çok canın yanacak."

"Yansın, alışkınım ben."

"Sen bilirsin."

O işlemi yaparken benim inlemelerim arttığı için benim dövdüğüm Bülent'i ve vurduğum genci getiren bizim ekip ve Mehmet albay kolayca duymuştu ve Demir ile albayım paravanın arkasından bana bakmaya başladı.

"Mira salak mısın anestezi almadın mı?"

"Yoo almadım."

"Yani salaksın."

Mert'i gören albayım konuşmaya başladı.

"Aaa Mert, senin ne işin var burada?"

" Tayini çıktı albayım."

"Siz birbirinizi nereden tanıyorsunuz ki Mira?"

Her zaman olduğu gibi benim hakkımdaki bilinmeyenleri merak eden Demir araya girdi.

"Yet-"

"Yeteri kadar şey biliyorsunuz bence Demir. Daha fazlasına gerek yok. Bir arkadaşım sayılır, bunu bilmeniz yeter."

Pot kırmadan önce Mert'i susturdum ve ben cevap verdim.

"Aşk olsun küçük. Arkadaş nedir ya? Abinim ben senin."

"Yaşlı olduğunu kabul etmen büyük erdem. Söyleyince inkar ediyorsun bir de."

"SENİ HAİN. Yazıklar olsun verdiğim emeklere püü sana. Yaşlıymışım. Senin eben yaşlı. Hem yaşlı olsam o kadar  kız bana düşer miydi he?"

"Terbiyesiz köpek dilinin ayarı yok ayarı. Küçükken de böyleydin sen. Hem hangi kızlarmış onlar hiç görmedik."

"Görmezsin tabi arayıp sorduğun mu var hayırsız. Bak tam elimin altındasın doğrarım seni. Kalk hadi, bitti dikişin."

"Bak inşallah düzgün dikmişsindir mankafa. İz kalırsa gebertirim seni."

Biz atışırken sıkılmış olacak ki Mehmet albayım araya girdi.

"Bunlar küçükken de böyleydi Demir oğlum. Yoktan yere sürekli atışırlardı ayıramazdık. Ama şunu eklemek isterim ki her kavganın sonunda Mert orası burası morarmış şekilde ağlayarak gelirdi yanımıza. O zamandan belliydi bu Miranın cazgır olacağı."

Nedenini anlamadığım şekilde Demir Mert'e gözlerinden alev çıkarak bakıyordu. Demir...beni kıskanmış olamazdı değil mi?

Değil mi?

Hala tam olarak Mert'in kim olduğunu öğrenemedik değil mi? Sanırım bir dahaki bölümde öğrenmiş olacağız.

Hepinize merhaba sevgili okurlarım umarım bölümü beğenmişsinizdir. Beğendiyseniz oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalaar :)



Askeriyede AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin