Gönüllü

4.9K 206 10
                                    

Hepinize iyi okumalaar. Beğenirseniz oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayıın :)

(Hatırlatma)

"Ben de tam sizi operasyon bilgisi vermek için toplantı odasına çağırmıştım. Hadi hazır sen buradayken birlikte gidelim."

"Olur albayım."

(Devam)

Toplantı odasından içeri albayla girdiğimde bütün timin toplandığını gördüm. Ben hemen yerime geçerken albay da yeni operasyondan bahsetmeye başlamıştı.

"Çocuklar bu operasyon için Miraya ve aranızdan gönüllü birine ihtiyacımız var. Operasyonda teröristlere silah ve bir takım başka şeyler sağlayan bir örgütün düzenleyeceği günaşırı 2 davete katılacak evli bir çifte ihtiyacımız var. Bu noktada devreye Mira ve sizden biri giriyor. İlk davet bu akşam ve kimliklerin hemen hazırlanması gerekiyor o yüzden davete kimin katılacağını bana toplantı bitmeden bildirmeniz gerekiyor."

Tim aralarında bana kimin eşlik edeceğini konuşurken biz içeri girdiğimizden beri sesini çıkarmayan Demir sonunda olaya nokta koyacak cümleleri söyledi.

"Ben katılacağım."

"Emin misin Demir oğlum? Bu tehlikeli bir operasyon."

"Eminim albayım eminim. Mirayla davete ben gideceğim."

"Tamam oğlum sen istedin."

Davete kiminle gideceğim sorunu halledildikten  sonra hızlıca kimlikler hazırlanmış ve yanımıza alacağımız ekipmanlar belirlenmişti. Aynı zamanda kalacağımız otele rezervasyon da yaptırılmıştı ve ajanımız da içeriye yerleştirilmişti. Şimdi geriye sadece hazırlanmak ve davetin olduğu yere gitmek kalmıştı.

Tabi hazırlanırken de didişmesek olmazdı çünkü hala ona çok kızgın ve kırgındım. Giyinmemiz için bize askeriyede verilen odanın içinde sadece arkası gözükmeyen bir paravan ve kıyafetler için askılık vardı.

"Mira şuradan kemeri uzatsana."

Sırf gıcıklığına sesimi bile çıkarmadan giyinmeye devam ettim. Ama unuttuğum bir detay vardı o da elbisenin fermuarıydı.

"Mira! Uzatır mısın şunu?!"

"Öf tamam! Sende fermuarımı kapat o zaman" deyip kemerini eline tutuşturdum ve elbisemi inceleme fırsatını elinden alarak hemen arkamı döndüm.

Lakin yine unuttuğum bir detay vardı ve o da sırtımdaki izlerdi. Askerliğin getirisi olan bu izler bana yapılan işkenceler sonucu ortaya çıkmışlardı ve kötü görünmeseler bile insanlar görünce suratlarında bir acıma ifadesi ortaya çıkardı -ki ben insanların bana acımasından nefret ederdim-.

"Bunlar...nasıl oldu?"

"Bilmek istemezsin. Hadi kapat artık şu lanet fermuarı."

Neyse ki Demir bunun etkisinden kolay çıktı ve hızlıca fermuarı kapattı.

" Bak Mira... Ben, sana söylediklerim için özün dilerim biraz ağır konuştum sanırım."

"Özre gerek yok komutanım. Zira siz benim hayatımda söylediklerinizi önemsediğim bir yere sahip değilsiniz. Bu yüzden söylediklerinize kırılmadım. Külliyen yalan Mira, resmen ortadan ikiye kırıldın. Birazdan yalandan çarpılacaksın.

Söylediklerim onda şok etkisi yaratmıştı resmen. Beklemiyor olacak ki resmen dumur olmuştu.

"Şimdi komutanım, eğer giyindiyseniz lütfen çıkar mısınız. Çünkü benim işim daha bitmedi."

Hala şokta olacak ki söylediğimi ikiletmeden yavaş adımlarla odadan çıktı. O çıktı ve ben de yalnızlığımla baş başa kaldım.

Hepinize merhaba sevgili okurlarım çok beklettiğimin farkındayım hepinizden özür diliyorum ve sizi bölümle baş başa bırakıyorum. Akşam bir bölüm daha atacağım ve o bölümde de Miranın kıyafetini göreceğiz ve operasyonu okuyacağız. Beğendiyseniz oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınn :)

Askeriyede AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin