29.Bölüm

6.8K 214 46
                                    

Bölüm şarkısı: " Lavinia " ✨

Deniz: " Beni bırakmasın demi "

Güneş: " O ne demek niye seni bırakayım"

Deniz: " Yine aynı şey olacak " Bu dediklerimi Güneşe anlatmak istedim

Güneş: " O ne demek öldüğüm falan yok ölümcül bir hastalığım da yok sadece şekerim var o kadar "

Deniz: " Neden Güneş neden sevdiğim kadın gibi sende beni bırakacaksın"

Güneş: " Sevdiğim kadın gibi  ayrıca öldüğüm falan da yok "

Deniz: " Boşver uzun hikâye sen bana şunu daha detaylı anlat geç mi kaldın tedavi olmak için "

Güneş: " S-sen beni başka bir kadını unutmak için kullanıyor musun yoksa" Deniz cevapsız kaldı

Güneş: " SANA DİYORUM LAN SANA BENİ BAŞKA BİR KADINI UNUTMAK İÇİN Mİ KULLANDIN "

Deniz: " Hayır canım yanlış anladın"

Güneş: " Ne hayırı Deniz bildiğin beni o kadını unutmak için kullanmış sın beni Deniz"

Deniz: " Ben seni daha çok sevdim bak ikimizde sevgilileri tarafından darbe gören insanlarız Güneş inan bana seni daha çok seviyorum"

Güneş: " Sevilmeye muhtaç olan ben şimdi ise sevilmekten korkuyorum Deniz ya bana her şeyi anlatırsın yada ayrılırız"

Deniz: " Bak olmaz anlatamam "

Güneş: " Niye anlatamaz sın he "

Deniz: " Tamam tamam herşeyi anlatacağım "

Güneş: " Bekliyorum ama eyer bana yalan söylersen bunu öğrenir öğrenmez senden ayrılırım "

Deniz: " Tamam tamam yalan yok"

Güneş: " Evet dinliyorum "

Deniz: " Biz Ebruyla aynı mahallede aynı apartmanda oturuyorduk yani sürekli konuşuyorduk bir gün ona karşı bir şeyler hissettiği mi anladım tabi ben anlayana kadar Ebru nişanlandı yani anlayacağın evlilik yolundaydı ben hislerimi anladıktan sonra bir ay geçti aradan ben bu bir ay süreçte hep onu gözetliyordum en sevdiği yemekten tut bedenine kadar biliyorum ben onu çok sevdim bir gün yine böyle düşünürken yanıma Ebru'nun abisi geldi iki abisi vardı onu hep sever korurlardı anne ve babası da öyle tabiki de e hayliyle şımarık bir kız e tabi bazı kızlar var ne kadar sevilsede şımarmazlar ama Ebru o kızlardan değil şımarığın önde gideniydi ama işte kalp neyin doğru neyin yanlış olduğunu analaymıyorsun kalbine söz geçirmiyorsun bu gibi durumlarda yani aşk konularında kalbini değil de beynini kullanman lazım her neyse dediğim gibi yine bir gün otururken yanıma Ebru'nun abisi geldi dertliydi yani öyle gözüküyordu bende derdini sordum sorduğumda Ebru'nun evleneceği adam nişan yüzüğünü atmış bunu duyunca aşırı mutlu oldum o bana derdini anlatırken ben Ebruya nasıl çıkma teklifini edeceğimi düşündüm öyle böyle yapıp Ebru'nun yanına gittim gittiğimde nasıl ağlıyordu hüngür hüngür nolduğunu bildiğim halde tekrar sordum o da bana abisinin söylediklerinin aynısını söyledi sonra ise hiç beklemediğim birşey oldu ne oldu biliyor musun . Bana dedi ki benimle çıkar mısın tabi çok sevdiğim için amacını anlayamadım meğerse amacı nişan yüzüğünü atan adama nispet olsun diye yani binevi elimi salasam kırkı gelir sinyalini vermeye çalışmış ki verdi de iki gün sonra tekrar yüzükleri taktılar gene ayrılırlar diye üç gün sonrada düğün yaptılar Ebru'nun nikâh şahitliğini ben yaptım göz göre göre sevdiğim kadının nikah şahitliğini yaptım"

Güneş: " Hayla seviyor musun Ebruyu "

Deniz: " Sevsem ne yazar ki evli ve bir kızı var "

Güneş: " Yani hayla onu seviyor musun"

Kanatsız MelekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin