Bölüm şarkısı: " Kafama Sıkar Giderim"✨( Ahmet kayayı çok severim Allah rahmet eylesin :)
Güneşin Ağzından (◕દ◕)
Güneş: Şuna ise duşa girmiş çıkmış, üstümü giyiniyordum . Altıma siyah bir eşofman giyip üstüme için polar olan bir kazak giydim . Altıma beyaz ayakkabılarımı giyip paşayı da öpüp evin kapısını açtım ki karşımda Enesi, Denizi , Ali'yi ve Emre'yi gördüm .
Deniz: " Tam kapıyı çalıyorduk ki sen kapıyı açtın . " diyip gülümsemişti yanağında ki o küçük ama içine sığa bileceğim kadar büyük olan gamze yine beni benden almıştı . ( Küçük ama büyük çok saçma bir cümle oldu ◍•ᴗ•◍ )
Güneş: " Evet zamanlaman çok iyi ." Diyip kapıyı kilitledim . Ve apartman dan çıktık .
Enes: " Eee yenge on yedi yaşında olmak nasıl bir duygu ?"
Güneş: " Nasıl birşey biliyon mu ? "
Enes: " Tam işte yenge bende onu sordum nasıl bir şey ?" Gülümseyip orta parmak çektim .
Güneş: " Bunun gibi " Diyip orta parmağımı gösterdim
Enes: " Aşk olsun yenge !"
Güneş: " Tamam Tamam Hemen darılma ! Normal birşey işte sadece bir yaş daha atladın bu kadar ." Dedim yere bakarak yürümeye devam etim bugün annemin ölüm yıldönümüydü belki ilk defa annemin mezarına gide bilirim .
Güneş: " Kafeye değilde şu ileride ki mezarlığa gitsek olur mu ? "
Deniz: " Neden ?"
Güneş: " Bugün benim annemin ölüm yıldönümü o yüzden ."
Deniz: " Tabi ki olur neden olmasın kafeye de oradan gelirken gideriz ."
Emre: " Aynen ." Diyip yolumuzu mezarlığa çevirmiştik ilk defa annemin mezarına gidecektim, ilk defa babamın mezarına gidecektim . ikisi de aynı yerde olduğu için hiç gitmemiştim daha doğrusu götürmemişlerdi . Bir kere onları takip edip onlarla birlikte gitmiştim eskiden yaşadığım ev bu mezarlığa çok yakın olduğu için arabaya binmemişlerdi öyle takip etmiştim öyle yolu öğrenmiştim onlarla birlikte bende içeriye girmiştim ama Demir beni görmüştü ne kadar kaçmak istesem de kaçmamıştım oradan ve sonuç dayakla sonlanmıştı . İşte sizi bu günler için affetmeyeceğim beni annemin ve babamın mezarına gitmek için size yalvarıp , aciz bir durma soktuğunuz için affetmeyeceğim.
Daha önce de dediğim gibi benim peşime düşmeyecekleri için çok uzağa gitmemiştim o yüzden yürüyerek gide bilirdik .
Annemin Mezar taşına elime koyarak konuştum .
Güneş: " Merhaba anne ben geldim kızın Güneş"
Diğer elimi de babamın Mezar taşına koydum ve konuşmaya başladım .
Güneş: " Sana da Merhaba baba ben kızın Güneş ."
Güneş: " Belki beni bir yerlerde diyorsunuzdur belki de görüyor izliyorsunuzdur Bilmiyorum . Ama görüyor , izliyor veya duyuyorsanız niye gelmediği mi iyi biliyorsunuzdur . Oğulların izin vermedi anne , Oğulların izin vermedi baba . Oğullarınız izin vermedi size elimde bir gül demeti ile gelmeme . Ama ben geldim elimde gül demeti ile ."
Güneş: " Burdayım ne olursa olsun dimdik bir şekilde burdayım Anne senin kızın olarak burdayım . Annem . "
Güneş: " Söyleyecek çok şey var okadar çok şey var ki anlatmam kaç gün sürer bilmiyorum . Ama şuan zamanı değil bir gün en mutlu olduğum günde yanınıza geleceğim o zaman içimi size dökeceğim . " Diyip iki Gül Demetinin birini annemin diğerini ise babamın mezarının üstüne koydum .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanatsız Melek
ChickLitAbilerin den şiddet gören kızın acı hikayesi.... Annesi onu doğururken ölmesi onun suçuymuş gibi onu suçlayan abileri bir gün gerçeği öğrenirse peki... Merhaba bu benim ilk deneyimim yani ilk kitabım yazım yanlışları olabilir veya saçmala ya biliri...