Kanatsız Melek

48.Bölüm

Bölüm şarkısı: " Ben Yola Gelmem "✨

Güneşin Ağzından :)

Güneş: " Sence doğrumu yaptım ?"Diye sordum . Şuan balkonda yere örtü sermiştik ben denizin göğüsüne başımı koymuştum .  Ve öyle yıldızları izliyorduk saat gece üç gibiydi .

Deniz: ". Neyi doğrumu yaptın ?"

Güneş: " Onları affetmekle . Bana onca şey yaptılar ben onları affettim . Benden sevgilerini esirgediler . "

Deniz: " Yedi sene oldu Güzelim yedi sence zamanı gelmemiş miydi ? "

Güneş: " Elbette çok ama ben onları bir kere affettim . Ya gene aynı şeyi yaparlarsa ?"

Deniz: " Ben varım , Biz varız . Biz her zaman senin yanında olacağız  , olacağım bak surda ne kaldı evlenmemize ! Sadece bir ay . Üç ay sonra benim karım oluyorsun ." Gülümsedim bu söylediklerine .

Güneş: " Bazen Berklere teşekkür edesim geliyor ."

Deniz: " Neden ?"

Güneş: " Şuan yanımdaysan onlar sayesinde . Şuan ben senin yanındaysam onların sayesinde . "

Deniz: " Haklısın !"

Güneş: " Seninle tanıştığımda on altı yaşındaydım . Şimdi ise yirmi dört . Peki sen ? Yirmi altı yaşındasın . Tam yedi yıldır sevgiliyiz . Ve hiç kavga etmedik. Bazen düşünüyorumda bu yaşadıklarım bana bir sınavdı ve ben bu sınavı geçtim . Her insanın sınavı var hepimiz ki farklı , kiminin acısı büyük , kiminin acısı küçük şimdi diyeceksin ki açının büyüğü küçüğümü var ? Evet var aslında . Her insan nasıl farklıysa duyguları da öyle ben bunu yaptığım meslekte daha iyi anladım biliyor musun ? Ayşe diye bir kadın yolda geçerken karşılaştım üç gün önce öylece sokağın ortasında oturmuş ağlıyordu , hıçkıra hıçkıra koşa koşa yanına gittim. Noldu dedim sana yardım edebilirim dedim dediğim gibi kafası bana doğru döndü ama gözlerinde birşey vardı ben öyle söyleyince gözlerinde birşey gördüm gerçeği bir çok şey görmüştüm . Mutluluk , heyecan ve o siyah gözleri nasıl ışıldadı biliyor musun ? Başladı konuşmaya kim olduğumu sormadan adımı söylemeden başladı anlatmaya derdini . Babası onu on dokuz yaşında evlendirmiş bir oğlu olmuş kocası onu hiç sevmiyormuş . Aynı zamanda oğlunu da . Eve geç geliyormuş eskiden davrandığı gibi davranmıyormuş daha kötü , daha zalimce davranıyromuş Ayşe dayanamayıp eşinin telefonunu kurcalamış bir şey görmüş . Ve yıkılmasına sebep olmuş oğlunu neden sevmediğini onu niye sevmediğini anlamış . " Sonlara doğru sesim kısık çıkmıştı .

Deniz: " Ne görmüş ?" Dedi hüzünlü bir sesle.

Güneş: " Lise arkadaşı olan bir kadınla aldatıyormuş . Susmuş oğlu için susmuş çok çırpınmış bir yıl boyunca çok çırpındım dedi oğlumu sevmesi için çok yalvardım , ayağına kapandığım zaman bile oldu . Çünkü o erkek çocuğuydu babasından ne görürse ileride onu yapardı sustu bir süre sonra sessizce şunu dedi tıpki benim babam gibi . En sonunda dayanamayıp karşısına geçtim beni niye aldatıyorsun dedim dedi . O da bana bir tokat atıp sen kimsin bana hesap soruyorsun he ? Demiş buna verecek çok cevabım var çocuğunun annesiyim , hayat arkadaşınım , aynı yastığa baş koyduğun kadınım , camın önünde seni bekleyen eşinim , evinde yemek yapan kadınım . Demek istemiş ama diyememiş oğlundan ayırır diye . Korktuğu başına gel-" Deniz lafımı yarıda bölüp sinirle konuştu.

Deniz: " Napmış şerefsiz çocuğu annesinden ayırmış mı ?" Dedi öfke ile Deniz .

Güneş: " Çok direndim dedi çok direndim bırakmak istemedim oğlumu ama beni tehdit etti eğer buradan gitmezsen oğlunu öldürürüm diye . Korktum dedi oğlumu öldürür diye yapardı o insan değildi o caniydi dedi . Yalvardı bana Deniz yardım et dedi yardım oğlumu almama yardım et dedi . Mesleğimi bilmeden yaptığım işi bilmeden istedi bunu . Bu bir annenin feryadıydı Deniz yalvardı bana oğlumu almama yardım et dedi babam bana dönüp beş kuruş vermez zaten annem babamın himayesinden çıkmıyor . Ben çalışıp avukat parasını bulana kadar oğlum beni çok özler o bensiz yapamaz . O çok korkardı karanlıktan o adam onu hep karanlıkta bırakıyor . Erkek çocuğu dediğin korkmazmış . Elinde bir ayıcık vardı benim oğlumun onu aldı hunlarca parçaladı oğlumu  duymadı bile . Lütfen bana yardım et oğlumu alayım sonra sana ne kadar borcum olursa olsun bir şekilde ödeyeceğim dedi Deniz ."