Sen Normalsin

Karşılaşma

Zayıflıklardan konu açılmışken Zuzu uzun bir düşünce sürecine girdi. Bugüne kadar neleri zayıflık olarak görmüştü kendinde. Şişmandı mesela, çok güzel değildi ve çok çabuk aldanabiliyordu sonra kendi saydıklarına güldü. Bunların kalbinden değilde kafasından gelen sesler olduğunu fark etti.

Sanki kafasından ayrı bir ses konuşuyordu. Kendi zihni ona bir hapishane olmuş gibiydi. Güzel değilsin beceriksizsin kimse seni sevmedi ve sevmeyecek. Kendini bu iyi hissetme numaralarıyla kandırma gerçeği sende biliyorsun. Bir anda kendine dair tüm şüpheleri endişeleri zihnine doldu tekrar ancak bu sefer farklıydı.

Bu sefer kendine bunların gerçek olup olmadığını sordu. Gerçekten inandığı şeyler bunlar mıydı yoksa bunlarda bir illüzyon oyunun parçası mıydı?

Yine kendini durdurma ihtiyacı duydu. Yine derinlere dalıyordu dalma dedi kendi kendine dalma. Hadi kalk biraz aklını dağıt dedi. Kendine odasındaki televizyonu açıp izlemeye başladı.

Belgeselleri severdi zuzu bilmediği yaşmlara uzanmayı onlarda öğrenmeyi severdi. Bu gün zorlu okul yolları diye bir belgesele rastlamıştı. Çocukların sırf bir okula gitmek için çektikleri zorlukları anlatıyordu. Ağzı açık kaldı televizyonun içine girip evladım boşver değmez bir okul için diyesi geldi. Bu neydi böyle.

Zavallı çocuk okula gitmek için ne eziyetler çekmişti. Yılan pişirip yiyordu şu an. Midesi bulanmıştı zuzunun. Yılanları hiç sevmezdi. Nedense dünyada itici bulduğu tek hayvandı galiba.Sahiden yılanı seven birisi var mı ya?
Yılanları kendisi gibi kimsenin sevmediğine kanaat getirdikten sonra belgeseli izlemeye devam etti.

Belgesel bittiğinde ise yemek yemek için yemek alanına doğru yürümeye başladı. Yine favori masasına doğru ilerledi. Siparişini verdi ve yine defterine notlarını yazmaya başladı. İçinden geçenleri olduğu gibi yazıyordu değiştirmeden üzerinde oynamadan. Yazmaya kendini ne kadar kaptırdı hatırlamıyordu ama kafasını kaldırıp karşısında oturan Hakan'ı görünce zuzu dondu kaldı.

Hakan gayet cool bir edayla kusura bakma oturabilir miyim diye sordum ama o kadar dalmıştın ki duymadın. Umarım senin için bir problem yoktur diyince Zuzu ne yapacağını bilemedi ve ağzından tabi sakıncası yok diye bir laf çıktı. Zuzu kendisine söverken yemeği geldi