GEÇ DOĞAN GÜNEŞ✓

3.Bölüm☀️

☀️

Kafamı nezarathanenin demirlerinin arasından sokmaya çalışırken arkamdan gelen patırtıyla oraya döndüm. Uğur tahta bankta uyurken yere düşmüştü.

"Hay sikeyim ya"

O küfrederek kalkarken yanına oturdum.

"Şuradan çıkarsak Salim amcaya söyleyelim de koltuk falan bisey koysun buraya. Bu hiç rahat değil."

"Aynen ya müşteri memnuniyeti sıfır"

Ellerimi dizilerime yaslayıp buraya nasıl düştüğümüzü düşündüm.

Uğur'un şerefsiz anne babasını dövdükten sonra pansuman için eczanye uğramıştık.

Eczacı abla pamuğu bir kez daha kaşıma bastırıp çekti.

"Geçmiş olsun"

"Teşekkürler"

Diğer abla Uğur'un kızaran elini sararken ayaklandim.

"Uğur böceğim ben dışarıdayım"

Terlediğimi hissederken ellerimle kendimi serinletmeye çalışarak dışarıya çıktım. Arabanın kaputuna yaslanıp yüzümü yellemeye devam ederken yanıma gelen yabancı adamla ona döndüm.

"Ateş bastıysa söndürelim güzelim"

Ben 'ne diyosun be gerizekalı' demeye kalmadan elini belime atıp kendine çekti.

"Napıyorsun be manyak bırak beni"

Kollarından kurtulmaya çalışırken belimdeki elini sıklaştırıp diğer elini sortumun açıkta bıraktığı bacağıma getirip okşadı.

"Ulan şerefsiz" diyerek bacak arasına güçlü bir tekme attım.

Acıyla inleyip yere düşerken karnına ayağımla bastırıp ellerimi belime koydum.

"Ne diyordun sen tekrar et bakayım."

"Ulan sürtük.." dişlerinin arasından söyledikleriyle iyice sinirlenirken karnına biraz daha bastırdım.

"Duyamadım."

"Lan! Noluyo burda?" Uğur böceğimin sesiyle ayağımı çekip ona döndüm.

"Nolsun arkadaş uyuz olmuş da kaşır mısın deyince kıramadım."

Uğur olayı anlayıp adama dalarken ayırmak için uğraşmadım. Hak etmişti sonuçta. Sen kim köpek bana izinsiz dokunuyorsun.

Ve son duyduğumuz ses polislerin muhteşem siren sesi.

İşte sonrasında da ailelerimizin numarasını alıp bizi buraya tıkmışlardı. Tabi sadece Murat Bey'in numarasını vermiştik. O şerefsizi de hastaneye götürdüler. Ne gerek varsa. Geberseydi it.

Uğur'a dönüp baktım. Kafasını geriye yaslamış gözlerini kapatmıştı. Elmacık kemikleri kızarmış kaşı ve dudağı patlamıştı. Ellerinin üzeri yer yer soyulmuştu. Benim durumum da pek farklı değildi. Ellerim soyulmuş kaşım ve dudağım patlamıştı.

Ama değdi mi? Hem de dibine kadar.

"Gitti karizman" sesimle gözlerini açıp bana bakarken hafif gülümsedi.

"Karizmam sana feda olsun be."

Sözlerimle gülümserken dudağımın acımasıyla yarısında yüzüm buruştu. Kolunu omzuma atıp kendine çektiğinde başımı göğsüne yasladım.