25.Bölüm

36.1K 2K 692
                                    

Diğer bölümlere oy vermeyen can okuyucularım bi koşu oy verip gelin hadi..💙

İyi okumalar....💙

Elime birkaç poşet alıp Meryem teyzenin arkasından eve ilerledim.

Kalan poşetleri de Cenk abim almıştı. Hâlâ söyleniyor olmasına göz devirdim.

"Hayır marketler manavlar dururken niye o mahşer meydanına girdik biz. Deli mi sikti bizi."

Son söylediğini sessiz söylemiş olsa da duymuştum ve gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım zira bu Meryem teyzeye açıklayabileceğim bir durum değildi.

Poşetleri mutfak masasına bırakıp çıkarken abimde yeni giriyordu. Onun yüz ifadesine gülüp çıktım mutfaktan.

Böyle annesinin peşinde dolaşan huysuz küçük erkek çocuğu gibiydi.

Salonda oturan annem ve Eymen'i görmemle yanlarına ilerledim. Kendimi annemin yanına bıraktım. Yorulmuştuk.

"Hoşgeldiniz kızım.." salona giren Cenk abime kaydı bakışları.. "nerdeydiniz siz?"

"Mahşer meydanında" Cenk abimin bıkkın çıkan sesiyle güldüm.

"Ama kabul et eğlendik."

Gözlerini devirdi. "Aynen aynen baya eğlendik."

"Abla ya bensiz eğlenmeye mi gittin sen?"

Ayağa kalkıp Eymen'in büzdüğü dudaklarına vurdum.

"Seninle de gideriz canım kardeşim üzülme sen."

"Canını seviyorsan gitme kardeşim boşver."

Cenk abimin yine olaya dahil olmasıyla ona döndüm.

"Abartma ya. Alt tarafı pazara gittik. Gratise götürmüşüm gibi konuşma."

Kaşlarını hafif çatıp olduğu yerde dikleşti.

"Ne abartması kızım az bile söyledim. Teyzenin biri o pazar arabasıyla ayağımı ezdi. Bi de suç benimmiş gibi beni azarladı..."

Annem ve Eymen gülerken o takmadan ciddi bir ifadeyle devam etti.

"Sonra adamın biri durdu illa karpuzun tadına bak abi diyor. İstemiyorum diyorum yok. Zorla ağzıma sokacaktı nerdeyse. Hayır belki alerjim var niye zorluyorsun. Satacaksan sat işte. Ben sana güveniyorum, alacağım tadına bakmadan"

Onlar hala gülmeye devam ederken salondan çıktım.

Cenk abime hayatının travmasını yaşatmıştık anlaşılan..

°°°°°°
"Evet çocuklar dersi burda bitiriyorum. Sorusu olan var mı?"

Tarih hocasının sorusuyla dolu dolu göz devirdim.

Herkesin bir sürü sorusu var ve en önemli sorusu da 'biz ne dinledik biraz önce?'

Kimsenin hiçbir şey anlamadığına yemin edebilirim ama kanıtlayamam.

Sınıf bezgince hep bir ağızdan "Hayır" derken hoca güldü.

"Zaten şu an nefes alıyor musunuz desem hayır diyecek durumdasınız."

Kesinlikle öyleydi. Bezdum da bezdum.

Zil çalıp hoca sınıftan çıkarken ön sıramıza taşınmış olan Engin ve Güney bize döndü.

"Ee arkadaşlar sınavlardan kalıyor muyuz?"
Engin'in coşkulu sorusuyla sahte bir coşkuyla cevap verdim. "Eveett"

Tabiki kalıyoruz aq ders dinlediğimiz mi var. Hadi sayısallar neyse de sözellerden net kaldım.

GEÇ DOĞAN GÜNEŞ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin