Özel Bölüm-2

16.9K 1.3K 331
                                    

Ayh..selam..Baya özlemişim burayı ya.

Bol bol yorum yapın. Yorumlarınızı da özledim.

Ve oy da verin..Yedi yüz bine yaklaşmışız valla mutlu oldum.

Neyse hadi iyi okumlar...

İsteme gecesinin ertesi günü

Belime sarılan kollarla başımı bulunduğu yere iyice bastırıp,yanımdaki sıcaklığa biraz daha sokuldum.

Gözlerim yavaşça aralanırken bakış açıma giren Yaman'ın yüzüyle gülümsedim. Dudakları hafif aralık saçları dağılmış masum masum uyuyordu.

Başımı göğsünden kaldırıp biraz geri çektim. Elimi belinden alıp yanağına götürecekken aklıma gelenle gülümsemem soldu.

Yaman!

Bizim evde!

Benim yatağımda!

Panikle kollarının arasından doğrulurken Yaman irkilerek uyandı.

"Noluyor ya sabah sabah"

"Kalk çabuk. Ne işin var senin burda ya?"

Yeni fark ediyor gibi gözlerini yüzüme dikti. Birkaç saniye sonra dudaklarında güzel bir tebessüm olurken mırıldandı.

"Günaydın bitanem"

"Günaydın günaydın da senin ne işin var burda Yaman? Nasıl girdin içeri?"

Bir şey demesini beklemeden saate bakıp ayaklandım. Ev halkı birazdan uyanırdı. Napacaktım?

Ne kadar nişanlı da olsak,imam nikâhımız kıyılmış da olsa Polat Atabey denen bir gerçek vardı. Evli olsak bile gelip aramızda yatacak kapasite vardı adamda. Semih abimi saymıyorum bile. Dün o da burda kalmıştı. İyi ki Barın 'Ben abimle uyumak istiyorum' diye tutturup Semih abimi benden uzaklaştırmıştı.

Kolundan tutup kaldırdım. "Hadi çabuk git. Yaaa sen manyak mısın? Bu ne cesarettir yiğidim."

Kaşları hafif çatıldı. "Beraber uyuduk işte. Niye kızıyorsun şimdi."

Sesim yüksek çıkmasın diye çabalarken inanmazca ona bakıyordum.

"Tamam güne seninle başlamak çok güzel muhteşem ama günün devamında sağlam olmanı tercih ederim."

Dudakları muzipçe kıvrılırken bana yaklaşıp ani bir hamleyle belimden tutarak kendine çekti.

Burnu burnuma sürterken "Nişanlıyız biz" diye mırıldanıp dudaklarını dudaklarıma bastırdı.

Birkaç dakika öptükten sonra ayrılırken alnını alnıma yasladı. "İmam nikâhımız da kıyıldı. Problem ne?"

Kapalı gözlerimi şokla açtım. "Yani Güney ve Güneş için de problem yok?"

Kaşları çatıldı. Belimi bırakıp gerilerken "Ya ne alaka?" Diye bağırdı hafif.

Karnına vurup "Sus!" Derken sesini alçalttı. "Var bir problem nasıl yok. Evli değil bir şey değil. Yaklaşamaz o Güney denen çocuk benim kardeşime"

Alayla güldüm.

"Şu an abim gibi konuştun. Of Yaman ya. Hadi kimse görmeden git. Valla özellikle Polat abim imam nikahı nişan falan dinlemez. Yersin dayağı."

Dudakları büzülürken ofladı. "En önce biz evlensek ya. Abinleri mi bekleyeceğiz yine."

Güldüm bu haline. Yanağını sıkıp okşarken kaşlarımı kaldırıp indirdim.

GEÇ DOĞAN GÜNEŞ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin