4.Bölüm☀️

58.1K 2.7K 741
                                    

☀️

Emniyet kemerimi bırakıp cebimden telefonumu çıkardım.

Kime:Yavuz Abi
Yavuz abi çok özür dilerim acil bir işim çıktı gelemiyorum.

Gelirsem adam davayı kaybetmek için her şeyi yapar çünkü.

Avukat bozuntusu dün akşam dövdüğümüz adamdı. İçimden gidip bi posta daha dövmek gelse de kendimi tuttum. Şerefsiz. Yalnız iyi benzetmişiz ha. Uğur böceğim ve mafya Polat'ın ellerine sağlık.

Kimden:Yavuz Abi
Tamam güzellik sorun değil.

Mahcup gözlerle Kaan'a döndüm. Gözleri bendeydi.

"Şeyy arkadaşımın bir işi çıkmış da sen beni ilerdeki alışveriş merkezine bırakır mısın? Yeşim Hanım oraya gelecekti zaten."

Başını onaylar anlamda sallayıp kolundaki saate baktı.

"Birkaç saat boşluğum var bi yerlerde oturup konuşalım mı?"

Tedirgin olsam da "olur" dedim. Karşımdaki Polat değildi sonuçta.

Alışveriş merkezine gelip bir kafeye oturduk.

Ben sıcak çikolata isterken o sade türk kahvesi istemişti.

Sade türk kahvesi mi içilir be.

"Nasılsın?"

Cidden mi?

"İyiyim sen nasılsın?"

"Yani o anlamda dememiştim. Eve alıştın mı?"

"Alışmaya çalışıyorum"

Kafa salladı. Yerinde diklesti.

"Dün sana biraz ayıp ettik sanırım. Yani.."

Sözünü kestim.

"Sorun değil. Sizi anlıyorum."

Şaşkınca gözlerime baktı.

"Anlıyor musun?"

Onları suçlayıp bağırıp çağırmamı bekliyordu sanırım.

"Anlıyorum. Bak ben de öyle mükemmel bi ailede büyümedim. Bu yaşıma kadar iyi kötü ne gördüysem o gördüklerimle ne Yeşim Hanım'ı ne de Murat Bey'i yargılamadım."

Kısa bi ara verdim.

"Ben eskiyi unutup onlara alışmaya çalışıyorum. Onları tanımaya çalışıyorum ama siz bunu yapmadınız tamam suçlamıyorum kendinize göre haklısınızdır belki. Ama yeni tanıştığımız birine bile bi şans veririz tanımak için."

Gözlerime değişik bir ifadeyle baktı.

"Ben onlara bu şansı verdim. Siz de bana verirsiniz vermezsiniz sizin bileceğiniz iş. Vermezseniz de dün dediğim gibi birbirimizi görmezden geliriz olur biter."

Anlayışla kafasını salladı.

"Bende seni anlıyorum. Ben sana bu şansı vermek istiyorum. Ne olursa olsun kardeşimsin sen benim. Dediğin gibi o kız bize ne kadar kötü şeyler yaşatmış olursa olsun sana kesemeyiz faturasını"

Kesinlikle ailenin yürüyen mantığı Kaan'dı.

Söyledikleriyle mutlu olmuştum. Dediğim gibi önyargılarını yıkıp bana geleni itmezdim. Bunca yıl aile hasreti çeken küçük Derin'e borçluydum bunu.

☀️

Birkaç saat daha sohbet ettikten sonra Yeşim Hanım gelmiş Kaan gitmişti. Bu süre boyunca pes oynamayı ve kitap okumayı sevdiğini, kedilere alerjisi olduğunu ve en önemlisi Trabzonlu olduklarını pardon olduğumuzu öğrenmiştim.

GEÇ DOĞAN GÜNEŞ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin