Ev sahibi

551 26 21
                                    

Barış: artık sende yalnız değilsin Dicle. Ben varım.

##

Barış: Dicle?

Dicle: efendim

Barış: beni sevmeyi dener misin?

Dicle: denerim Gri merak etme. Bir sonuca ulaşınca söylerim sana.

Barış: teşekkür ederim.

Dicle: tost yapıyorum, yersin dimi?

Barış: bende yardım etseydim.

Dicle: teşekkür ederim ama sen burada otur ve dinlen, yorucu bir gündü.

Barış: peki sen öyle diyorsan.

**

Barış: ellerine sağlık çok güzeldi.

Dicle: afiyet olsun. Film izlemeye ne dersin?

Barış: olur. Aç bir tane bende mısır patlatayım.

Dicle: bence ben patlatayım mısırı.

Barış: tostu sen yaptın mısırlar bende.

Dicle: peki madem.

**

  Sabah ilk uyanan Dicle oldu. Film izlerken barış ile uyuya kalmışlardı. Dicle, barışa bakıp tebessüm etti. Uyurken bile çok farklıydı. Çok masumdu, ama çok ta cool du. Yavaşça kalktı koltuktan. İlk önce kahvaltı hazırladı ve odaya gidip üstünü değiştirdi. Artık evden çıkması gerekiyordu. Ağzına iki lokma birşey atıp, Barış'a not bırakıp çıktı evden.

**

Barış çalan kapının sesi ile açtı gözlerini. İlk önce afallasa da nerede olduğunu anlayınca mutlu olmuştu. Kapının birdaha çalması ile ayağa kalktı Barış. Kapıyı açtığında karşısına 40 yaşlarında bir adam çıkmıştı.

Barış: buyrun?

Adam: merhaba ben diclenin ev sahibiyim de onunla konuşmam gerek evde mi acaba?

Barış: yok kendisinin işe gitmiş olması lazım. Konu neydi acaba?

Adam: siz nesi oluyorsunuz?

Barış: arkadaşıyım

Adam: peki. Diclenin evi boşaltması gerek. Ben ev sahibi olarak dicleden çok memnunum ama benim oğlan evleniyor iki hafta sonra, onu buraya oturtucağım.

Barış: başka bir yolu yok mu ya bunun?

Adam: malesef. Siz iletirsiniz dimi dicleye iki hafta içinde boşaltması lazım evi.

Barış: söylerim siz merak etmeyin.

Adam: iyi günler, teşekkürler.

 
Adam gittikten sonra Barış düşünmeye başlamıştı. Bunu Dicle ye nasıl söyleyecekti ki? Bunları düşünürken masadaki notu fark etti.

Günaydın uykucu sana kahvaltı hazırladım. Benim çıkmam gerektiği için çıktım. Afiyet olsun

Mavi

  Barış'ın eli hemen telefona gitsede aklına gelen şey ile durdurdu kendini. İlk önce oturup kahvaltı etti. Daha sonrada kendi evine gitti ve üstünü değiştirdi. Arabasına binip ajansın yolunu tuttu. Çok geçmeden varmıştı. Direkt asistan odasına girdi.

Barış: günaydın herkese.

Emrah: günaydın Barış Bey.

Gülin: günaydın

Dicle: sana da günaydın Barış.

Barış:  Dicle seninle iki dk konuşalım mı?

Dicle: tabi, hatta gel terasa gidelim.

**

Barış: ilk önce kahvaltı için teşekkür ederim, ellerine sağlık.

Dicle: afiyet olsun

Barış: ikinci olarak da.........

Farkındayım yine kısa oldu ama anca yazabildim. Umarım beğenmişsinizdir. İyi günler. Hepinizin 23Nisanı kutlu olsun. Seviliyorsunuz...

GRİ // DİCBARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin