Dicle: bence çok güzel oldu. Sen ne düşünüyorsun?
Barış: ben fotoğraflara falan bayıldım, çok iyi oldu.
##
(1 hafta sonra)
Dicle duyduğu zil sesi ile koltuktan kalkıp kapıya doğru yürümeye başladı ve kapıyı açtı. Ama karşısında gözleri kıp kırmızı bir Barış görmeyi beklemiyordu. Dicle onun bu halini görür görmez hemen sarılmak için kollarını açtı. Barış da bunu bekliyormuş gibi Dicle'ye sıkı sıkı sarılıp ağlamaya başladı.
Dicle, Barış dan ayrılmadan kapıyı kapattı ve geri geri giderek koltuğa ulaştılar. Artık Dicle de ağlamaya başlamıştı.
Barış biraz olsun sakinleşince geri çekildi ve Dicle'nin dizlerine başını koyarak yattı koltuğa. Dicle de hemen ellerini Barış'ın saçlarinda gezdirmeye başladı.
Barış: Dicle ben kötü bir evlat mıyım?
Dicle: Aa o nereden çıktı Barış?
Barış: marketteyken telefon çaldı. Arayan annem di açtım bende. Zaten ne zamandır konuşmak için kendimi hazırlıyordum. O an kendimi hazır hissettim ve açtım.
(1,5 saat önce)
Barış evden markete diye çıkmıştı. Önce ajansa uğrayıp herşey yolunda mı diye kontrol etti ardından da markete geçti. Tam manav reyonunda iken telefonu çaldı. Annesi arıyordu. Yüzünde minik bir tebessüm oluştu ve telefonu açıp kulağına götürdü.
Barış: Anne nasılsın? Bende seni arayacaktım. Kendimi toparladım konuşmak için hazırım.
Ama Barış'a cevap veren olmamıştı.
Barış: anne orada mısın?
X: beyfendi merhaba, ben ***** hastahanesinden arıyorum.
Barış: nasıl, annem nerde? O iyi mi?
X: sanırım buraya gelseniz iyi olucak.
Telefonu kapattıktan sonra Barış hiç vakit kaybetmeden hastahaneye gitti.
Barış: merhaba ben annem için geldim Ayla Havas nerde o?
X: sizi hemen doktoruna yönlendiriyorum. Murat bey Ayla hanım'ın oğlu geldi. Sizi bekliyor. Buyrun siz şöyle oturun Murat bey geliyor.
Barış kenarda ki koltuğa oturdu. Çok geçmeden yanına gözlüklü bir doktor geldi.
Dr: merhaba ben doktor Murat
Barış: Barış bende, annem nasıl?
Dr: Barış bey malesef annenizi kaybettik.
Barış donup kalmıştı. Sonra gülmeye başladı, bu gülmeler de kahkahalara dönüştü.
Dr: Barış bey iyi misiniz? Barış Bey?
Doktor Barış'ı sarsınca Barış kendine geldi.
Barış: na-nasıl?
Dr: hastahaneye ambulans ile geldi. Park ta bayılmış, vatandaşlar da ambulansı aramışlar. Kalp krizi geçiriyormuş. Yolda kalbi durmuş ama geri dönmüş. Buraya geldiğinde emin olun elimizden gelen herşeyi yaptık ama malesef onu kaybettik. Başınız sağolsun.
Barış doktorun söylediklerinin yarısını duymamıştı bile. Gözünden akan yaşlara engel olamadı. Daha sonra doktor cenaze işlemleri için birşeyler imzalattı ve gitti. Barış ne yapacağını bilmiyordu. Şuan tek yapmak istediği Dicle'ye sarılmaktı. Yavaş adımlarla çıktı hastahaneden. Hep aynı şeyleri mırıldanıyordu.
Barış: Gitti.......gitti........gitti......
(Şuan)
Barış: gitti Dicle, daha gelmeden gitti. Kavuşamadım ben ona. Onu affettiğimi bilmeden, kokusunu içime çekemeden gitti o Dicle. Ben, ben ne yapacağımı bilmiyorum. Bir torunu olacağını bile bilmiyor. Onu ilk geldiği gün dinlemeliydim. Ona sıkı sıkı sarılıp ağlamalıydım. Ona seni anlatmalıydım. Nikahta onunda olması lazımdı. Dicle ben, ben kendimi çok kötü hissediyorum. Ben çok kötü bir insanım, ben o kadar kötü bir insanım ki anneme bir kere bile onu sevdiğimi söylemedim ben, evet belki yıllardır yanımda yok. Ama annem o benim Dicle annem. Ben hep sevdim onu, ama bunu bilmiyor ki o. O onu sevmediğimi düşünüyor. Belki de gözü açık gitmiştir. Onu affettiğimi bilmeye hakkı vardı. Ya madem gidecekti niye geldi ki o zaman, niye acıttı canımı. Ben ne güzel hayaller kurmuştum. Niye hepsini yok edip gitti.
Dicle ne diyeceğini, nasıl davranması gerektiğini bilmiyordu. Dolu gözler ile dinledi sevdiği adamı. Onun canının yanmasına dayanamıyordu.
Dicle: yapma böyle, senin suçun değil ki. Hem sen kötü birisi de değilsin. O sana hep kötü davranmış, seni sokağa atmış. Onu yıllar sonra görünce boynuna sarılmaman senin suçun değil. Kendini daha fazla üzme tamam mı. Hadi çık yukarıya kısa bir duş al, sonra yat uyu. Emin ol iyi gelicek.
Barış hiçbir şey söylemeden kalktı ve Dicle'ye sarıldı. Ardından ağır adımlar ile merdivenleri çıkmaya başladı.
Selam arkadaşlar uzun zaman oldu evet ama biraz yoğun bir dönem benim için o yüzden kusura bakmayın. Duygusal bölümlere hazır olun. Final yaklaşıyor...