Gülin: Gri mi o?
Dicle: hı hı
Kıraç: Gri kim?
##
Emrah: Dicle'nin sevgilisi
Kıraç: Dicle'nin sevgilisi mi var?
Feris: adı Gri mi? Ne değişik isim öyle.
Gülin: aslında adı Gri değil ama Dicle bize ismini söylemiyor.
Dicle: söyleyemem malesef.
Telefonu kulağına geri götürüp.
Dicle: birazdan çıkıyorum ben.
Barış: bekliyorum sevgilim.
Dicle telefonu kapatır. Çantasını toplar ve çıkışa doğru yönelir.
Dicle: ben çıkıyorum o zaman, yarın görüşürüz.
Hepsi(Kıraç hariç): görüşürüz
Kıraç: Dicle iki dakika konuşalım mı?
Dicle: hı hı
Dicle ve Kıraç ajanstan çıkmış kapının önünde konuşuyorlardı.
Kıraç: kim bu Gri?
Dicle: sevgilim
Kıraç: sevgilin?
Dicle: evet sevgilim
Kıraç: kim peki? Adı falan yani?
Dicle: bu seni ilgilendirmez.
Kıraç: ben senin ba-
Dicle: sen benim babamdın, artık değilsin. Benim bir yabancıdan farkın yok artık. Benim babam yok. Benim babam beni bırakıp gittiği o gün öldü.
Kıraç: yapma böyle
Dicle: ben birşey yapmıyorum, herşeyi sen yapıyorsun. İlk önce gittin sonra beni göndermeye çalıştın. Ya doğum günümü bile unuttun ya. Şimdi de gelmiş ben senin babanım diyorsun. Sen benim babam falan değilsin. Ben böyle birinin kızı değilim.
Dicle Kıraç'ı arkasında bırakıp yoluna devam etti.
**
Dicle eve gelince kapıyı çaldı ve beklemeye başladı. Çok geçmeden kapı açıldı ve Dicle'ye doğru bir köpek koşmaya başladı.
Dicle: Barış bu kim?
Barış: bu arkadaşın adı Ayran. Sabah barınaktan sahiplendim. Bundan sonra o da bizimle. Ayrıca simit ile de çok iyi anlaştılar.
Dicle: yaa Barış çok tatlı bu.