Simit

509 24 16
                                    

  Barış çalan kapı ile yüzüne en güzel gülüşünü yerleştirdi, ellerini yıkadı ve kapıyı açtı.

##

Dicle elinde minnoş bir kedi ile duruyordu kapıda.

Barış: hoşgeldin sevgilim de kim bu ufaklık?

Dicle: hoşbuldum canım, tanıştırayım simit.

Barış: Simit?

Dicle:  ye gelirken yolda buldum çok tatlı değil mi ya? Adını da simit koydum.

Barış: bir tane de köpek alalım adı da şey olsun, Ayran. Nasıl olur.

Dicle: ayy barış çok güzel olur. Da ben sana şey sorucam.

Barış: dinliyorum sevgilim.

Dicle: simit bizimle kalabilir mii??

Barış: neden olmasın. Evimize hoşgeldin Simit. Burası artık aynı zamanda senin de evin oluyor.

Dicle: çok çok çok çok teşekkürler 🥰

  Dicle, Barış'ın yanağına küçük bir öpücük kondurur.

Barış: hadi bak tostlar soğuyor hadi.

Barış: hadi bak tostlar soğuyor hadi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Simit👆🏻)

**

Tostlarini yemiş, sohbet etmişlerdi. Dicle'nin artık çıkması gerekiyordu. Ama Barıştan bir türlü ayrılamıyordu.

Kapının önünde Dicle ve Barış sıkı sıkı sarılıyorlardı. Dicle geç kalmak üzereydi.

Dicle: artık gitmem gerekiyor. Ama gitmek istemiyorum.

Barış: keşke gitmesen. Tüm gün sarılsak böyle.

Dicle: keşke sevgilim keşke.

  Tam o sırada Dicle'nin telefonu çalmaya başladı. Feris arıyordu.

Dicle: alo Feris hanım

Feris: Dicle nerdesin?

Dicle: evdeyim Feris hanım ama şimdi çıkıyorum.

Feris: ha yok şimdi ben Emir in setine gidiyorum. Senin bir işin yok yarın yoğun bir gün olucak dinlen sen.

Dicle: teşekkürler Feris hanım.

  Dicle telefonu kapatıp cebine koyduktan sonra Barış'ın elini tutar ve koltuğa oturmasını sağlar. Kendisi de yanına oturur ve Barışa sarılır.

Barış: sevgilim, noluyor?

Dicle: gitmiyorum, tüm gün sarılabiliriz.

Barış: nasıl, senin ajansa gitmen gerekmiyor mu?

Dicle: şuan bir işim yokmuş Feris hanım dinlen gelme dedi.

Barış: ohh ne güzel.

**

Dicle:  Ya anne iyiyim ben merak etme.

Leyla: nasıl merak etmiyeyim Dicle? Kaç kere aradım telefonun kapalı.

  Dicle ve Barış telefonları kapatmış, tüm gün sarılarak dizi film izlemişlerdi. Leyla, Dicle'yi birçok kez aramış ama ulaşamamıştı. Dicle akşam yemeği yaparken müzik dinlemek için telefonu açınca aramaları görüp geri aramıştı Leyla'yı.

Dicle: ya anne film izliyordum kapattım bende telefonu birşey yok.

Leyla: eğer biraz daha açmasaydin gelecektim oraya.

Dicle: tmm bak açtım. Ee sen nasılsın?

Leyla: normal, her zaman ki gibi.

Dicle: iyi. Benim şimdi kapatmam lazım Leylacık sonra görüşürüz.

Leyla: görüşürüz.

**

Barış yukarıda Feris ile konuşuyordu. Telefonu kapatıp odadan çıkınca duyduğu ses ile yüzünde güller açmıştı.

Selamm, nasılsınız? Umarım herşey iyi gidiyordur, umarım güzel bir bölüm olmuştur. İyi günler...

GRİ // DİCBARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin