Dicle: ama bu senin hayalin değil miydi?
Barış: benim en büyük hayalim gerçek oldu zaten Dicle. Bak yanımdasın. Hem oyuncu olmak istiyordum ve oldum da. Yeter bu kadar.
Dicle: peki sevgilim sen nasıl istersen öyle olsun. Ama her an oyunculuğa geri dönebilmen için bir açıklama yapma.
##
Barış: dönmeyi düşünmüyorum ama önemli de değil zaten açıklama falan.
Set çalışanı: Barış bey son sahne için set hazır.
Barış: tamam geliyorum. Sevgilim sen beni burada bekle ben on dakikaya gelmeye çalışacağım.
**
Barış'ın seti bitmişti. Dicle ile beraber doktora doğru yola çıkmışlardı.
Dicle: bugün cinsiyeti öğreneceğiz. Ben çok heyecanlıyım sende heyecanlı mısın?
Barış: bu, bu soru mu hiç birtanem? Heyecandan ölmek üzereyim.
Dicle: isim düşündün mü peki? Ben eğer erkek olursa diye düşündüm.
Barış: bende düşündüm. Ama doğuma kadar söylemem Dicle Hanım.
Dicle: peki Barış Bey ısrar etmek yok, yok.
**
Doktor: Dicle hanım Barış bey hoşgeldiniz
Dicle: hoşbulduk.
Doktor: isterseniz hemen geçelim ultrasona
Barış: olur valla, hatta çok güzel olur.
Dicle yavaşça koltuğa oturur ve göbeğini açar. Doktor da ultrason cihazına jeli sürüp Dicle'nin karnında gezdirmeye başlar. Dicle jelin soğukluğundan ürperir ve Barış'ın elini sıkı sıkı tutar. Birkaç dakika sonra doktor gülen yüzü ile çiftçimize döner.
Doktor: cinsiyetini öğrenmeye hazır mısınız?
Barış: tabiki doktor hanım bu da soru mu yani
Barışın verdiği cevaba Dicle ufak bir kahkaha atar ve bakışlarını merak ile doktora çevirir.
Doktor: tebrik ederim minik Dicle geliyor.
Barış: Ne, Ne gerçekten mi? Diclem duydun mu bak bir kızımız olucakmış. Çok mutluyum şuan. Olley be!
**
Dicle ve Barış hastahaneden çıkmış arabaya binmişlerdi.
Barış: iddiayı ben kazandım.
Dicle: evet doğru ya, doğuma kadar söylemem demiştin ama ben meraktan ölücem. Söylesene
Barış: söylemem. Artık doğduğu zaman kimliğinde görürsün.
**
(6 ay sonra)
Barış: Sevgilimm, bak burda ne var
Dicle: yaa Barış. Teşekkürler.
(Yaklaşık iki saat önce)
Barış ve Dicle uyumuşlardı. Dicle su içmek için kalktı ve mutfağa gitti. Suyu bardağa boşaltırken gözü meyve sepetin deki kiviye takıldı. Gözleri parladı ve koşar adım mutfağın öbür ucundaki meyve sepetinin yanına gitti. Kivinin kabuğunu soyduktan sonra bir güzel yedi ve bir tane daha yemek için gözlerini sepette gezdirince sepette başka kivi olmadığını gördü.
Evde başka kivi olmadığını anlayan Dicle hamileliğin de etkisi ile oturup ağlamaya başladı.
Barış elini yatağın yan tarafına doğru atınca eli soğuk çarşafa deydi ve irkildi. Gözlerini yarım açıp yanına baktı ve Dicle'yi göremeyince büyük bir panik ile yataktan fırladı.
Yine ben geldim. Yorumlarınızı bekliyorum. İyi günler diliyorum