~22.BÖLÜM~

298 35 12
                                    

MERT'TEN

"Tahmin ettiğimden daha kötü etkilenmiş Buket hanım. Uzun bir tedavi süreci bekliyor sizi. Bu aralar tek kalmamasına dikkat edin. Bu gibi durumlarda malesef ki intihar durumları olabiliyor."
Doktorun söyledikleriyle vücudumdaki tüm kanın çekildiğini hissedebiliyordum.

"Ne zaman eve götürebiliriz doktor bey." Gül teyzenin ağlamaktan kısılan pürüzlü sesi zar zor anlaşılıyordu.

"Bir gece daha burada kalsa iyi olur. Çıkmadan önce pskiyatri bölümünde ki Leyla hanımdan bir kaç destekleyici ilaç alsanız iyi olur ben kendisine bilgi vereceğim. Size daha iyi yardımcı olacaktır."

"Teşekkürler doktor bey." Doktorun odasından çıkıp psikiyatri bölümüne geçip doktordan bir kaç tavsiye aldıktan sonra ben ilaçları alması için adamlardan birini yönlerdirdim.

Buket'in o son hali gözümün önünden gitmiyordu. Onu bu halde gördüğüm her saniye o piç kurularını parça parça yapasım geliyordu.

Buket'in olduğu odaya hızlı adımlarla ilerledim. Bir saniye bile yanından ayrılmak istemiyordum.

Gül teyze eve gidip Buket için bir kaç kıyafet almaya gitmişti Hayal ise Gül teyze kötü olduğu için onunla birlikte gitmişti.

Odadan içeri girdiğimde yatağın boş olduğunu görmemle içimi korku kapladı.

Kapıda ki korumaya, " Buket nerede? Dedim sert bir ses tonuyla.

"Oda dan çıkmadı hiç Mert bey. Siz oda ya girmeyin diyince bizde girmedik." Dedi çekingen bir sesle.

Hızla odaya dönüp sakin bir sesle, "Buket canım nerdesin? Bak ben geldim." Bir yandan sesleniyor bir yandan da odaya bakıyordum. Ama hiç bir ses yoktu aklıma gelen şeyle başımı bir anda pencere tarafına çevirdim.

Ohhh çok şükür pencere kapalıydı. Banyo tarafına gittim. Kapıya bir kaç defa tıkladım ama ses yoktu.
"İçeri giriyorum birtanem." Dedim ve dikatli bir şekilde kapıyı açtım. Doktor ani seslerden korktuğu için bu konuda hassas olmamızı söylemişti. Ve bu durum beni çok geliyordu. Sevdiğim kadına yaklaşırken bile temkinli olmak zoruma gidiyordu.

Banyonun kapısını açmamla endişem daha da bi artmıştı. Banyo bom boştu ve yerde cam kırıkları vardı. Neler olmuştu burada böyle.

"Buket canım neredesin bak ben geldim. Korkma hadi çık ortaya." Olduğum yerde durup en ufak bir ses duymak için bekledim. Oda çok büyüktü buradaydı ama kendisinin çıkması onun için de benim içinde daha iyi olacaktı. Kendine bir zarar verme düşüncesi nefesimi kesiyordu. Ama sabırlı olmalıydım bana olan güvenini öğrenmiş olacaktım bu sayede.
Ufak bir inilti sesini duymamla sesin dolaptan geldiğini anlamam zor olamamıştı.

Dolabın yanına gidip yere oturdum.

"Buket hayatım biliyorum çok zor ama ben yanındayım. O yüzden sakın korkma ben artık hiç bir zaman seni bırakmayacağım. Burada bekliyorum seni ne zaman kendini hazır hissedersen sana sarılmak için burada seni bekliyor olacam. Seni çok seviyorum. Bunu unutma olurmu. Bunu da beraber atlatacağız. Sana söz veriyorum." Gözlerimden akan bir damla yaşı elimin tersiyle sildim.
Onun her bir göz yaşı kalbime düşen kezzap damlası gibiydi.

Ne kadar zaman geçti bilmiyordum. Dolabın içinden gelen hıçkırıkla karışık ağlama sesleriyle birlikte acıdan eriyip yok oluyordum. Ama sabırlı olmak zorundaydım. Onu kollarımın arasına alıp yaralarını sarmak istiyordum. Ama o öyle bir duvar örmüştü ki o duvarı kırmak mümkün değildi. Tek yolu Buket'in duvarlarını kaldırmasını sabırla beklemekti.

Uzun bir bekleyişin ardından ağlama sesi kesilmişti. Bir kaç saniye sonra dolabın kapağı yavaş yavaş açılmaya başladı. Başımı yasladığım duvardan kaldırıp olduğum yerden beklemeye başladım. Her ne kadar içimde ki ses git sıkıca sarıl diye içimi kemirse de dayanmam gerekiyordu.

KALP YARASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin