" NAMUS..."

21 5 9
                                    

ŞARKI : Sing For You - EXO

&  Aşk bir uçurumdan düşmek gibidir, bunun için sevgiliye “yar” denilir.   &



Ter içinde gördüğüm gafletli rüyadan ayrıldım. Hava hayla aydınlıktı üstümdeki yorganı attım, orta sehpaya uzanıp bardaktaki suyu içtim. Kim örttü ki üstümü aman tek sorunum bu sanki. Daha yeni ne gördüm ki ben bu kadar terle uyandım. Geri yattım yorganı iyice üstüme örtüp gözlerimi kapattım. Yine üşümeye başladım. Yataktan kalkıp doktor burda mı diye bakmaya başladım. Yoktu , bence ateşim normal ama yüksek olabilir . Müştemilattan çıkıp eve doğru yürüdüm. Direk mutfağa geçtim. Kızlar yemek hazırlıyordu. Çatlak sesimle...

" Kolay gelsin gızçeler. "

İkiside bana dönüp şaşkın şaşkın baktı. Ne oldu ki. Güneş kollarımdan tuttup beni hemen masaya oturttu.

"Ceylan iyi misin haa ? Bak sürekli anlatacam diyorsun anlatmıyorsun ve hiç iyi görünmüyorsun ?"

" Güneş burada olmaz duyarlar müştemilatta anlatırım tamam mı ? Cidden anlatacam. "

" İyi tamam sen niye geldin çok kötü görünüyorsun . "

Dedi ve elini anlıma koydu. Gözleri kocaman açıldı.

" Kız senin ateşin var ya . Kal kal . Havale geçireceksin. Ali beyi çağrayım ben sen duşa gir geliyorum."

"Ne ateşi yaaaaa donuyorum ben."

Yağmur beni yerimden kaldırıp kapıyı açtı ve dışarıya doğru itti. Bende daha fazla naz etmeden banyoya girdim. Üstündekileri çıkartıp . Soğuk suyu açtım. Küfür ede ede çenem titreye titreye yere oturdum . Soğuk su tepemden aşağıya bütün vücudumu elle geçirmişti. İki - üç dakika öyle durdum . Öğle üşüttüyordum ki bayılacaktım artık. Titreyen ellerimle musluğa uzanıp bir kaç deneyişten sonra kapattım. Kaymamaya dikkat ederek duşa kabinden çıktım. Yavaş adımlarla dolaptaki havlulardan birine sarılıp kapıyı açttım. İçeriden Güneş ve Doktorun sesi geliyordu. Bütün gücümü toplayıp hızla odaya girip kapıyı kilitledim. Hala yerde duran valizden ince birşeyler alıp giydim. Ulan o yorganı üstüme örtteni bulursam benden çekeceği var valla ...
Havluyu elime alıp tekrar banyoya döndüm. Havluyu kirli sepetine atıp saçlarımı taradım ve kuruttum. Saçlarımı kuruturken biraz ısınmıştım. Salonun kapısına gelince birşey dikkatimi çekti. Güneş mutfak kapısının arkasına yaslanmış telefonla konuşan doktoru dinliyordu. Güneş' in yüzü üzgündü , Doktor ise gülüyordu. Bunu daha sonra masaya yatırırım ama şimdi öğrenmem gereken şeyler var. Doktor beni görünce ' seni sonra ararım canım ' dedi ve kapattı yüzü ciddileşti hatta kaşlarını bile çatı denile bilinir. Bende aynı ifedeyi takındım, sinirle aklımdaki soruyu sordum.

" Kim örtü bu yorganı üstüme . "

" Bende onu soracaktım biz örtmedik çıkarken ateşin düşüyordu. Barlas Ayça'yı alıp odasına götürdü. Bizde Hazar ' la onların arkasından çıktık. "

" O zaman kim örtü üstüme bunu. Güneş siz hiç müştemilatta geldiniz mi yağmur yada Ayşe teyze ?"

" Hayır biz hep mutfaktaydık, Merve Melihat hanım yanına gitti hiç gelmedi. Buse, bugün çamaşırlar hanede olacaktı , geç geldi saat sekiz de gitti onbir de geldi daha sonra ben hemen geliyorum dedi ve daha gelmedi. "

"Cidden o mu yaptı bunu?"

Diye sesli bir şekilde konuştum. Doktor konuşmaya başladı.

" Bence bile bile yapmamıştır ,hem niye yapsın ki. Neyse ateşini ölçelim, bakalım düşmüş mü ? "

SIRADAKİ KAYBIM UMUDUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin