SIRADAKİ KAYBIM UMUDUM

"BİR ANLIK ÖFKE..."

Şarkı : Derdim var - Burak KİNG

& Paranla şeref kazanma, şerefinle para kazan ki ; paran bitince şerefin de bitmesin....
Niconer parra &

Bir anlık öfke nelere sebep olabilir hiç düşündünüz mü ? Birinin canına , malına , sevdiklerine , işine , yaşamına herşeye sebep olabilir...

Benim bir anlık öfkem şuan ki konumda olamama sebep oldu. Kim bilir beni kim sinir etti uyarmama rağmen benimle uğraştı. Bende ipleri kopardı bende ağzını burnunu kırdım . Sonra gururuna yediremedi mafya tutup beni kaçırttırdı. İşte Beni ve beni kaçırtıranın bir anlık öfkesi bunlara sebep oldu .

Bir saat önce bilincim açıldı. Ama hareket edemedim . Gözümü açmayı burak kılımı bile kıpırdamadım. Bana verdikleri uyuşturucunun etkisi baya iyiydi.

Ama etrafımdaki sesleri duyabiliyordum. Tişörtlü çocuk telefonda biri ile konuştu.

"Abi iş tamam biraz sorun çıkarttı ama sonra hallettik , şimdi depodayız ."

Tam yirmi dokuz dakika elli altı saniye önce konuştu. Zaman geçmediği için dakikaları sayıyordum .

Geçen bir yirmi dakika sonra ayaklarımda ki hissizliğin yerini karıncalanma aldı daha sonra bacaklarım , gövdem , kollarımı , ve yüzüm . Artık kendime gelmiştim ama ip ile bir sandalye bağlıydım . Gözümü açtığım zaman depo gibi bir yerdeydik etrafımda koliler , raflar vardı , ama uzun raflar . Birde karşımda ki masada oturan tişörtlü çocuk ve onun yanında üç tane koruma vardı.

Buradan nasıl kurtulacam hiç bir fikrim yok ama bir sorunum var tuvalette gitmeme lazım . Ve aklıma bir fikir geldi. Klasik ama yapacak bir şey yok tuvalette gideceğim diye kendimi çözdüreceğim ama ilk başta bir laf alamam lazım sonrada hemen tuvalete ve plan haydi bismillah...

"Hişşş tişörtlü seni kim tuttu . Fiyatın nedir beni bırak ben sana daha fazlasını vereyim."

Bile bile böyle konuştum bunu da başkası için çalıştığını telefon konuşmasında anladım . Ve birazda sinir etmek istedim. Konuşmaya devam ettim.

" Ha bu arada benden alacağın sağlam bir tekme ve yumruk var haberin olsun. Bana iğne vurmak neymiş sen görürsün."

Kendisi yine hafifçe sırıttı ve konuştu .

"Azmin göz yaşartıcı gerçekten ninja Ceylan."

"Sen dalganın geç ama son gülen İyi güler koçum. Bu arada lavaboya gitmem lazım."

"Banane kızım."

"Senin kafan mı güzel . Elim kolum bağlı ve benim lavaboya gitmem gerek, onun için kollarımı çözzz."

Son kelimeyi bastırarak söyledim. O da inanmamış gibi konuştu.

"Nerden bileceğim kaçmayacağını."

"Merak etme kesmem gereken bir hesabım var . Onu kesmeden bir yere gitmem."

O da ikna olmuşcasına kafasını .

"Ah Ceylancık yanılıyorsun ama seni bu minik şeyle üzmek istemem. Çünkü daha üzüleceğin çok şey olacak ."

"Çok konuşma da beni lavaboya götür . Haydi."

Tişörtlü çocuk masasından kalktı ve yanıma gelip ipleri çözdü sonra kolumu bir mengene misali sıktı. Ve beni ilerletmeye başladı. Arkamda duran kapıya doğru ilerledik , kapıdan çıktıktan sonra sola sonra sağa döndük küçük bir kolidor da ilerlemeye devam ettik . Bir kapının önünde durduk kapıyı çalmadan açtı burada küçük bir el yıkamak için lavabosu ve bir de alaturka tuvalet olan bir yerdi .