SIRADAKİ KAYBIM UMUDUM

" GECE GECE..."

Şarkı : Müzik kutusu- Emir Can  İğrek

& Hayat masaldır, yaşarsan roman olur, anlatırsın fıkra sonuç hep hikaye....&

####################################
   Herkes başlama tarihini yazabilir mi ... 😊
####################################

Offf demem Allah derim....
Cidden gece gece derdinize neydi ...

Üç saat önce

"Recep amca canım çıktı, ayaklarıma kara sular indi daha bitmedi...
Siz nasıl yapıyonuz  her gün bu işi ?"

"Haaaa haaa  eee ne demiş atalarımız emeksiz yemek yokkk."

Size biraz Tonton  Recep amca  dan bahsedeyim kendisi bu  Nostagacik ,  geleneksel,  datlı , y sahibi , Burada menü olarak   Konya'nın geleneksel yemekleri  ve balık yapıyor. Recep amca ile  üç yıl önce tanıştım. Ben annemin ruhuna ay da en az bir kere kadar yemek dağıtırım.

Recep amca ile de bu vesile ile tanıştık. Ben toplu yemek yapacak birini ararken bu mekâna , yemek yemek için  geldim, sonra "nerelisin  kızım" den konu açıldı ve olay  toplu yemeği Recep amca ya yaptırana kadar geldi.
Aslında Recep amca toplu yemek yapmıyordu ama benim için yapmayı kabul etti. Bende sık sık gelip gitmeye , arada  yardım etmeye başladım.

Bu gün pazar olduğu için elemanların yarısı izinli  bende yardıma geldim.  Bu gün  sekiz kişi ben ve Recep amca ile  beraber  on kişiydik , beşi  sabahçıydı benim de evde  canım  sıkıldığında sabah geldim ve saat  on bir den sonra sabahçıların  yerini öğlenciler aldı . Öğlencilerden  bir elemanı iş olduğundan Recep amca ona izin verdi . Anlayacağınız üzere Eleman olarak ben  Ferhat , şirin, ve Recep amca kaldık . Mekanı saat on iki kapatıyoruz ama şuan müşteri olmadığı için   bu gün kaçamak yaptık ve saat on bir de kapatmaya karar verdik . Son olarak paspas atma kaldı.
Haydi tabana kuvvet...

"Tamam tamam  neyse son paspas işi kaldı ,ben ikinci katın ve birinci katın paspasını atıyım çıkalım."

"Ferhat ile şirin bitti mi mutfak ."

Bu arada Ferhat ve Şirin ni  hikayesini hepimiz biliriz  nasıl tesadüfse  bu ikili aynı gün buraya işe başvurdular . Recep amca bir tane elaman alacaken bu ikisinde işe ihtiyacı olduğu için ikisininde aldı. Bu ikiliyi çok seviyorum ve ikisini arasında bir şeyler  var ama ona başka bir zaman el atacağım, aklımın bir köşesinde yazılı....

"Az kaldı Abla."

"Abla, deme yaaa sen bana direk  teyze de tam olsun . Oğlum ben sana kaç kere diyecem bana abla deme diye. Aramızda iki yaş var lannnn.... "

"Özür dilerim REİS."

"Hadi bakıyımmmm "REİS" ile  falan kurtardın  gene yoksa paspası sopasını  kafana yerdin."

  "Neyse, Az laf çok iş mutfağın paspasını atın gidek."

Ben de paspas atmak için ikinci kata doğru yol aldım. Haa pardon söylemeyi  unuttum  burası iki katlı . İkinci katı  türkü kafe gibi birinci Katı ise aile restoranı birde burada alkol veriliyor ama öyle bar gibi falan değil sadece rakı veriliyor. Ve ayrıca buradaki müşteriler belirlidir , gelip giden bellidir. yani burası bar yada gazino falan değil....
Ben merdivenleri çıkarken kapın açılma sesi duyuldu. Ben anlıyorum yaa kapıda kocam "KAPALI" yazıyor  ,aman neyse belki önemlidir,  yolda falan kalmışlardır yardım isteyeceklerdir ...
Ben de salonun tam ortasına paspas kovasını  koydum bir şeyler mırıldanarak paspası atmaya başladım  aşağıdan bir kırılma sesi geldi ilk başta önemsemedim Şirin gene bir şey kırmıştır  diye ama sonra bağırışma sesleri gelince  aşağıya  doğru yöneldim ...
Aşağıya indiğimde dört tane genç Ferhat , Şirin ,  Recep amca ve yerde kırılmış iki , üç tane bardak ...