•hayattayız, birlikteyiz; birbirimizi seviyoruz•

1.2K 164 115
                                    

Selam!! Nasılsınız?? Bayağıdır bölümü atmak için zaman bulmaya çalışıyordum ama maalesef bazı sebeplerden dolayı ertelemek zorunda kaldım. Her neyse biraz seksüel kısımlar olduğu için başladığı ve bittiği kısma !!! sembolü koyacağım.

Oy verip birkaç yorum yaparsanız çok sevinirim. Ne kadar yorum yaparsanız etiketlerde yükselip insanların karşısına düşme olasılığı o kadar yükselir. 

Umarım beğenirsiniz. İyi Okumalar!!!

.

.

.

Eğer seni götürebileceğim bir yer olsaydı

Seni dünyadan uzak tutup korurdum

Bir gece, bir akşam ne kadar güzel olabilirdi? Bu kadar güzel olması mümkün müydü, yoksa bütün bunların altında bir bityeniği var mıydı? Kim olduğumu keşfettiğim ilk anda, hoşlandığımı aylar, belki yıllar sonra kabullendiğim kişi benim hislerime yanıt vermişti, hem de benim onun beni tamamen unuttuğuna kendimi inandırdığım anda, ona sorduğum basit bir soruyla yapmıştı bunu.

Oğuz'dan hoşlanıyordum. Bu bir gerçekti.

O da benden hoşlanıyordu. Beni öpmüştü.

Birleşen dudaklarımız, sonsuzluğun mührüydü sanki.

İkimizin de gözleri dolmuştu. Bir süre sessiz kaldık, anın güzelliğini bozmak istemiyorduk. En azından ben istemiyordum. Yine de bu gözyaşlarının sevinçten olduğundan emin olmak için "Neden ağlıyorsun?" diye sordum.

Başını bana çevirip gülümsedi. "En umutsuz olduğum anlarda bana umut vermeyi başarman beni şaşırtıyor," dedi bana bakarak. "Her seferinde yapıyorsun bunu, biliyorum, ama asla alışamadım: Sana dair bütün umutlarım çoktan tükenmişti, anlarsın ya; beni kendinden uzaklaştırdığında artık her şeyin sona erdiğini ve seni öpmeye kalkmanın bizi yaktığını düşünmüştüm."

"Şimdiyse bak bir bize," dedim elini onun yaşlı yanağına yerleştirerek. "Hayattayız, birlikteyiz; birbirimizi seviyoruz." Bu, onu sevdiğimi ona sesli bir şekilde söylediğim ilk seferdi.

"Seviyor musun?" diye sordu hızlıca. "Ne zamandan beri?"

"Beni dirilttiğinden beri." Cevabım açık ve netti, abartı ya da herhangi bir yalan içermiyordu.

"Diriltmek?" Tabii ki anlamamıştı. Nasıl anlayabilirdi ki? Bana yaptıklarının farkında değildi.

Gülümsedim, başımı yavaşça iki yana salladım. "Kampüste karşılaşıp da eve yerleşene kadar ölüydüm," diye yanıtladım. Sözlerimin yeterince açık olduğunu düşünüyordum, detay vermekten olabildiğince kaçınıyordum ki zaten bundan önce olanları, yaşadıklarımı zaten anlatmıştım. "Ama sen beni sonsuzluğun nefesiyle canlandırdın."

"Böyle düşündüğünü bilmiyordum," diye yanıtladı gülümseyerek.

"Bunu sağlayabileceğini düşünmemiştim ben de." Bu da bir yalan değildi. Bir insanın bırakın beni diriltmeyi, bana iyi hissettirmesi imkansız gibi bir şey gibi geliyordu. Ta ki Oğuz beni tekrar hayatına alana kadar. İşte bu, yeniden doğuşumun tescillenmesiydi. Artık yeni biriydim; kim olduğumu biliyor, kimi sevdiğiminse farkındaydım.

Artık her şey çok daha güzel olabilirdi.

Dönme dolaptan indikten sonra etrafa şöyle bir bakındık. Yapabilecek bir şeyimiz kalmadığını fark etmiş olacak ki, "Burada rahat konuşabileceğimizi sanmıyorum," dedi Oğuz ve eve dönmeyi teklif etti. Omuzlarımı silktim. "Bana fark etmez." Etmezdi de. Bu geceyi bozabilecek hiçbir şey yoktu, bundan emindim. Arabaya binerken bize dik dik bakarken yakaladığımız Taner bile bozamazdı.

Beni Hala Seviyor Musun? // boyxboy [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin