•onca ayın özlemi bununla geçmez•

486 52 33
                                    

Selam arkadaşlar bayağıdır beni hala seviyor musun'a bölüm yazmaya üşeniyordum çünkü ne yazacağımı bilmiyordum. Aslında hem bilmiyordum hem de okunma sayısı ciddi anlamda az olduğu için içimden gelmiyordu. Garip bir şekilde okunması asla artmıyor sürekli yerinde sayıyor. 

Her neyse. Geçiş bölümü şeklinde olması için özlem giderdikleri bir bölüm yazmaya karar verdim. Umarım beğenirsiniz. 

Lütfen oy vermeyi ve birkaç tane de olsa yorum yapmayı unutmayın... İyi Okumalar!

.

.

.

Beni bütün ozanların ölmeye gittiği göle götür

Buraya ait değilim, sevgilim, sen de öyle

Yalnızlık uzun bir süredir kanıma işlemişti ve bunun değiştiğini görmek, hissettirmesi gerekenden daha farklı hissettiriyordu. Kötü değildim, tahmin ettiğimden çok daha iyiydim ve çok daha iyi olacağımı da öyle ya da böyle biliyordum – farklı hissetmemin tek sebebi, bir şeye alıştıktan sonra o şey kötüden iyiye geçse bile farklılığın insana tuhaf hissettirmesiydi.

Ayladır yalnızdım. Kimsesizdim ve evde bir ses yoktu. Ama şimdi Ural yine yanımdaydı ve onun varlığı bana neşe ve huzur verirken evde bir ses olması iyi hissettiriyordu. Uyandığımda onu tepemde dikilirken görmeye alışmamın uzun sürmeyeceğinin farkındaydım. Gözlerimi açtığımda onun bana gülümseyerek bakışını gördüğümde ben daha gözlerimi ovalarken onun gülümseyerek eğilmesi ve dudaklarıma küçük bir öpücük göndermesine, sanki araya hiç zaman girmemiş gibi, yeniden alışacaktım.

"Kahve istiyorum," dedi yanıma süzülürken.

"Ben de," diye yanıtladım gözlerimi ovalamaya devam ederken. "Yap da içelim."

"Ben yapamam."

Tek kaşımı kaldırıp ona baktım. "O niye?"

"Sen yap."

"O niye?"

Yattığı yerde omuzlarını silkti. "Sen daha iyi yapıyorsun."

"Fincana siyah kahve koyup üstüne sıcak su ekleyeceksin." Basit bir işti. Neden benden istediğini anlamamıştım.

"Hayatımda senden daha iyi fincana siyah kahve koyup üstüne sıcak su ekleyen birini görmedim."

Omzuna elimi götürüp onu ittirdim. "Kolpa."

"Biricik sevgiline bir kahveyi çok mu görüyorsun?" derken dudaklarını büzdü ve ağlar gibi yapıp çenesini titretti. "O kadar aydan sonra sevgilimin elinden bir kahve içemeyecek miyim..."

"Dün Azra'dayken kahveyi ben yaptım." Sırıtıp suratına bakmayı sürdürdüm. "Sabahtan kalma kahveyi teklif ettiğin için."

"Ben çok yaptım," diye güldü. "Tadı da gayet güzel oluyor."

"Bayat kahve." İç geçirdim, şakadan yüzümü ekşittim. "Düşüncesi bile midemi bulandırıyor."

Ural hiç beklemediğim bir anda elini henüz üzerime tişörtümü geçirmediğim için çıplak olan bedenime, tam olarak konuşmam gerekirse açlıktan kasılmak üzere olan karnıma götürdü. Eli sıcaktı, aksini beklemiyordum zaten – hava epey sıcaktı zaten. "Soğumuşsun," diye fısıldadı sessizce – gülücüklerimizin yerini sade fısıltıların alması hoşuma gidiyordu. "Üşümüyor musun?"

Omuzlarımı silktim, bu kez yavaştım çünkü büyüyü bozmak istemiyordum. "Sen varsın."

Sözlerimin üzerine Ural kendini bana yaklaştırdı ve kolunu belime dolayıp beni kendine çektikten sonra vücudunu bir örtü gibi üzerime serdi. Sırtüstü yattığım sırada gözlerim onun gözleriyle buluşmuştu, o benim üzerimde duruyor ve altında üşümediğimden emin oluyordu. "Daha iyi mi?"

Beni Hala Seviyor Musun? // boyxboy [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin