Bölüm 1

210K 5.9K 391
                                    

Cumartesi sabahı saat 9da babamın sesiyle nefret dolu güne gözlerimi açmıştım. Haftasonları 12den önce kalkmaktan nefret ediyordum. Biraz daha yatakta yuvarlandıktan sonra günün anlam ve önemi aklıma gelmişti. Bugün,babam evleniyordu. Babamın hiç tanımadığım bir kadınla evlenmesi zoruma gitmiyor değildi. Bu eve annemden başka kadın girmesini açıkçası istemiyordum. Fakat babamın mutluluğu için kendimden ödün vermem gereken konular vardı. Buda bu kadınla aynı evi paylaşıcak olmamdı. Aşağıdan gelen babamın gür sesiyle kendime geldim.

"Işıl acele et 1 saatin var!"

Kızar gibi söylememişti ama içindeki heyecan sesine yansımıştı. Babama "Tamam!" diye bağırarak yakına yakına duşa girdim. Yaklaşık 20 dakika sonra duştan çıktığımda babamı kapının önünde görmemle yerimde sıçradım. Ellerini ceketinin önüne getirerek çekiştirdi ve bana "Nasıl olmuşum hayatım?" diye sordu. O an babamı inceleme fırsatım olmuştu. Damatlık değildi fakat siyah takım elbisesi ve içine giydiği beyaz gömlekle modellere taş çıkaracak kadar yakışıklı geliyordu gözüme. Annemin babamı sevmesinin bir nedenin daha şimdi anlamıştım. Babama sarılıp "Dünyanın en yakışıklı babası falan mısın?" diye sordum gülümserken. Babamın cevabı iste geç olmadan başıma kondurduğu öpücükle gelmişti. Bir şey demeden odama geçtim ve havluyla iyice kurulandırdıktan sonra iç çamaşırlarımı giydim. Dolabımın önüne geçerek ne giyeceğime baktım. Hava bugün sıcaktı ve kesinlikle pantolon giyecek kadar mazoşist değildim. Kot şortlarımdan birini seçip üzerime bol gri askılı tişörtümü giyip siyah vanslarımı ayağıma geçirdim. Islak saçlarımı saç kurutma makinesi ve tarak yardımıyla düzleştirdim. Makyaj masama geçip eyeliner ve parlatıcı sürüp odamdan çıktım. İsteksiz bir şekilde aşağıya inerken babam hazırlanmış bir şekilde kapıda bekliyordu ama yerinde duramıyordu. Gülümsedim ve babama doğru ilerlemeye başladım. Gerçekten mutluydu ve mutluluğu heyecana dönüşmüş şekilde beni beklemeye devam ediyordu. Yanına ulaştığımda acele etmemle ilgili bir kaç bişey zırvaladıktan sonra arabaya bindik.

O kadınla tanışmak istemiyordum. Annemin yerine bi başka kadını da istemiyordum. Evimizi annem dışında başka bi kadınlada paylaşmak istemiyordum. Annemi çok özlüyordum fakat onu geri getiremiyordum ki bu imkansızdı. Gözlerim dolmaya başlarken gözlerimi yukarı çevirdim ve başka şeyler düşünmeye başladım.

Okulda herkes tarafından sevilen ve saygı gören biriydim. Herkesle genel olarak iyi anlaşırdım ve kimseye bir zararım dokunmamıştı. Sessiz sakin bir tip değildim eğlenceli ve yerinde duramayan tiptim genelde. Okulun saçma sapan güzel kız listesinde 1.sıradaydım. Kendimi övmek gibi olmasın ama güzel olduğumu bende biliyordum inkar etmeme gerek yoktu. Kahverengi saçlarım ve onlarla uyumlu olan kahverengi gözlerimle seksi değil ama sevimli duruyordum. Bir çok kızdan uzun olan boyum voleyboldan kaynaklıydı. Voleybolda çok iyiydim ve okul takımının kaptanıydım zaten. Kilo almıyım diye şekilden şekile girip salatalar yerine dilediğim her şeyi yiyen bir insandım ve bunları yememim en büyük tesellisi ne kadar yesem de kilo almamamdı. 1.70 boyumla sadece 54 kilo olmam beni birazcık fazla zayıf gösteriyordu. Zayıf olmak güzel bir şeydi dilediğin her şeyi bir sıkıntı olmadan giyebiliyordun fakat kilolu olduğun taktirde bile dilediğin şeyleri bir sıkıntı olmadanda giyebilirdiniz fakat öyle bir ülkedeydik ki insanlar dalga geçmek,birilerini aşağılamak için yer arıyordu. Ön yargılı insanları sevmiyordum. Tabi bir istisna vardı. Kerem.

Herkesin hayatına girmiş ve çıkamamış olan kişiler vardı. Benimde Kerem 4 sene önce hayatıma girmişti ve çıkmak bilmiyordu. Varlığımdan haberdardı ama sanki görünmezmişim gibi davranıyordu. Yaptığı bu saçmalığı bir türlü anlayamamış olsamda minik kalbim vazgeçmek bilmiyordu. Aşkımdan ölmüyordum ama aşıktım. Onsuz yapamam diyordum ama onu 1 gün görmediğim taktirde özlüyordum. Varlığımı gözüne sokmak için kendimi değiştirmedim,açık saçık giyinmedin veya abartılı bir şekilde makyajda yapmadım. Kimse için değişmemeliydik. Ve bende Kerem için değişmemiştim.

İzlediğim aslında izlemediğim yol bitmişti sanırım çünkü araba durmuştu ve babam inmek için hazırlanıyordu. Kendime gelip hemen arabadan indim ve babamın koluna girip gülümsedim. O kadar çok şey düşünmüştüm ki başımda hafif bir ağrı vardı. Cafeden içeriye girdiğimizde sarışın güzel bir kadın elinin hafifçe havaya kaldırıp "Buradayım!" sinyali verdi. Babam ona kocaman gülümseyip hızlı hızlı ilerlerken bende arkasından gidiyordum. Derin bir nefes alıp bu kadının üvey annem olduğunu kendime hatırlattım ve samimi bir şekilde gülen kadına samimi bir şekilde gülüp sarıldım. Aslında o hayal ettiğim uyuz,bir şeyleri mahvetmeye çalışan,babamla aramı bozmaya yemin etmiş üvey anne imajını vermiyordu. Gayet samimi ve içten gülüyordu. Babama bakışları çok güzeldi ve kıskanmama sebep oluyordu. Kadın bana bir güven vermişti fakat anneme ihanet ediyormuş gibi hissettiğim için hemen aklımdakileri ve içimde oluşan güven duygusunu yok ettim. Yemeklerimizi sipariş ettikten sonra muhabbet sohbet derken arkada gördüğüm Keremin burada ne işi olduğunu çözmeye çalışıyordum. Keremin buraya geldiğini gördüğümde saçımı düzeltme isteğimi durdurarak neden buraya geldiğini sorguluyordum kendi kafamda. Ela abla Keremi farkettiğinde "Oğlum" diyerek sarılması ve ona kızmaya başlamasını 5 karış ağızımla ve kocaman açılmış gözlerimle bakıyordum. Şu an bunların hepsinin bir hayal olmasını,Keremin Ela ablanın çocuğu olmamasını diliyordum. Çünkü biraz daha bu görüntüyü görürsem 4 senemi verdiğim çocuğun üvey abim olmasını kaldıramayacaktım.

 ÜVEY ABİM ( DÜZENLENİYOR) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin