f o u r

1.1K 122 114
                                    

"Ben çıkıyorum Yeji! Geç kalma." diyerek evden çıktı Bayan Hwang. Yeji ise sesinin aşağı kata gitmeyeceğini bile bile "Tamam anne." diye mırıldanıp yatağın öteki tarafına döndü. Uykusuna devam etti.

Annesi evden çok erken çıkıyordu. İş yeri evlerine uzaktı ve sabahları Seul kara yolları oldukça kalabalık olurdu. Ama bazen Yeji annesinin abarttığını düşünüyordu. Dersleri 8.15'teydi ve şu an dersinin başlamasına bir saat kadar vardı.

Yatakta bir kez daha döndüğünde uykusu yavaş yavaş açılmaya başlamıştı. Görüş açısına odasının kapısından çıkmak üzere olan Hyunjin girince kaşlarını çatarak yattığı yerde biraz doğruldu. "N'apıyorsun?"

Hyunjin biraz panikleyerek arkasını dönüp Yeji'ye gülümsedi. "Günaydın. Şey, banyoyu arıyordum. Burası değilmiş."

Yeji şüpheli bakışlarla Hyunjin'i süzdü. Eliyle Hyunjin'in gittiği yönün aksini işaret ederek "Banyo öteki tarafta." dedi.

Hyunjin bir Yeji'nin işaret ettiği banyo kapısına, bir de uyku sersemi Yeji'ye baktı. Ardından gülerek banyoya doğru ilerledi. "Ah, tabi! Oradaydı."

Hyunjin banyoya ilerleyince Yeji de yataktan kalktı.

Hazırlanıp evden çıktılar.

Okul her zamanki gibi geçerken öğle arasına geldiklerinde Yeji, kızlarla beraber kafeteryaya ilerlediler. Sıraya girip yemeklerini aldılar. Boş masalardan birine oturdular.

Sessizce yemeklerini yerlerken Yuna şüpheyle gözlerini kısıp Yeji'ye döndü. "Sen niye dün Hyunjin'le gittin?"

Yeji saçlarını kulağının arkasına sıkıştırıp yalan söylemeye hazırlanırken tam karşısında oturan Yuna ve Ryujin'in tek kaşlarını kaldırdığını gördü. Yalan söylemeyi zaten beceremezdi ve arkadaşları bunu kolayca fark ediyorlardı.

Sıkıntıyla ofladı ve "Üvey ailesiyle kalmak istemiyormuş. Ben de bizde kalabileceğini söyledim." dedi.

Yanında oturan Chaeryeong "Ne?" diyerek sesini yükseltti. "Sizde mi kalacak artık?"

"Bodrumda." dedi Yeji panikleyerek. "Orada eski bir koltuk vardı. Hem annem fark etmez diye, orada kalabileceğini söyledim."

Jisu marul parçasını çubuklarının arasına alırken "Neden ki?" diye sordu. "Hiç mi hayırlı arkadaşı yokmuş? O Jisung ne halta yarıyor? Anca telefonumu hacklesin." diye kendi kendine söylendi.

"Bilmiyorum." diyerek omuz silkti. "O kadar yakın değiller demek ki. Zaten Hyunjin ikinci senesinde geldi okula."

"Evet her neyse." diyerek çubuğuna doladığı makarnayı ağzına attı Ryujin. "Hyunjin'den çok daha önemli konularımız var. Bu sabah Beomgyu bana çıkma teklifi etti."

Yuna'nın içtiği su boğazında kalırken bir öksürük krizine girdi. Ryujin de sırtına vurmaya başladı. "Tamam sakin ol. Ben bu kadar heyecanlanmamıştım." dedi gülerek.

Boğulmaktan son anda krtulan Yuna düzgünce suyunu içtikten sonra "Ne cevap verdin?" diye sordu.

Ryujin içeceğini önüne çekip pipetini parmakları arasına alırken utanarak gülümsedi. "Kabul ettim."

Masadan sevinç nidaları yükselirken Jisu kafeteryanın girişine bakıp o tarafa doğru el salladı. "A enişte selam! Gelsene."

Beomgyu genişçe gülümseyerek kızların oturduğu masaya doğru ilerleyip kendisine sırtı dönük Ryujin'in boynuna bir öpücük kondurdu.

"Selam kızlar."

Yeji ellerini yıkayıp lavabodan çıktı. Sınıfına doğru ilerledi. O sırada da koridorun karşısında telefonla konuşan Hyunjin'i gördü. Selam vermeye yeltenecekti ki Hyunjin'in "Şu sıralar olmaz." demesiyle durdu.

STAY | hyunjin + yejiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin