Yeji kendine gelmek için aldığı kahvesine içmek dışında her şeyi yaptığı sırada, diğerlerinin telafi sınavı olduğu için baş başa kaldığı Jisu kahve bardağını Yeji'nin elleri arasından çekip aldı. "Sakin olur musun? Artık bir şey yapamaz."
Yeji yalan olduğunu ve Jisu'nun bunu anlayacağını bile bile "Sakinim." diye mırıldandı. Yaklaşık on beş dakika önce Soojin kafeteryaya giriş yapıp karşılarındaki masaya oturmuştu. Tahminlerinin aksine oldukça hoş karşılanması ise Yeji'nin sinirlerine dokunmaya yetiyor da artıyordu.
Kahve bardağının aldığı gibi yan taraftaki çöp kutusuna devirdi. Çantasını aldığı gibi de kalkıp çıkışa yöneldi. Ders de birazdan başlayacaktı zaten.
Sınıfa doğru ilerledikleri sırada Soojin'den ve çevresine yaydığı itici aurasından uzaklaştığı için biraz daha sakinleşmiş hissediyordu. Ama asık suratı düzelmemişti. Jisu'ya dönerek "Bugün, akşam..." diye başladı. Dile getirmesi zordu. "Babamın düğünü var. Siz de gelir misiniz? Daha çekilebilir olabilir o zaman."
"Sana destek olmak için tabii ki geliriz!" dedi Jisu. "O üvey kardeşinin suratına topuklumu indirebilirim, eğer istersen. Ya da Shin Ji'nin gelinliğine kusabilirim?"
Jisu'nun son dediğiyle Yeji yüksek sesli bir kahkaha attı. Telafi sınavının yapıldığı sınıfın önünden geçtikleri ve sınıf kapısı da açık olduğu için nöbetçi öğretmenin ateş saçan bakışları anında kendilerini bulmuştu. Birkaç öğrencinin de kafalarını kağıttan kaldırmalarına sebep olmuştu bu durum. Ama çok umursamadı.
Eğer isterse Jisu'nun bunu yapabileceğini biliyordu. Sadece bu bile keyfini yerine getirmeye yetmişti.
Kendi sınıflarına geldiklerinde Yuna, Ryujin ve Chaeryeong'ın çoktan telafi sınavını bitirmiş, sıralarına yerleşmiş olduklarını gördüler. Onlar da kendi sıralarına geçip oturduklarında Yeji diğerlerine döndü. "Akşam babamın düğünü var, gelirsiniz değil mi?"
Ryujin'in anında kaşları çatılmıştı. Yine de kafasını salladı. Chaeryeong ve Yuna da kısaca onaylamışlardı. Hepsi Yeji'ye destek olmak isterlerdi ama üvey anne, üvey kardeş, Bay Hwang ve Yeji'nin aynı anda bulunduğu bir ortamdaki gerginliği şimdiden tahmin edebilmeleri onları biraz vazgeçmeye teşvik ediyordu.
Zaten son derste oldukları için okul çabuk bitmişti. Evleri dağıldıklarında Hyunjin ve Yeji yan yana ilerliyorlardı.
Yolculuk sessiz geçmişti, çok bir şey konuşmamışlardı.
Son zamanlarda aralarında yaşanan yakınlaşmalardan ve Ryujin'in partisindeki öpüşmelerinden sonra Yeji, Hyunjin'in suratına dahi bakamıyordu.
Sessiz geçen kısa yürüyüş sona erdiğinde Hyunjin oturma odasına Yeji de kendi odasına çekilmişti. Bay Hwang yaklaşık bir buçuk saat sonra gelip kendisini alacaktı ve Yeji rahat, aynı zamanda da uzun bir duş almak istiyordu.
Yaklaşık kırk beş dakikasını banyoda geçirdi.
Havlusuna sarınıp kapının kilidini açtı. Etrafta kimsenin olmadığından emin olunca da hızla odasına geçip kapıyı kapattı. Kilitledi.
Dolabının karşısına geçti.
Son zamanlarda kendinde olmaması çevresini de etkilemeye başlamıştı. Dolabı gerçekten çok dağınıktı.
Normalde kategoriler hâlinde olan elbiseleri, ceketileri, gömlekleri birbirine girmişti. Yan tarafta katlı olması gereken tişörtler duruyordu. Elbiselerin altına dizilmiş ayakkabıları da birbirine girmişti. Hiçbirini düzenlemekle uğraşmak istemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
STAY | hyunjin + yeji
FanfictionYeji, üvey ailesiyle yaşamaya katlanamayıp geceleri okul binasında kalan Hyunjin'e kendi evlerinin bodrumunda bulunan koltukta kalabileceğini söyler. |hyunjin+yeji #1 in leechaeryeong, unknown history #1 in shinyuna, unknown history #1 in choijisu...