e i g h t e e n

862 76 100
                                    

SINAVLARIM BİTTİ A DOSTLAR
Bol bol yorum istiyorum eh

Epeydir epeydir epeydir yazmıyordum bir şeyler, umarım paslanmamışımdır ;-;

"Sağ ol Beomgyu." dedi Hyunjin kemerini takarken. "Ama burada olduğumu nasıl bildin?" diye sordu ardından kaşları çatılırken.

Beomgyu arabayı çalıştırırken omuz silkti. El frenini indirdi. "Felix'ler konuşurken duydum. Gidiyormuşsun. Yeji'yle aranızda olanları da Ryujin'den öğrendim."

Hyunjin'in modu anında yeniden düşerken iç çekti.

Beomgyu yola çıktıkları an kafasını bir an için yoldan yanında oturan Hyunjin'e çevirdi. Onun da suratı asılmıştı. "Hyunjin," dedi iç çekerken. "Neler oldu? Ne haltlar yedin de bu hâle geldiniz?"

Hyunjin omuzlarını düşürüp oturduğu ön koltuğa sinerken "Zaten her şeyi biliyorsun değil mi?" diye sordu.

Beomgyu güldü. "Tabii ki. Ryujin adında bir sevgilim var, biliyorsun."

Hyunjin de güldü. "Biliyorum."

Beomgyu akan trafiğe karışıp gaza basarken yeniden ciddileşmişti. Bir şeyleri düzeltmesi gerekiyor gibi hissediyordu. "Olanları sadece Ryujin'in anlattığı kadarıyla biliyorum ve hiç iç açıcı şeyler anlatmadı Hyunjin. Gerçeği öğrenme niyetinde değilim. Ama Yeji'yle aranı düzeltmen gerek. Onu hiç bu kadar kendini bırakmış görmedim. Dün okula saçını bile taramadan geldi, düşün (yazar bunu her gün yapıyor ama olsun konumuz bu değil)."

"Ya.." dedi Hyunjin suratı düşerken. "Ama beni dinlemiyor ki. Gördüğü yerde çekip gidiyor, suratını çeviriyor. Jisu'ya bir mektup vermiştim Yeji'ye vermesi için. Açıp okur mu onu bile bilmiyorum."

"Yeji'ye biraz zaman tanıman lazım." dedi Beomgyu gözlerini yoldan çekmeden. Hyunjin ise annesinden azar yemeye hazırlanan çocuk misali ellerini önünde birleştirmiş, kafasını eğmiş, gözleri dolu, parmaklarıyla oynuyordu. "Henüz kırgınlığı ve siniri çok taze. Biraz yatıştıktan sonra ancak sağlıklı bir konuşma yapabilirsiniz. Yeji biraz fevri davranır, tamam ama karşıdakini dinler ve anlar. Seni de anlayacaktır. Merak etme."

"Öyle mi dersin?" dedi Hyunjin bir umutla.

Kafasını salladı Beomgyu. "Evet. Hem eğer hiçbir şey işe yaramazsa ben de konuşurum."

Hyunjin, Beomgyu'ya teşekkür edecekken Beomgyu'nun telefonu çaldı. Eş zamanlı olarak kırmızı ışığa takılmışlardı. Beomgyu ellerini direksiyondan çekip cebindeki telefonu çıkardı. Ryujin arıyordu.

Neden aradığını merak etmişti çünkü şu an büyük yarışın ortasında olmalıydılar.

Birkaç ufak sahte öksürükle boğazını temizleyip aramayı cevapladı. "Efendim-" diyerek kulağına dayamıştı ki hayatı boyunca sadece Ryujin'e karşı kullandığı ve kullanacağı tüm sevgi sözcükleri, Ryujin'in hıçkırıklarını duymasıyla boğazına dizilmişti.

"Ryujin noldu!" dedi telaşla. İstemeden sesini yükseltmişti ve bu Hyunjin'in tüm dikkatinin kendisine dönmesine sebep olmuştu.

"Yuna" dedi sadece Ryujin.

Beomgyu ise o an yarışta bir şeylerin olmamış olması için dua etmeye başlamıştı.

"Yuna yüzerken hızını alamadı ya da önünü göremedi sanırım, bilmiyorum, kafasını mermere çarptı Beomgyu. Her yer kan oldu, o uyanmıyor." dedi hıçkırıkları arasında Ryujin. Arkasından gelen birbirine girmiş konuşma sesleri, ditler ve siren sesleri ambulansta olduklarını gayet net belli ediyordu.

STAY | hyunjin + yejiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin