dream

753 57 15
                                    

Gulf, adamın Mew'i öpmeye çalıştığını görene kadar olaya karışmamayı planmıştı fakat bir anda kendini onların yanında buldu. Adamı tek hareketi ile itekleyip uzaklaştırmıştı, herhangi bir fotoğraf çekilmeden Mew'i buradan götürmek istedi.

''Aow! Bu yüz nerden tanıdık geliyor?'' Mew tamamen sarhoştu, tutunduğu kişinin yüzünü tam olarak seçemedi. Ekipten biri olduğunu düşündü, şirket her zaman peşine birilerini takardı. Normalde sinirden köpürürdü fakat bu sefer işine gelmişti.

Gulf daha fazla dikkat toplamadan taksi çevirdi, yanındaki adamın bilinci yerinde olmadığı için evine kadar bırakacaktı.

G: ''Evin nerde?'' Küçük bir ihtimalde olsa cevap vereceğini umdu.

M:''Hangisini soruyorsun? Her yerde evim var.''

G:''Salaklık bende ki senden cevap bekledim.'' Gulf telefon numarasını aldığı görevliyi aradı, böyle bir seçenek varken onunla diyaloğa girdiği için gerçek anlamda salak olmalıydı.

Eve girdiklerinde adamın ne kadar zengin olduğunun bir kez daha farkına vardı, bu ev bir aile için bile fazlasıyla büyüktü. Onu yatak odasına kadar taşıdı, bugün için kesinlikle kendisine daha fazla para ödemelilerdi. Adamın ayakkabılarını ve ceketini çıkarıp üzerini örttü, gece yarısı uyanır diye başucuna su bile koymuştu. Bu kadarına gerek var mıydı? Emin değildi. Her şeyi kontrol ettikten sonra toparlanıp çıkacağı sırada arkasında bıraktığı adamın iniltilerini duydu, o kabus mu görüyordu? Hızlıca Mew'e yaklaştı, adam terler içindeydi.

''Kazanacağım yemin ederim ki bütün yarışları kazanacağım, anne yalvarırım.Gitme...''

Mew bu sözleri tekrarlayıp duruyordu.

Gulf,onun bu haline ilk defa şahit olduğu için ne yapacağından emin değildi. Evet sporcularda bu tip şeyler oldukça yaygın bir durumdu, özellikle fazla hırsı olanlarda. Fakat bu farklı bir durum gibiydi, neden annesine yalvarıyor? Kafası karışmıştı, adamın elini tutup usulca saçlarını karıştırdı.

''Sorun değil ben buradayım, her şey iyi olacak. Kazanmak zorunda değilsin Mew, elinden geleni yapıyorsun.'' Bu cümleler bazen hayat kurtarıcı bile olabilir değil mi? Birisinin yanında yer aldığını bilmek, dünyanın en rahatlatıcı hislerinden biridir. Bunu en iyi Gulf biliyordu, onu da böyle rahatlatmıştı. İşinde iyi olduğunu düşünmek, kendiyle bir anlığına gurur duymasına sebep oldu. Onu uyandırmadan yavaşça bütün vücudunu silip ateşini düşürmeye çalıştı. Evet Mew'i pek sevmese bile kim olsa aynısı yapardı. Adamın ateşi düştüğü an gidecekti, yorgunluktan uyuyakalacağını tahmin edememişti.

Mew gözlerini araladığında fazlasıyla halsiz hissediyordu. Boğazı kurumuştu, başucunda duran bardağa uzandı. İçeceği sırada yanındaki uyuyan adamı fark etti.

M: ''SENİN EVİMDE NE İŞİN VAR?!'' sesi bütün evde yankılanmıştı.

Gulf'ın o sese uyanmamasının imkanı yoktu, durumun farkına vardığında kendinden nefret etti. Burada nasıl uyuyabilmişti?

G:''Ah yanlış anlama lütfen, durum sandığın gib-'' sözünü tamamlayamadan karşısındaki adam elindeki bütün suyu üzerine boşaltmıştı.

M:''Defol git!''

Gulf olduğu yerde donup kaldı, bir şeyler söylemeyi istedi fakat dili dönmüyordu. Hiçbir şey söylemeden kalkıp telefonunu ve ceketini aldı.

M: ''Anlamamışsındır diye söylüyorum, kovuldun.''

Gulf arkasını bile dönmedi, tek isteği bu lanet yerden biran önce çıkabilmekti.

Eve geldiğinde saçları hala ıslaktı, hiç bu kadar aşağılanmış hissetmemişti. Belki olay onun açısından tuhaf görünüyor olabilirdi, en azından dinlemeliydi. Kovulmak mı? Bu saatten sonra borcu ikiye katlansa dahi o sığ düşünceli adamla çalışmazdı. Üzerini değiştirip yatağına gömüldü, hiçbir şey yiyip içmek istemedi.

Midesine giren son şey içki olduğu için onun ağrısına uyanmıştı, saate bakmak için telefonuna uzandı. Görevlilerden gelen bir sürü cevapsız çağrı vardı, onlardan ayrı tanımadığı bir numarada birçok kez aramıştı, başka bir görevli olduğunu düşünüp telefonunu kapattı. Bugün kimseyle konuşmak istemiyordu, bedenini zorla mutfağa sürükledi zavallı midesi için bir şeyler yapacaktı. O sırada kapının zili çaldı, Mild haberi duymuş olamazdı olsa dahi bu saate gelecek kadar işsiz bir adam değildi. Aslında kavga için birini arıyordu, bağırmayı ve nefretini dışa vurmayı istedi. Kapının arkasındaki her kimse bugün onun için şanssız bir gün olmalıydı. Kim olduğunu kontrol etmeden kapıyı açtı, bugün için şanssız olan tek kişinin kendisi olduğunu bir kez daha anladı.

M:''Şu lanet çağrılara cevap verme huyun yok mu senin?''

Gulf hayretle hesap soran adama baktı, şaka mı yapıyordu yoksa yine mi sarhoştu emin değildi.

G:''Kim olarak soruyorsun bunu?''

M:''Dün olanları yeni duydum, sabah için kusura bakma. Sadece şaşırmıştım.''

Kusura bakma? Şaşırmıştım? Özür bile dileyemeyecek kadar egoist herif.
Gulf onun bu rahatlığına daha fazla tahammül edemedi.

G: ''Defol git evimden.'' Bunu söylemeyi o kadar çok istemişti ki içinden kahkaha atıyordu ve hazır durum böyleyken neden içindekileri de söylemesin ki?

G: ''Sen asla benim gibi birisi olamazsın, böyle söylemiştin değil mi? Senin gibi bir adam olmayı asla istemem. Sadece kendini önemseyen, senin için çabalayan insanları görmeyen narsist birisin. Bunu anlamam bir günümü bile almadı. Böyle devam edersen çevrende kimse kalmayacak o insanları ne uğruna feda ettiğini iyi düşün. Seninle çalışmayı düşündüğüm için ben deli olmalıyım ve seninle çalışmak zorunda olan insanlara acıyorum. Şimdi o güzel yüzüne yumruğu geçirmeden git.''

Gulf kapıyı kapattıktan sonra nefesini dışarı verdi, hiç bu kadar hızlı konuşmamıştı. Biraz olsun rahatladığını düşündü, onun verdiği işe ihtiyacı yoktu. Zorda olsa başka bir iş bulabilirdi.

Kapıdan kontrol etme gereği duydu, adam olduğu yerde duruyordu. Söyledikleri fazla mı sert kaçmıştı? Aklına dün geceki hali geldi, korkudan titrediği anlar. Belki de göründüğü gibi kolay bir hayatı yoktur ama bu yaptıklarının açıklaması olamazdı. Kafasındaki bu ikilem onu deli etmeden kapıyı açıp son kez gitmesini isteyecekti, bu havada dışarıda beklemesi kendinin kötü hissetmesine sebep oluyordu.

G: ''Sanırım gitmek için yumruk yemeyi bekliyorsun.''

M: ''Özür dilerim, kaba davrandığım için. Çalışmaya dön ve eğer istersen seninle özel sözleşme imzalarım. Yarın şartları konuşalım, iyi geceler.''

Gulf bir şey diyemeden adam gözden kaybolmuştu. Üç cümle için neden kapıyı çalmayı deneyip bekledi ki? Bu adam çok tuhaf bir şekilde olayların sonunda karşı tarafı suçlu hissetmeyi başarıyordu.

Onunla gerçekten çalışabilir miydi? 

SLOW DOWN FOR MEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin