Eğer mutluluğun tanımını yapacak olsaydı tam şu anda bulunduğu durumu tanımlardı. Uyurken bile bu kadar güzel gözüken adamdan gözlerini alamıyordu, huzur denilen şey bu muydu? Uyandırmadan yavaşça Mew'in saçlarını karıştırdı, ilk defa bu kadar yakından bakabilme fırsatı yakalamıştı. Kirpikleri, dudaklarının hafif pembeliği, yanında uyuyan bu adam her şeyi mükemmeldi. Onu kendine çeken dudaklarına usulca bir öpücük bırakıp zor da olsa yataktan ayrıldı. Üzerini giyinip mutfağa geçti, güzel bir kahvaltı hazırlamak istiyordu.
Dolabı açtığında hala kendi aldığı şeylerin durduğunu fark etti, biran önce ona yemek yapmayı öğretmeliydi. Kafasından bir menü oluşturup gereken şeyleri çıkardı, o uyanmadan yetiştirmek istiyordu.
Mew uyandığında sevgilisini yanında göremediği için endişelensede mutfaktan gelen güzel kokular gülümsetmişti, böyle bir sabaha uyanmak onun için ilkti. Sevdiği insanla beraber uyumuştu ve şimdi o kişi erkenden kalkıp ikisi için kahvaltı hazırlıyordu.
M:''Beni uyandırmalıydın.''
Gulf hala tam olarak uyanamamış adama baktı, sevimli görünüyordu.
G:''Yorulduğun için derin uyuyordun, uyandıramadım.''
O haklıydı uzun zaman sonra böyle bir uyku uyumuştu fakat yanıldığı şey derin uyumasının sebebi yarış veya yorucu bir günün olmasından değildi, sarıldığı bedenin rahatlatıcı oluşuydu.
M:''Normal şartlarda böyle uyumam mümkün değil ilaç bile aldığım zamanlar oldu, senin sihirli bir gücün olmalı.''
G:''O zaman bu sihirli gücümü kullanıp ticaret yapmam gerek, benden olağanüstü bir ilaç falan üretirler belki.''
Mew, usulca arkasından sarılıp kollarıyla genç olanın bütün vücudunu çevreledi.
M:''Buna izin veremem, sadece bana özel olmalı.''
En ufak bir hareketi Gulf'un heyecanlanmasına sebep oluyordu. Arkasındaki adamın kollarından sıyrılıp kaçar adımlarla masaya hazırladığı şeyleri götürdü.
G:''Hazır, yiyebiliriz.''
Genç olanın utangaç tarafı Mew'in favorisiydi, yavaştan alması gerektiğini biliyordu bunun için elinden gelenin en iyisini yapıyordu.
Kahvaltı boyunca yarışlardan, piyasaya yeni sürülen motorlardan kısacası işe dair her şeyi konuşmuşlardı, ilgi alanları benzerdi bu yüzden sohbetleri her zaman eğlenceli oluyordu.
M:''Ben hazırlanıp hemen gelirim sonra sana geçeriz.''
G:''Olur.''
Gulf masayı toplayıp bulaşıkları halletmişti, Mew'in hazırlanmasının uzun süreceğini biliyordu bu yüzden telefonunu çıkarıp annesini aradı.
G:''Anne, nasılsın? Her şey yolunda mı?''
Annesi onun bu kontrolcü haline karşı gülümsedi, aramadığı zamanlar mesaj atar nasıl olduğunu sorardı. Her şeye rağmen böyle güzel büyüdüğü için ona minnettardı.
A:''Sen olduğun sürece kötü olma ihtimalim var mı benim?''
G:''Ne demek istediğimi biliyorsun...''
A:''Biliyorum, biliyorum merak etme her şey yolunda.''
Bir süre annesiyle konuşup iyi olduğundan emin olduğunda telefonu kapatmıştı, Mew hala gelmediği için kalkıp kontrol etmeye gitti.
Karşılaştığı manzara onu hayrete düşürmüştü.
G:''SEN NEREYE GİTTİĞİMİZİ SANIYORSUN?''
