Gulf günün erken saatlerinde kendini Mild'ın evine attı. Tek başına karar veremeyecek kadar kafası karışıktı, başka fikirlere ihtiyacı vardı.
Mild onu görünce bir anlığına şaşırmıştı, saat fazlasıyla erkendi. Daha sonra genç adamı içeri alıp kahvaltı hazırlamaya koyuldu.
M: ''İşe bak beni o gece hiçbir şey demeden bırakan adama günün bu saatinde kahvaltı hazırlıyorum, iyi bir insanım kesinlikle cennet beni bekliyor olmalı.''
Gulf o an hatırladı bir şey demeden ortadan kaybolduğunu. Zaten her şey o gece çok çabuk gelişmişti tabi gönül isterdi ki o gece hiç yaşanmasın, ufaktan özrünü dileyip olayları anlatmaya başladı. Mild onu hayretle dinliyordu, iki adamın arasında hızla gelişen olaylar silsilesi onu şaşırmıştı.
M: ''Sonuç olarak özür diledi değil mi? Onun açısından bakınca normal gibi, bir anda uyanıyorsun ve bir adam yanında yatıyor.''
G: ''Evet ama dinlemesi gerekirdi, ayrıca özür dilemesi çok tuhaftı. Aslına bakarsan bu adam hakkındaki her tuhaf. Hiçbir hareketine anlam veremiyorum ilk günde böyle şeyler yaşandı diğer günleri düşünemiyorum.''
M: ''Adam sana özel sözleşme teklif etti, bunu kullanıp ipleri eline alırsın.'' Mild karşısında tedirgin olan adama baktı.
M: ''Bak seni zorlamak istemem fakat bu dönemde böyle bir iş bulman gerçekten çok zor hele ki senin alanında. Eğer rahatsız olacağını düşünüyorsan sana yeni iş bakarız, bana sorarsan şans vermelisin, tuhaf olduğunu söylemiştin değil mi? Biraz daha tanıman gerekli, seçim yine senin.Herkesin arasında yanlış anlaşılmalar olur,pes etmemelisin.''
O haklıydı, böyle bir işi bulmak oldukça zordu. Karşısındaki adamın dediklerini dikkatlice düşündü. Belki de dediği gibi bir şans verip pes etmemeliydi. Mild gibi bir arkadaşa sahip olduğu için minnettardı.
----
Mew o gece eve döndüğünde düşüncelerinde sadece arkasında bıraktığı genç adam vardı. İlk defa aklından geçen her şeyi ona karşı dürüstçe söyleyebilen biri ile karşılaşmıştı. Şimdiye kadar tanıdığı bütün insanlar ondan faydalanmak istemişti, buna çalıştığı insanlar dahildi. Kendini çabuk kaptıran, kolay güvenen birisiydi bu yönünü fark edenler onu kullanmaktan asla çekinmemişlerdi. Önceden yarışçı olmasının sebebi keyif almasıyken artık bunu sadece hayatta kalma oyunu gibi görüyordu. Yaşadıkları onu değiştirmiş farklı bir adam olmasına sebep olmuştu. Artık güven sorunları olan, herkese karşı ön yargılı biriydi. Belki uzaktan kötü bir izlenim veriyor olabilirdi fakat o sadece, fazlasıyla kırılmıştı. Bu yüzden kendini her şeye, herkese kapatmıştı. Son günlerde tanıdığı bu adam ona uzun süre sonra farklı hissettirmişti, onunla sebebini bilmesede çalışmak istiyordu. Yaptıklarından içtenlikle pişmanlık duydu, gözleri kapanana kadar Gulf'ın söylediklerini düşündü. Teklifini kabul edip etmeyeceğinden emin değildi, biran önce sabah olmasını diledi.
Bugün Drag dalında yarışı vardı, gözleri Gulf'ı aradı. Bütün hazırlıklar tamamlanmıştı, geri sayıma birkaç dakika kala tribündeki esmer adamı gördü. Yüzünde istemsiz bir gülümseme belirdi, işte şimdi tam olarak yarışmaya hazırdı. Motorundan çıkan ses kulaklarını hoş bir melodi gibi dolduruyordu, gözlerini yola kilitledi. Rakibi yanında belirdiğinde yüzündeki gülümsemeyi soğuk bir ifade aldı, istemsizce farklı bir adama dönüşüyordu. Bu yarışı alacağını biliyordu, kimsenin onun karşısında şansı yoktu.
Gulf buraya nasıl geldiğini bilmiyordu, Mild'ın evinden ayrılır ayrılmaz kendini burada bulmuştu. Yarışı kaçırmadığı için şanslı olduğunu düşündü. Görevli onu gördüğü an gözleri parladı, ışık hızıyla görevli kartını boyuna takıp onu pist yanındaki bekleme yerine aldı, olması gereken yerdi. Bütün ekip heyecanla yarışı izliyordu, Mew öndeydi. Gulf yarış bitiminde Mew'in birkaç kere durkasadığını fark etti, kontrolsüz gibi gözüküyordu. Bütün bunlara rağmen yarışı birincilikle bitirmişti, sonraki tur için bekleme yerine geldi.
G: ''Nasıl hissediyorsun?'' Gulf, elindeki su şişesini karşısındaki adama atarak sordu.
M: ''Burda olduğunu görmek güzel.''
G: ''Onu kast etmiyorum, yola odaklanmakta sorunun mu var?''
Mew şaşkınlıkla genç olana baktı, bunu ilk günden nasıl fark edebilir diye düşündü. Şimdiye kadar kimse bununla ilgili bir şey söylememişti.
M: ''Sen, bunu nerden anladın?''
G: ''Keskin gözlerim var diyebilirim. Bunu daha sonra konuşmalıyız, şimdilik rahatla ve önündeki tura ver kendini. Yarış önceleri zihnini boşaltmak için yaptığın bir şey var mı? ''
M: ''Öyle bir şey mi yapmam gerekiyor?''
Gulf, Mew'un bu haldeyken yarışları nasıl kazandığını merak etti. Belki fiziksel olarak yarışlara hazırdı fakat zihinsel olarak ne yapacağını bilmeyen çaylak bir yarışçı gibiydi, halletmesi gereken birçok şey vardı.
G: ''Hiçbir şey söylemedim farz et, bugünlük kendi bildiğini yap. Daha sonra bir şeyleri değiştirmemiz gerekecek.''
Gulf onun bütün ihtiyaçlarını giderdikten sonra bekleme yerine geri döndü. Uzun zaman sonra işe dönmek onu mutlu hissettirmiş, bu ortamı özlemişti. Babasının ölümü, annesinin hastalığı onun işten ayrılmasına sebep olmuştu. Annesi toparlayıp çalışmaya başladığında, Gulf kendi alanında iş bulmakta zorlanıyordu, Mild ilanı ona gösterene kadar farklı bir alana bile yönelmeyi düşünmüştü. Fakat şimdi asla çalışmam dediği adamın spor danışmanlığını yapıyordu. Bir takım zorlukları olsada ona ve kendisine bu iş için şans verecekti.
Mew son turu da tamamlayıp ekibin yanına dönmek istemişti fakat muhabirler onu sıkıştırıyordu. İşi ve ünü gereği birkaç röportaj vermek zorunda olsa bile kameralardan her zaman nefret etmişti. Gulf onun rahatsızlığını fark ettiğinde olaya dahil oldu.
G: ''Sporcumuz yarış sonları oldukça yorgun düşüyor, sorularınız daha sonra sözcümüz tarafından cevaplanacaktır. İlginiz için teşekkürler, müsaadenizle.''
Adamı o hengameden çıkarmak beş dakikasını bile almamıştı. Mew'a eşlik ederken az önce yaptığı konuşma aklında döndü, sözcümüz? Hangi ara işe bu kadar adapte olmuştu emin değildi.
M: ''Sen işinde oldukça iyisin.''
Gulf tam şu an onun bu sözünü çıkarıp duvarına asmak istedi. Ne kadar sinir bozucu olsa da bu adamdan onay almak tatmin ediyordu.
G: ''Öyleyimdir, sana verdiğim şansı iyi kullan.''
Mew onun bu sözüne gülümsedi.
M: ''Benim bütün sözlerimi bana karşı kullanmaya yemin etmiş gibisin.''
G: ''Aynen öyle bu yüzden benimle konuşurken dikkatli olmalısın, tanıdığın hiç kimseye benzemem.''
Mew genç olana baktı, haklısın sen kesinlikle tanıdığım kimseye benzemiyorsun. Bu düşünce Gulf'a her baktığında zihninde dönüyordu, sebebini bilmiyordu ama onda kesinlikle farklı olan bir şey vardı.
