my first and LAST

717 46 33
                                    

Mew Chiang Mai'de olduğu süre boyunca Gulf tek başına gitmediği bütün yerlere onunla beraber gitmişti, tatilleri bugün biteceği için ona göstermesi gereken son bir yer kalmıştı.

G:''Nasıl kiraz çiçekleri açtığı için burası oldukça göz alıcı gözüküyor değil mi?''

M:''Bilmem gözümü senden alamadığım için etrafın farkında değilim.'' Genç olanın hafif dağınık saçları, yüzüne vuran güneş yansımaları sayesinde parıldayan o esmer teni, şu an için herhangi bir şey bu görüntüden daha güzel olamazdı.

G:''Sen gerçekten ne kadar zaman geçerse hep aynısın, flört etmeyi bırak.''

M:''Zaman gerçekten hızlı geçiyor değil mi? Yaşlanıyor gibiyim sanki...''

Gulf bir anda bu kadar dramatik sesle konuşmaya başlayan adama anlam veremedi.

G:''Nerden çıktı bir anda?''

M:''Burayı hatırlamıyorsun değil mi?'' Çocukluğu yüzünden o yaşlardaki anılarının çoğunu hatırlamadığını annesinden öğrenmişti, tepkisini merak ediyordu.

G:''Burası benim yaşadığım yer tabi ki hatırlıyorum.'' Karşısındaki adam daha da tuhaflaşıyordu...

M:''Aslında benim buraya ikinci gelişim.''

G:''Öyle mi? İlk gelişin kimleydi?''

M:''Annemin önemli bir toplantısı vardı beraber vakit geçirmeye zorladığım için onunla gelmiştim, ama beni yakındaki bir parka bırakıp vakit geçirmemi söyledi. Hiç tanımadığım bir yerde yanıma kimseyi bırakmadı bile. O gün ben ölsem bile annemin umursamayacağını düşündüm, bir banka oturup kendimi öldürme planları yapıyordum tabi ki buna cesaretim yoktu ama küçüğüm işte en azından bana bir şey olursa dikkat çekerim diye düşünüyordum. Oturduğum yerin karşısında küçük bir çocuk ve annesi vardı, onları kıskanmıştım çünkü iyi anlaşıyorlardı. Asla öyle bir sevgiye sahip olamayacağımı sanıyordum. Daha sonra o çocuk yanıma geldi biliyor musun? Hiç arkadaşı olmadığı söyledi başta yalan gibi geldi çünkü o fazla sevimliydi, herkes onunla arkadaş olmak ister diye düşündüm ama gerçekten yalnızdı. Bir gün boyunca arkadaşı olmamı istedi, sevimliliği yüzünden onu reddedemedim. Gelecek hakkında konuşuyorduk bir dahaki karşılaşmamıza kadar eğer motorum olursa kimseyi bindirmememi söyledi, bende söz verdim. Seni eve bıraktığımı hatırlıyorsun değil mi? Ona verdiğim sözü tutamadığım gündü.''

G:''Kendimi kötü hissetmeli miyim? Sonuçta artık benimsin değil mi? Hah! Kimseyi bindirmeymiş sevimli olsa ne olur açgözlüymüş.'' Kollarını önünde bağdaştırıp gözlerini devirdi, yıllar önce hoşuna giden birinden sürekli sevimli diye bahsetmesi sinirini bozmuştu.

Mew ona bakıp gülümsedi, anlattığı şeyin sonunda bu dediklerinden ne kadar pişman olacağını biliyordu. Elinden tutup kafasını genç olanın omzuna koydu, hafif rüzgar sayesinde yayılan çiçeklerin kokusu her şeyi tamamlıyordu.

M:''O bir şey değil gün sonunda beni öpüp kaçtı, arkasına bile bakmadan gitti.''

G:''Şaka yapıyor olmalısın, ben o yaşlarda çok uslu bir çocuktum bahse varım daha sevimliyidir.''

M:''Beni tam burada öptü, yanlışlıkla üzerime düştü ama onu itmedim. Aksine bitmesini istememiştim. O gün o çocuk sayesinde içimi mutluluk kaplamıştı bazı günler onu özlüyordum, buraya birçok kez geldim ama onu hiçbir zaman  göremedim. Yıllar geçti ve hiç beklemediğim bir anda karşımda belirdi, danışmanım olmak istiyordu.'' Mew sözünün yarısında genç olana bakma ihtiyacı duydu, kafasını kaldırıp ona baktığında şaşırmıştı.

SLOW DOWN FOR MEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin