don't take me away

752 64 26
                                    

Mew, genç adamın içeri geçtiğini görünce hızla telefonu çıkarıp tarif aramaya başladı.

Belki de yardım etmesine izin vermeliydim? Aklımdan ne geçiyordu cidden, umarım onu zehirlemem.

Basit bir şeyler yapmaya karar verdi, yemek hakkında pek bir şey bilmese de elinden geleni yapacaktı.

Gulf tek kaldığı için daha da tuhaf hissediyordu, kafasını bir şeyler meşgul etmeliydi. Göz ucuyla mutfağa bakmaya çalıştı, onun zorlandığı görüyordu. Tam olarak tanımadığı kesindi ama dışardan kim baksa Mew'in yemek yapmaya alakası olmadığını görebilirdi.

G: ''Yardım istemediğine emin misin?''

Mew onun geldiğini görünce telefonu arkasına sakladı.

M: ''Mesajlara bakıyordum.''

Hayır Gulf, gülme tut kendini hayır.

G: ''Sorduğum şey o değildi.''

Mew ona karşı mahcup olmuştu. Yüzünde hafif bir pembelik vardı, utanarak kafasını kaşıdı. Bu ilk defa birisinin evine yemek için gelişiydi, güzel bir şeyler yapmak istemişti.

M: ''Şey belki biraz yardıma ihtiyacım olabilir.'' Bir hata yaptıktan sonra ailesine yakalanıp durumu açıklayan küçük bir çocuk gibiydi.

M: ''Orda mısın? Yorgunsan yapma tabi ki dışardan söylerim istersen.''

Gulf yutkundu, vücudunun kontrolü şu an için kendinde değildi. Mew'in yüzündeki ifade onu etkilemişti

Bu adam neden böyle hissetmeme sebep oluyor...

G: ''Ellerimi yıkayıp geliyorum.''

M: ''Burada da yıkayabilir-'' sözünü bitirmeden genç olan çoktan mutfaktan çıkmıştı bile.

Gulf kendini tuvalete atıp hızla kapıyı kapattı, içinde tanıdık olmayan bir his vardı. Daha önce böyle bir durumda kalmadığı için şu an ne yapacağını bilmiyordu. Biraz durup sakinleşmek istedi, daha iyi olduğunu düşündüğünde çekingen adımlarla mutfağa ilerledi.

M: ''Ellerini yıkadığını sanıyordum, duş almış gibisin. Saçlarının ıslak kalması iyi değil, kurutma makinası getirmemi ister misin?''

G: ''Bunu elindeki bütün suyu üzerime boşaltıp kapı dışarı eden birisinin söylemesi doğru gelmiyor.''

Aynen böyle kötü taraflarını düşün Gulf, böyle düşünürsen katlanabilirsin.

M: ''Ben o gün için gerçek-''

G: ''Her ne yapacaksak yapalım bence, geç oluyor.''

Gulf dolabı açıp birkaç şey çıkardı, kafasını şu anlık yemek ile meşgul edecekti. Harika bir aşçı olmasa bile yanındaki adamdan daha iyi olduğunu biliyordu.

Mew sadece genç olanı izlemekle yetindi, az önceki konuşmadan sonra onun burada olmaktan nefret ettiğini düşünüyordu. Durum böyleyken nasıl özür dileyebilirdi?

G: ''Orda dikilmek yerine en azından tabakları çıkarabilirsin.''

M: ''Tabii.''

Gulf arkasındaki adamın bedenini hissettiğinde nefesinin bir anlığına durduğunu hissetti.

Lanet olsun bu çok... bu çok yakın.

G: ''Bana önümdeki dolapta olduklarını söyleseydin ben verirdim.!''

M: ''Çıkarmamı söyleyen sendin, bugün biraz değişiksin. Sorun ne?''

Değişik mi? Bu adamın kendi hareketlerinden haberi var mı? Madem konuyu o buraya getirdin sonucuna katlanmalısın.

G: ''Neden böyleyim sence? Ben sadece bir çalışanım ve sana yardım etmek istiyorum haklı olarak fakat sen ne zaman yakınlaşsak beni itiyorsun. Yanlış anlama seninle yakınlaşmak istemiyorum ben sadece işleri senin için kolaylaştırmak istiyorum. Bir yakınsın bir uzak sana karşı nasıl davranmam gerektiğini bile bilmiyorum. Sen gerçekten benimle çalışmak istediğine emin misin? Çünkü ben gün geçtikçe tereddüt etmeye başladım.'' Kelimeler birer birer döküldü, belirsizlikten nefret ediyordu buna bir son vermek istemişti.

M: ''Bu sabah çok saçma davrandım biliyorum bunun için özür dile-''

G: ''Özür dilersin, dilemelisin. Başta senin özür dileyemeyecek kadar egoist biri olduğunu düşünmüştüm ama sen artık sürekli hatalar yapıp özürler dilemeye başladın bu beni şaşırtıyor. Özür dilemek, diledikten sonra yanlışını düzeltirsen anlam kazanır sen bunu yapmıyorsun. Kimseyle böyle şeyler yaşamadım kişisel olarak böyle diyaloglara girmedim hiç, beni buna zorlayan sendin. Gel gör ki sanki ben sana bir şeyler yapıyormuşum gibi davranıyorsun bir çeşit testte gibi hissediyorum kendimi. Üzgünüm ama ben böyle çalışamam istesem bile yapamıyorum.''

Mew tüm odağını karşısındaki genç adama vermişti, davranışlarının onu bu kadar kırdığını bilmiyordu. Genelde çevresindeki insanlar bu durumu umursamazdı fakat o...

M: ''Eğer müsaade edersen, konuşmak istediğim şey buydu.''

Gulf o an farkına vardı sözünü sürekli kestiğini, kafasında susmak bilmeyen düşünceler artık o kadar bunaltıyordu ki dışarı vurmak istemişti.

G: ''Kusura bakma, dinliyorum.''

Mew konuşmayı istemişti fakat ne anlatması gerektiğini bilmiyordu, birine ilk defa içini açacak olması onu tedirgin hissettirdi.

M: ''Nerden başlamam gerektiğini bilmiyorum şu an bile içimdeki ses hiçbir şey anlatmama izin vermiyor fakat ben sana güvenmeyi seçeceğim Gulf. Birçok şey yaşadım bunların sonunda kendimi bütün herkesten uzaklaştırmaya başladım, kimsenin zayıflığımı bilmesini istemedim çünkü bana karşı kullanıyorlardı. Birçok kişi beni biliyor ama kimse beni gerçekten tanımıyor. Bazı günler aynaya baktığımda ben bile kendimi tanıyamıyorum, artık hiçbir şey hissetmiyorum sanki. Bana ilk motorumu alan kişi annemdi, onun sayesinde bulunduğum yerdeyim. Eğer bunu yapmaya devam edersem beni seveceğini düşündüm ve yarışçı olmaya karar verdim. İlk zamanlar çok güzeldi, kaybetsem bile harika zamanlar geçiriyordum. Daha sonra yükselip şirket bünyesine girdiğimde işkenceye dönüşmeye başladı artık her kaybettiğimde ağır hakaretlere mazur kaldım şiddet bile uyguladığı zamanlar oluyordu, bu kişi yine annemdi. O zamanlar gençtim yarışa dair her şeyi çok seviyordum fakat son zamanlarda yarışırken aklımda olan tek şeyin ölüm olduğu fark ettim, gerçekten ölmeyi istedim. Annemi kaybettikten sonra bırakmak istedim, yapamadım. Bu hayattaki tek tutkum haline gelmişti çünkü. Vazgeçemedim ama ne yaparsam yapayım etrafımı saran olumsuz düşüncelerden de kurtulamadım. '' Bir anlığına bakışlarını genç adamınkilerde buluşturdu, ne düşündüğünü merak ediyordu.

''Üzgünüm ben çok mu konuştum? İlk defa böyle şeyleri birine anlat-''

Sözü Gulf'un sarılışıyla kesilmişti. Kolları istemsizce genç adamı sardı, gözyaşları yüzünü nemlendiriyordu. Bunları içinde o kadar uzun zamandır tutuyordu ki, ona anlattığı an artık dayanması daha kolay gibi hissediyordu.

G: ''Ben seni incitmeyeceğim Mew ve seni eski zamanlarına geri döndürmek için elimden geleni yapacağım. Her insan zor günler geçirir, eğer bana inanırsan umudun olurum. Bu yüzden lütfen inan bana, beni itme.'' 

SLOW DOWN FOR MEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin