Sadece birkaç saniyelikti ama bana dakikalarca gelen bakışmayla- boku yediğime kesin olarak emindim.
"Evet, arkadaşlar. Bu bölümün dersine, daha önce girmedim. Öyle değil mi?" dediğinde, herkesten onaylayıcı karşılıklar almıştı. Gülümsediğinde, kızlar kıkırdamıştı. Yemin ediyorum kıskançlıktan filan değil, o aptal kızların tepkilerinden yüzüm buruştu. Neyse ki, arabada bana verdiği gülümsemenin yanından bile geçmiyordu şuanki ifadesi.
"Noluyor?" Jimin kafasını sonuna kaldırıp, bana ve sonrasında bakışlarımı kitlediğim hocaya bakındı.
"Bu o." dedim, fısıldayarak.
"Kim?"
"Arabadaki tanrı." dediğimde, gözleri kocaman açılmıştı. Şaşkınlıkla bakışlarını yine hocaya çevirdi.
"Kendimi kısaca tanıtayım. Ben Jeon Jungkook. Lisansımı burada, yüksek lisansımı Stanford Üniversitesinde gerçekleştirdim. Ve sizinde çok iyi tanıdığınız, bölüm başkanın ısrarına dayanamadım; bir süreliğine öğretim vermeyi kabul ettim."
"Hocam, neden bir süreliğine?"
"Ne kadar süreliğine?"
Ard arda gelen sorulara gülüp, kafasını salladı. "Söz almadan bir daha konuşmamaya dikkat edelim, lütfen." dediğinde, fısıldaşan herkes susmuştu. Her ne kadar gülümsüyor olsa da, aslında uyarı yaptığı çok açıktı. "Bir süreliğine çünkü asıl amacım kliniğe ağırlık vermek. Ne kadar sürecek, büyük bir ihtimal bu sene sonuna kadar beraberiz, gençler. Şimdi," Soruları kısaca cevaplayıp, bence daha çok geçiştirip, masasına doğru ilerledi. "Bugünlük yoklamayı sözlü olarak gerçekleştirelim. Ben de biraz da olsa, göz aşinalığı sağlamış olurum." dediğinde, herkes onaylamıştı. Bense buradan kaçmak istiyordum.
"Beni dersten bırakma olasılığı sence kaç?" diye fısıldadım, Jimin'e doğru. Gerginlikten lolipopu ağzımda çevirip duruyordum. "Ya onu tanıdığımı ve bilerek arabasına binip rahatsız ettiğimi düşünürse?"
"Rahatsız etmek mi?" dedi şaşkınlıkla. Benim gibi o da eğilmiş, fısıldıyordu. "Adam seni resmen becermiş. Bana hiç rahatsız olmuş gibi gelmedi."
"Evet, ama-" Duraksadım. Asıl noktayı görmüyordu. "Bilerek yaptığımı düşünüyorsa?"
"O zaman açıkla." dediğinde, "Ne?" dedim şaşkınlık. "Ders çıkışı, git ve açıkla. Para kazanmak için uygulamayla çalıştığını, verilen görev için öyle davrandığını söyle. O da kendini bir şey sanmasın."
"Adama duyduğun kıskançlığı bir kenara bırakır mısın? Burada geleceğim söz konusu."
"Kim Taehyung?" İsmimi söylemesiyle ikimizde irkilmiştik. Jimin'den uzaklaşıp, kafamı kaldırdım. Jungkook'un gözleri amfide geziniyor, gelecek olan cevabı bekliyordu.
"Burdayım." dedim, kısık çıkan sesimle. Evet kısıktı, ama en azından titrememişti dimi? Bakışları anında beni bulurken, bir süre yüzümde ve hemen yanı dibimdeki Jimin'de gezindi bakışları. O günden hatırlıyor olmalıydı. Yeniden bakışları bana döndüğünde, kafasını sallayıp sırıttı. Hayır, bu sırıtma diğerlerine sunduğundan değildi; arabada bana gösterdiklerindendi. Yeniden yoklamaya döndüğünde, ben de Jimin'e döndüm. "Galiba boşaldım."
"Bak seni döverim." dediğinde, dudaklarımı büzdüm. Sırf ondan yakışıklı bulduğum adam, sürekli dersimize girecek ve çevremizde olacağı için sinirliydi. Biliyordum. Bu yüzden, sesimi çıkarmadan yoklamayı dinledim.
Derste Jungkook'tan herhangi bir ima yada rahatsız edici bakış beklerken; hiçbirini yapmamıştı. Disiplinliydi. Sözünün kesilmesinden, söz alınmadan konuşmasından ve hatta kendi aramızda fısıldaşmalardan bile asla hoşlanmıyordu. Baştan uyarmış, eğer dersi dinlemek istemeyen varsa çıkabileceğini söylemişti. Eh, kimsenin de çıkmaya götü yememişti; en başta benim. Jimin bile her derste uyumasına rağmen uyumamış, pür dikkat dersi dinlemişti. Daha çok çatık çatlarıyla Jungkook'a bakıyordu. İlk başta dinlemediğini sanıyordum ama ağzının içinde yaptığı yorumla, dinlediğini anlamıştım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Your Choice | Taegguk
Fanfiction'Görev: Senden 15 adım uzaklıktaki kişiyle ön sevişme. Videolu kanıt. Ücret 200 dolar.' Başlangıç 31/ 03 / 2021 Tamamlandı