28. Para Hep Önce Gelir

5.3K 675 557
                                    

Gözlerinizin yaşardığını görür gibiyim :3

En son bu kadar hızlı yb attığımda, Hated'ın güncel altı yedi bölümü falan vardı. Eskiler bilir :"

İyi okumalar!!



Parmak uçlarıma aldığım biraz kremi, büyük bir özenle ve dikkatle Jimin'in köprücük kemiğinin üzerinde gezdirirken, saniyelik olarak kafamı kaldırıp yüz ifadesine baktım canının acıyıp acımadığını anlamak için. Oldukça durgun ve sakindi, herhangi bir sorun yok gibi görünüyordu ancak yine de, kısık bir sesle acıyıp acımadığını sordum. Çünkü mührü cidden berbat haldeydi ve üzerine tüy konsa, acıyacaktı sanki.

"Biraz," diye mırıldandı cevap olarak. Gözleri ve burnu kızarıktı hala. Alfa olduğu için vücudundaki yaralar hızlıca iyileşse de yanaklarının solgunluğu ve gözaltı morlukları geçmemiş, yüzü tükenmişliğini korumuştu.

Kremi tam olarak mührünün üzerine sürmem gerektiğinde, eskisinden bile daha nazik olmaya çalışmıştım. Ellerim dahi titriyordu gerginlikten. Ancak yine de, canının fena şekilde acımasına engel olamamıştım. Öyle ki parmak uçlarım mahvolmuş mühre kremi yaymaya çalışırken, tüm bedeni kasılmış ve ağzından kısıkça bir inleme dökülmüştü. Neredeyse ağlayacaktı.

Nihayet işimi bitirdiğimde, rahatlamış bir nefes vererek kremin kapağını özenle kapattım ve ellerimi yıkamak için ayaklandım. Geri döndüğümde tekrar küvetin yanına yerleştirmiş olduğum sandalyeye oturdum ve kontrol amaçlı Jimin'in yüzünü inceledim. Değişiklik yoktu. Hala bir ölü gibiydi.

O an Jin'i Yoongi'nin yanından alıp buraya getirmekle getirmemek arasında kararsızlık yaşamıştım. Jimin için sevdiği çocuğun yanında olması iyi olur muydu bilmiyordum, ya da böyle bir şeyin Yoongi açısından doğru olup olmadığını.

Banyo kapısı açıldığında, arkama bir anlığına dönüp refleksle kimin geldiğine baktım. Taehyung elinde bir krem tüpü ve bir de şampuan şişesiyle Bay Min'in yanından nihayet gelebilmişti. Şampuanı boş bir yere rastgele bırakıp kremi bana doğru uzattı. "Bay Min bunu da sürmemiz gerektiğini söyledi. Alfalara özel mühür kremlerinden. Yani bulunması zormuş."

"Tamamdır." Krem tüpünü alıp kapağını açtım direkt. İçimden, Taehyung bir dakika kadar önce gelse daha iyi olurdu, diye geçirmeden edememiştim. Ellerimi boşu boşuna yıkamıştım.

Yanımdaki diğer sandalyeye oturdu o da, gözleri kısaca durumun ne halde olduğunu tarıyordu. Boştaki elimle omzunu hafifçe dürttüm, böylece direkt bana dönmüştü. Gözlerimle iki eliyle kavradığı şampuanı işaret ettim. Ne demek istediğimi ben demeden anlayıp şampuanın kapağını açmıştı.

"Mührüne dikkat et," diye mırıldandım onu uyarmak amacıyla. "Kötü bir durumda. Şampuan yakabilir."

O an aklıma Taehyung'un benim yüzümden zaten kötü haldeki mühürlere alışkın olduğu geldi, acıyabileceğini biliyor olmalıydı. Bu bir anlığına duraksamama, dudaklarımı birbirine bastırmama sebep oldu. Bakışlarımı tedirgence üzerinden çekip tekrar Jimin'in mührüne getirdim. Taehyung herhangi bir tepki vermemişti.

Gerginlikten kurtulmak için kafamı sağa sola salladım hızlıca. Ardından işaret parmağıma biraz krem alıp Jimin'in göğsüne götürdüm. Neredeyse karın kaslarına kadar mosmordu mühür çevresi.

Kremi Jimin'in tenine mümkün olan en nazik ve hafif şekilde yedirirken, Taehyung da onun saçlarıyla uğraşıyordu dikkatle. Biz büyük bir özveri içerisinde çalışırken Jimin'den ne tek bir söz, ne de bir can acıma belirtisi geliyordu. Haliyle, üçümüz de oldukça sessizdik.

HatedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin