Hated

3. Kulaklık

Kafam bu sıralar oldukça karışıktı, her zaman vurdumduymaz olan kurdum bile garip hissediyordu.

Geldiğimiz aptal tatil köyünde geçirdiğimiz üçüncü gündeydik ve ben eğlenmek yerine çoğu zaman uzun uzun düşünüyordum. Manik dönemimde olmama rağmen depresif davranmam, cidden garipti. Anlaşılan durgun tavırlarımı garipseyen tek kişi ben değildim ki Jimin, Jin ve Hoseok sürekli saçma bahanelerle beni mutlu etmeye çalışıyorlardı. Ve Taehyung.. geçen gün bana bir kurbağa aldı.. kafamı dağıtmam için...

Kurbağa zehirli çıktı falan... Kurbağayı sevdiği için Hoseok zehirlendi.. ambulansla hastaneye kaldırıldı... Bu kurbağa türünün ülkemizde yasak olduğunu öğrendik.. Taehyung'un bunu aldığı yer yasadışı hayvan ticareti yapıyormuş.. para cezası yedik... magazinlerde konuşuluyoruz: "KIM TAEHYUNG, 21. YÜZYIL DELTASI, YASADIŞI HAYVAN KAÇAKÇILIĞI YAPARKEN YAKALANDI!"

Güzel anılar biriktiriyoruz yine.

Dün gece olanlar nedeniyle ben, Jin ve Yoongi hariç herkes hastanedeydi. Bizim kızgınlıktaki Yoongi'ye bakmamız gerekiyordu, tek başına kalması onun için tehlikeli olurdu. Ahh, yine herkese yardım eden melek ben...

"Hayır, Bayan Jung. Hoseok gayet iyi, yani sanırım." Kararsız kaldığımı fark eden Jin çaktırmamaya çalışarak ve gülerek kontrolü eline aldı, "İyi iyi, Kook şaka yapıyor işte her zamanki gibi bilirsiniz." Karşıdaki ekrandan gözüken ebeveynlerimiz ile samimiyetsiz bir gülüşmenin içine girdiğimizde soğuk soğuk terliyorduk ikimiz de. Hoseok kesinlikle iyi değildi, aldığı zehirden midir yoksa ilaçlardan mıdır nedir saçma sapan davranıyordu. Ağzından sürekli salyaları akıyordu ve halisinasyonlar görüyordu. Neyse ki bu sabah panzehiri vermişlerdi de az önce arayan Jimin her şeyin yolunda olduğunu söylemişti.

Haberleri, bizden değil de magazinlerden duyan ebeveynlerimiz merak edip görüntülü bir şekilde aramışlardı ve durumu anlatıyorduk işte. Bay ve Bayan Jung çok endişelenmişlerdi, iki saattir Hoseok'un iyi olup olmadığını tekrar tekrar sorup duruyorlardı. "Ah," diyerek gülmesini durdurdu ve gülümseyerek derin bir nefes aldı Bayan Jung. Çok tatlı bir alfa kadındı. "Yoongi nasıl bakalım? İyi, değil mi?"

Ağzımı açıp Yoongi'nin oldukça iyi olduğundan bahsedecektim ki üst kattan düşme, kırılma sesleri gelmişti. "Yeter artık biri beni siksin!" Yoongi'nin bağırışı kulaklarımıza dolduğunda onun sesini bastırmaya çalıştık gülerek. "Hahaha, Televizyon açık kalmış Bayan Jung! Hahaha!"

Hep anıydı bunlar.

O da garip bir şekilde güldü. "Sanırım iki televizyon var, biri arkanızda ve kapalı da." Yüzümdeki sahte gülüş yavaş yavaş solarken çaktırmadan arkamda olduğunu unuttuğum kapalı televizyona baktım. "Ahaha, evet.." dedim sesimi neşeli çıkarmaya çalışarak. "İki televizyon var, arkadaki bozuk da, sabah yenisini getirdiler."

"Siz neler izliyorsunuz öyle," dedi o da gülmeyi kesip kaşlarını çaktıktan sonra. "Tivibu aile kanalında olmadığınızdan eminim. Porno demeyin çüklerinizi keserim sizin."

"Ne pornosu, biz hiç öyle şey yapar mıyız, çok ayıp.." benzeri şeyler mırıldanırken biz, Yoongi'nin sesi duyuldu yine. "Kook! Pornhub'da yüzüncü sayfaya geldim, güzel şeyler yok, link yollasana bana!"

Pekala.. kafanızda kızgınlığa giren bir omeganın yaptığı bu şey oldukça normal gelebilir ama aslında hiç de normal bir şey değil. Omegalar, bekar omegalar, kızgınlığa girdiklerinde oldukça bitkin hissederler hatta yataktan kalkacak halleri bile kalmaz çünkü kurtlarının eşlenmek istediği kurt henüz ortaya çıkmadığı için azgınlık gösterebilecekleri kimse yoktur. Ama Yoongi'nin kızgınlığı, henüz eşini seçememiş bir kurda göre fazlasıyla anormaldi ve kontrolden çıkmıştı. Endişelenmiyor değildik.