İyi okumalar!!
Hastanede geçen bir gecenin o gelmek bilmeyen sabahında, Jimin'in durumunun o kadar da kötü olmadığını öğrenmiştik. Bu hepimizin içini rahatlatırken Yoongi'nin kendini sinirden yerlere vurmasına sebep olmuştu. Küfür edip duruyor, Jimin'den ne kadar da çok nefret ettiğinden bahsediyordu.
Jimin'in de mühründeki kanamayı Yoongi'nin feromonlarını kullanarak durdurmuşlardı. Bay Min'in anlattığına göre en kısa sürede çiftleşmeleri ve mühürlerini tamamlamaları gerekiyordu. Yoongi'nin nasıl olur da Jimin'i mühürleyebildiği ise hala gizemini koruyan bir konuydu.
Dürüst olmak gerekirse bu ikisinin çiftleştiğini düşünmek çok garipti. Eninde sonunda aşık olacaklardı, ama bu birden bire olabilecek bir durum olmadığından hala birbirlerinden tertemiz nefret ediyorlardı. Eğer sevişirlerse birinin veya ikisinin birden cesedinin çıkması muhtemeldi.
Hadi size küçük bir sır vereyim.
Bay Min bize geldi ve küçük bir plandan bahsetti, biraz kurnazca olduğunu ama yapması gerektiğini anlattı. Oğlunun bir alfa kadar baskın omega kurdunun farkındaydı, bu yüzden birkaç ilaçla gerçekleşmesine bir ay olan Jimin'in kızgınlığını erkene alacaktı. Jimin'in kızgınlığı da Yoongi'nin omega kurdunun pasifleşmesine sebep olacaktı. Yoongi ile Jimin'in hoşuna gitmeyecek, zekice bir plandı.
Ama aramızda tamam mı, Yoongi ile Jimin'e çaktırmayın.
Yürümeye bile üşendiğim o aşırı depresif günlerimden birindeydim. Yerimden kalkmaya bile tenezzül etmediğimden zorla Taehyung'un kucağında geziyordum. Geriye düşmüş başımdan dolayı saçlarım yüzümü açıkta bırakmıştı, ayrıca tüm dünyayı tersten görüyordum. Konuşmaya bile gerek yoktu bugün sanki, nefes almak bile gereksizdi.
Bedenim hafif sallanırken boş bakışlarımı öylece yere odaklamıştım, bu durum Taehyung'un canını sıkmış olmalı ki ikide bir oflayıp duruyordu. Ne olurdu da karadelik, gezegeni içine çekseydi sanki. Eninde sonunda ölecektik zaten, neden boş boş yaşıyorduk? Kefen giyip yerin altına gömülmek istiyordum, böcekler falan da bedenimi kemirirlerdi belki.
Ah, şu dünyaya taş olarak gelmek vardı...
Hastanenin hemen ardından Yoongi ile Jimin kendi evlerine, dinlenmeye gitmişlerdi. Biz de dağılmış, Hoseok'un evinde güzelce uyuyacaktık ki site görevlisi aramış, tadilatın bittiğini ve gelebileceğimizi söylemişti.
Başlamasına iki gün kalmış olan kızgınlığımı Hoseok'un evinde geçirmek istemediğimden direkt olarak evime gitme kararı almıştım. Her boka burnunu sokan Orospu Taehyung da benimleydi elbette, sözde dairemi temizlememe yardım edecekti. Biliyordum ki ben küfür ede ede evi hallederken arkaya oturmuş bedenimi kesecekti. Yardım etmek bahanesi ile arkadan dayayıp duracaktı, çaktırmadan ellemeye çalışacaktı vesaire...
Azgın bir Taehyung ile başa çıkmak cidden zordu.
Taehyung'un kucağında öylece boş boş bakınmaya devam ederken birkaç komşunun pencerelerden bizi gözetlediğini fark edebiliyordum. Durumu çoktan anlamış olmaları gerekiyordu çünkü ne zaman yan yana olsak gözlerimiz renk değiştiriyordu. 21. Yüzyıl vitası olmak oldukça havalıydı doğrusu, bunu sonuna kadar kullanacaktım. Bizi inceleyenler arasında o çok sinir olduğum Bayan Ahn da vardı. Bu yüzden sırf inadına aşağıya sarkmış kollarımı Taehyung'un boynuna doladım ve başımı da göğsüne yasladım. "Şimdi sana sanki çok güzel bir şey söylemişim gibi davran." dedim ardından da fısıldayarak. Tüm amacım beni aptal alfa oğluna yapmaya çalışan Bayan Ahn'a gününü göstetmekti.
Her ne kadar kendisine sürekli gerizekalı, aptal ve saire desem de görmezden gelinemeyecek bir zeka katsayına sahip Taehyung istifini bozmamış ve iletişim sanatları okumasının verdiği oyunculuk bilgisiyle sıcak bir gülümseme sunmuştu. İçimden şaşırdığını ele vermemiş olmasına karşılık şükür sunarken başımın üstünde hissettiğim öpücük öylece kalmama sebep olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hated
Fanfiction"Bizim nefretimiz bir şaheser." Taehyung ve Jeongguk aralarında daima bir rekabet olan çocukluk arkadaşlarıdır. Paylaştıkları bu özel bağa 'nefret' adını veren ikilinin türlerinin açıklanması ise büyük bir çelişki oluşturur çünkü yüz yılda bir gelen...