Hated

15. Bombalar

JEONGGUKUN HİSLERİNİ YANSITAMADIĞIMI DÜŞÜNÜYORUM BU BÖLÜM LÜTFEN ÇOCUĞUMA KIZMAYIN😭 ileride vallahi daha iyi anlayacaksınız onu!!

Bayramınız kutlu olsun bu arada

İYİ OKUMALAR

Curcuna? Evet, şu anki durumu tanımlayan kelime tam olarak bu.

Neden mi? Basit. Hadi dairemin koridorlarında ağır adımlar ile ilerleyin ve hemen karşıda bulunan yatak odama bir göz atın. Yatağımın üzerinde flörtleşen Yeonjun ve Soobin ikilisini kolaylıkla fark edebilirsiniz. Onların hemen yanında Yugyeom var, lanet temizlik takıntısının getirisi olarak temizlik yapmakla meşgul. Yugyeom'un dibinde ise Hoseok var, çeşitli bahaneler ile Yugyeom'a yardım etmeye çalışıyor. Şimdi kafanızı yavaşça arkaya çevirin ve çalışma masamın önünde kavga eden Yoongi ile Jimin çiftini inceleyin. Eğer birazcık kulak verirseniz tartışma sebebinin yatakta kimin üstte olacağı konusunda olduğunu anlayabilirsiniz. Ah, cidden...

Yavaşça yatak odamdan çıkın ve mutfağa ilerleyin. Mutfaktaki masamda oturan Bayan Min yeni çekilen +18 filmini inceliyor, Bay Min hemen yanında, elinde birkaç dosya var. Öte yandan Bayan Park ve Bay Park yemek yapmakla meşguller. Namjoon'un babaları masanın diğer tarafında oturuyorlar, Jin'in anneleri ile derin bir sohbet içerisindeler. Anne ve babalarından bahsetmişken Namjoon ile Jin de banyodalar, ne yaptıklarından bahsetmek istemiyorum, ne ara eş olmaya bu kadar çabuk alıştılar onu da bilmiyorum, yani boş verin onları.

Salonda ise çok daha farklı bir manzara var. Müstakbel kayınvalidem ve kayınpederimin oturmakta oldukları koltuğun hemen yanındaki diğer koltukta boylu boyunca Taehyung yatıyor, derin bir uykuda. Bay Jung ve Bayan Jung da Taehyung'un anne babası ile sohbet içerisindeler. Tekli koltuklardan birinde Taehyun duruyor, diğer bir şekilde Yeonjun ve Soobin'in çok yakın arkadaşı, aynı zamanda benim fanboyum. Evet, fanboyum var.

Ben nerede miyim? Diğer tekli koltukta elbette. Hayattan bezmiş şekilde bakışlarımı salonumda gezdiriyorum. Kızgınlıktan çıkalı bir gün bile olmamıştı, neden rahat bırakmıyorlardı beni? Tüm tanıdıklar gelmek zorunda mıydı? Benim günahım neydi? Zaten şu an soğuk nevaleden farkım yoktu, moralimin hiç bu kadar kötü olduğunu hatırlamıyordum.

"Hyung!" Taehyun'un neşeli sesi beni düşüncelerimden ayırırken kafamı iki yana salladım ve soran bakışlarımı ona çevirdim. Yüzünde o her zamanki bana hayran olduğunu fazlasıyla belli eden ifade vardı. "Vita olmak nasıl bir his? Eminim ki çok güzeldir!"

"Bok gibi."

"Taehyung Hyung ile nasıl eş olacaksınız? Sizi böyle hayal etmek çok zor biliyor musun Hyung. Daha geçen yıl buz pateni öğrenirken patenin bıçaklarını Taehyung Hyung'un bacağına geçiriyordun. Hatta sonra da Taehyung Hyung sana çelme taktı ve tüm pist boyunca kaydın, bu yüzden de kafanı duvara çarpmıştın. Hastanede de bir sürü dikiş atmışlardı senin kafanla onun bacağına. Sizden nasıl eş olabilir ki? Hyung, Taehyung Hyung'u öldürmezsin değil mi? Yani seni çok çok çok seviyorum ama Taehyung Hyung'a bir şey olsun istemem Hyung! Hyung, şimdi sen 21. Yüzyıl Vita'sı mısın cidden, çok havalı bu, Hyung..."

Onu görmezden gelip sorularına kulaklarımı tamamen kapattım ve yanımdaki ikili koltukta uyuyan Taehyung'u izlemeye başladım. Salgılamaya alışık olmadığı o ağır feromonları fazlasıyla uzun süre salgılamak zorunda kaldığı için doğal olarak yorgundu. Dediğine göre kızgınlığım biter bitmez feromon salgılamayı kesmişti. Kendime geldiğimde ise çoktan horlamaya başlamıştı. Fırsat düşüncesi ile yerimde kıpırdanıp oturuşumu dikleştirdim ve dudaklarımı birbirine bastırdım istemsizce. Ters de tepebilirdi ama azıcık eğlenceden zarar gelmezdi değil mi? Şu anki can sıkıntımı atabilecek en iyi şey onunla uğraşmak olmalıydı.