Sahilde yürümeye başladık. Kumlara vuran güneş geri çekilirken gözlüğümü tişörtümün önüne astım. Hava rüzgarlı olduğu için kumlar uçuşup kolumuza çarpıyordu. Biraz daha yürüdükten sonra hafifçe boğazını temizledi ve konuşmaya başladı.
“Biliyor musun..?”
"Son istediğim şey senin kırılman, üzülmen, ağlamandı. Ama istemediğim ne varsa hepsini üçlü kombo yapıp gerçekleştirdim. Öncelikle bu üst düzey salaklığım için senden özür dilerim.” Ciddi olmaktan çok daha yumuşak bir tavırla söylemişti. Bu tavrın ardından biraz daha ciddileşti.
“Ama söylediğim hiçbir şeyde yanlışlık yoktu, bunu bilmeni istiyorum. Harfi harfine doğruydu, sana karşı bir şeyler hissediyorum. Bir şey değil, çok şey. Ama bunlar sana zarar verecekse ki veriyor, kendimi geriye çekmeye çalışacağım. Çünkü ne zaman seni üzgün görsem ben daha üzgün oluyorum, daha çok yıpranıyorum.”
“Hep bundan korkmuştum, sevdiğim birine zarar vermekten, onu incitmekten korkmuştum. İnsanın en korktuğu başına gelirmiş, doğruymuş. İnan bu benim için çok, çok derin bir konu."
"Yaşadığım şeyler bende travma etkisi yarattı, görmemem gereken çok çirkin şeylere maruz kaldım. Babamın anneme olan tavırları, o evden kaçmak için çocuk başıma kurduğum planları hatırlıyorum, hayatımı nasıl etkilediğini görüyorum.”
Anlattıklarını dinlerken insanın içi sızlıyordu, belli ki kötü şeyler yaşamıştı. Belki de ondan bu kadar hayat doluydu. Her ne kadar onun mutluluğunu gölgeleyen etkenler olsa da o daima gülmeyi tercih ediyordu.
"Ama hayat başka türlüsünü öğretmedi ki bana, hep geçmişim yanı başımdaydı, arkamda bırakmaya çalıştıkça aklımda kaldı.”
“Kendime verdiğim kaç söz havada kaldı bilmiyorum, bazen yalpaladığım her saniye o iğrençliklerle dolu evde gibi hissediyorum kendimi, dünyam oraya sınırlıymış, hep orda kalacakmışım gibi geliyor. Annemin çığlıkları, evden kaçışı, bir canavarla baş başa kalmanın içime işleme ihtimali, ölmekten de kötü içimde. Gerçekten, amacım seni üzmek değil Aylin, ben seni seviyorum, üzmek istemiyorum. Sevgim sana zarar versin istemiyorum.” Dolan gözlerini birkaç kez kırptı.
“Bunlara rağmen beni güzelleştiren, kusursuz hisleri benimsedim her zaman, bunlara tutundum. Yanlış anlama bunları beni sev diye söylemiyorum, sadece o gün seni o şekilde ağlattığım için kendimden nefret ediyorum. ”
“Hayır.” dedim güçlükle. “Sen kötü biri değilsin Emre, her şeyin yanında biz arkadaşız. Beni kırmak istemediğini biliyorum, gerçekten sorun değil. Sen iyi birisin, güzel bir kalbe sahipsin. Senin hayatın ve karakterin o evin çok ötesinde. Seni hiçbir zaman bu şekilde biri olduğuna inanmadım, için rahat olsun, hiçbir zaman da o canavar olmayacağına eminim.”
Duraksayıp devam etim. "Ama o konuya gelirsek, sana karşılık veremem.”
“Neden?” dedi meraklı gözlerle. Ufak bir umut kırıntısı ararcasına bakıyordu, sanki hemen ona tutunacakmışcasına bir tavrı vardı. Ona cevap veremezken kendi kendini cevapladı.
“Çünkü o var, değil mi?” dedi burukça. Gözlerimi kaçırıp başımı önüme eğdim, yine bu konuya gelmiştik. Yine anlamsız bir gerginlik oluşmuştu. “Cevaplamana gerek yok, bakışların bile veriyor cevabını.”
“Bunun beni üzmesi gerekli mi onu bile bilmiyorum."
“Bazen düşünüyorum, en azından deneyebilirdin Aylin, deneyebilirdik. Belki birimizin sevgisi öbürümüze iyi gelirdi, iyileşirdik. Ama onun seni tüm her şeyinle seveceğine inanıyor musun? Güzel olmanın yanında hatalarınla seveceğine inanıyor musun?”
“İnanmıyor olsam bile bu hiçbir şey değiştirmeyecek.” dedim usulca.
“Ben sadece senin mutlu olmanı istiyorum, dediğim gibi… Başka bir amacım yok. Neyse uzattıkça seni daha fazla sıkmak istemiyorum ve bu konuyu burada kapatıyorum. Beni dinlediğin için teşekkürler, şu sıralar anlaşılmak pek rastladığım bir durum değil.”
“Rica ederim.” deyip ayaklandım ve otele yöneldim, gece buluşacağımız saate az kalmıştı ve hazırlanmalıydım. Emre ise… O Kısmım hala biraz karışık ve ne yapacağını bilemez haldeydi. Ama ona karşı dürüst davranmıştım, her zaman ne hissettiysem tüm samimiyetimle söylemiştim.
“Aylin.” Arkamı döndüm. “Unutma, biz hala arkadaşız.” Söylediğine karşılık içim biraz daha rahatlarken kafamı salladım. “Arkadaşız.”
<3
Bölüm sonu.
Kısa olsa da bunun ayrı bir bölüm olmasını istedim:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anılarda Saklanmışız
General FictionKaç anıda vardık biz? Kaçında saklanıyordu tebessümlerimiz? "Şu satılık afişi olan binayı görüyor musun? Karşısındaki bankı, bankın yanındaki ağacı, önündeki bakkalı, mavi renkli sokak lambasını... İşte bunlara dikkat et. Çünkü bu nesneleri özel kıl...