4.Bölüm: 🚭

31 14 2
                                    

Medya:Emre

🚬🚬🚬🚬🚬🚭🚭🚭🚭🚭

Birazdan çekimler başlayacaktı. Üstüme rol gereği okul kıyafeti giymiştim. Eda karakterini en iyi şekilde canlandırcaktım. Aslında bu rol belki de yapabileceğimin üstündeydi. Çünkü karakterlere, döneme yabancıydım. Karakterin hakkını veremeyeceğimden ne kadar korksam da zaman geçtikçe uyum sağlayabildiğimi gördüm. Eda olmak hoşuma gidiyordu, ne kadar bir oyundan ibaret olsa da karakterime oldukça bağlanmıştım. Aramızda farklı bir bağ vardı, Eda benim için diğer tüm karakterlerden farklıydı. O benim unutmak istemediğim yanımı yaşıyordu. Ben de onu yaşatıyordum. Beraber yaşıyorduk işte, zaman geçtikçe büyüyorduk.

Başlamadan tek başıma oturmaktan sıkıldığım için içeriye konuşmak için Emre'nin yanına gittim. Kapıyı araladığımda gördüğüm görüntü tahmin ettiğimin çok daha ters yönündeydi. "Emre, iyi misin?" Genelde pozitifliğiyle bizi güldürmeye çalışan çocuk şu anda iyi görünmüyordu. Göz altları hafif morumsu bir tona bürünmüştü. Baktığı telefon ekranından gözünü ayırmıyordu. Duyması için sorumu tekrarladım. "Emre!" Gözlerini ekrandan ayırıp bana çevirdi. "İyi misin?" Yüzüne yalandan olduğu belirgin olan hafif bir tebessüm yerleştirdi. "Normal, sen?" Kaşlarımı çattım. "Sen boşver beni. Eğer anlatmak istersen, dinlerim. Hatta dinleyeceğim, dökül." Kafasını iki yana salladı."Boşver Aylin. Çekimler başlıyor, gecikmeyelim." Bu çok mantıklı bir bahaneydi ama benden kaçamazdı. "Şu an gidiyor olabiliriz ama çekimlerden sonra her şeyi anlatıyorsun. Söz mü?" Pes ederek kafasını salladı. "Tamam. Söz."

Çekim alanına yaklaştıktan sonra Suzan tekrar saçımı düzeltti. "Şunu kaç spreyle tutturdum, nasıl bozmayı başarıyorsun anlayamıyorum." Hafifçe güldüm. "Vallahi ben de anlamıyorum nasıl bozuluyor." Saçımla uğraşı bitince her şey hazırdı, tek başlamak kalmıştı.

3

2

1

"Şimdi!"

🎬

Okul çıkışı boş bir sokakta yürüyordum, Eda bugün biraz dalgındı, kafası karışmıştı. Adımlarımı yavaşça ilerlettim, güneşin bedenimi ele geçirmesine izin verdim. "Eda!" diye bağırdı Murat. Duymamış gibi yaptım, ona kızgın olmam gerekiyordu. "Eda, lütfen buraya bak!" Yine yürümeye devam ettim. En sonda bir el kolumu sıkıca tuttu. "Bırak Murat." dedim sakince. Ama o durmadı, onu dinlemem için yalvarırcasına bakıyordu. "Sadece biraz, dinle." İçim el vermezcesine durdum ve Murat'a o doğru döndüm. Bu hareketimden cesaret alarak konuşmaya başladı."Bak." dedi derin bir nefes alarak. "Sevmek, yalnızca dünyada aldığımız yaşlarla gelişecek bir şey değil, inan bana. Bana inanmasan da geçmişimize inan Aylin."- "KESTİK!"

🎬

Anıl yanlışlıkla Eda yerine Aylin deyince son repliği baştan çekmek zorunda kalmıştık.

Set bitince yandaki sandalyeye attım kendimi. Anıl'da yan tarafıma oturmuştu.

"Bu senaryo, uzun zamandır oynadığım en iyi senaryo." Gülerek kafasını çevirdi.

" Gülerek kafasını çevirdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Anılarda SaklanmışızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin