Gözyaşlarımı durdurmaya çalışırken inatla daha da fazla akıyordu. Beynime tarif edilemeyecek kadar yoğun bir uğultu hakimdi. Elimde onun günlüğü vardı, açsam da okuyamıyordum. Gözyaşlarım yüzünden öyle buğulanmıştı ki etrafım, zorlanıyordum.
O öylesine içtendi ki, öylesine güzel seviyordu ki ben bu sevgiyi tam kalbimde, beynim içerisinde bile hissedebiliyordum. Hani olur da üstünüzden tır geçmiş gibi hissedersiniz, bir kamyonun ağırlığı altında eziliyormuşçasına can çekişir içiniz, böyleydim.
Ayağa kalkıp yüzümü yıkamaya gittim. Bir süre aynanın önünde ağlamaktan şişmiş gözlerime baktım ve yüzüme bir avuç suyu çarptım.
“Her şey güzel olacak.” diye tekrarladım içimden. Ardından içeri girip Anıl’ın günlüğünü okumaya başladım.
2015 tarihine aitti.
23 Ekim 2015
Bir ay oldu.
Sen gideli bir ay oldu. Bende değişen hiçbir şey yok, seni bekliyorum. Geri dön. Bizim hayal ettiğimiz bir hayat verken kim bilebilirdi elimde kağıt kalemle hayatımın en kötü gününü yazacağımı? Geri dön Aylin, geri dön.
23 Kasım 2015
Bir ay daha geçti sensiz. Sadece bu yıla beraber gireceğimizi hissediyorum, içimde bir his bunun doğru olduğuna inandırıyor beni. Sen de hislerimin hep doğru çıktığını iddia ediyordun, gel artık.
1 Aralık 2015
Annemler kafayı yediğimi düşünüyorlar, zorla bir psikolog ayarladılar. Senin geri gelmeyeceğini, gittiğini söylediler. Kesinlikle inanmadım onlara, kabul etmedim. Beni asla anlamıyorlar. İnanabiliyor musun? Kimse ne hissettiğimi anlamıyor. Hevesten ibaretmiş gibi nitelendiriyorlar seni, o kadar öfkeliyim ki onlara. Ama biliyorum, biz yeni yıla beraber gireceğiz. Döneceksin.
Dönmemiştim.
O beni bu denli beklerken ben farkında bile olmadan bambaşka bir hayatı yaşıyordum. İçim öylesine acımıştı ki, altı yıl önceye ışınlanıp ona seslenmek istedim. Zamanı geri almak istedim.
Yapamadım.
23 Aralık 2015
Canım yanıyor, evin içinde adın geçince canım yanıyor. İçimde delicesine kopan fırtınaları susturmak çok güç, her geçen gün daha da mutsuzum. Yeni yıla az kaldı, gelmemen beni endişelendiriyor. Annemlere yeni yıla kadar gelmezsen psikoloğa o zaman gideceğimi söyledim.
31 Aralık 2015
Saat 00:00 olmasına üç dakika kaldı, ve sen gelmedin. Tüm umutlarım beni terk ediyor gibi hissediyorum, yapayalnız kaldım. Sana kızgın hissedemiyorum, özlemim gölgeliyor her şeyi. Belki de dönmeyeceksin. Benden buraya kadar. Psikoloğu kabul ettiğimi söylemek zorundayım.
7 Ocak 2016
Bugün ilk psikolog seansına gittim. Ful seni anlattım. Sıra arkadaşım ve hoşlandığım kişi olduğunu söyledim. Yani ben bence aşık falanım ama annemler gibi o kadının da küçümsemesini kaldıramazdım. Mazallah olay falan çıkacak.
10 Ocak 2016
Bugün bakkal abiden cips almaya gittim, ikimizin de favori cipsini:) Gittiğimde bana seni sordu, epeydir görmediğini söyledi.
Belki de dönmeyeceksin.
23 Şubat 2016
Dönüşünden umudumu yitirdim. Sadece iyi olduğunu bilsem yeter.
Bir süre yazmamıştı.
15 Mayıs 2016
Yine hava almaya çıkarken sizin evin önünde buldum kendimi, satılık afişi asmışlardı. Altındaki telefon numarasını görünce direkt aradım. Baban çıktı. Kendimi tanıtıp seni sorduğumda yüzüme kapattı. Yeni bir hat aldım, bir kere daha aradım. O numaradan da engelledi. Beni istemediğini, unuttuğunu söyledi. Ama ona inanmıyorum. Bir şeyler var, biliyorum. Seni benden alan bir şeyler var ve ben onları bulacağım.
Öfkeyle ellerimi yumruk haline getirdim.
Babamı asla affetmeyecektim.
23 Eylül 2016
Bir yıl oldu. Annemleri deli olmadığıma ikna edebildim. Psikoloğu bıraktım, onu da deli olmadığıma ikna edebildim. Son bir aydır ölü modumdan çıkıp yaşamaya çalışıyorum. Annemler bunda çok yardımcı oldu, kendi çaplarında haklıydılar. Onlara böyle davranılmasını hak etmiyorlar. Ben de son zamanlar en iyi bildiğim işi yapıyorum. Numaradan mutluymuş gibi davranıyorum. Geçen gün ne olmak istediğimi düşününce de buna karar verdim, rol yapmak, oyuncu olmak. Eğitimlerini almaya haftaya pazartesi başlayacağım. Ve söylemek bir şey değiştirmeyecek ama seni çok özlüyorum.
Zaman atlamaları hızlanmıştı.
9 Ekim 2017
Uzun zamandır buraya yazı yazmıyorum çünkü mutlu şeyler yazmak istiyorum sana ama olmuyor işte. Neyse, bu sefer kesinlikle mutlu şeyler yazacağım. Eminem yeni albüm çıkarttı. Başım ağrıyor, sabahtan beri her saniyesini dinleyip sen hangilerini seversin diye düşündüm. Kesinlikle en çok In your Head'i severdin. Çünkü The Cranberries’i benden bile çok seviyorsun. Şu an bunu öğrendikten sonra heyecandan ellerini saçlarına götürdüğünü hissedebiliyorum. Sanki yanıbaşımdasın.
8 Ağustos 2018
Doğum günün kutlu olsun, iyi ki varsın.
23 Eylül 2019
Bugün bir yazı okudum, gittiğin gün olması tesadüfü çok etkiledi beni. Sevdiklerimizi içimizde farklı bir yere koyduğumuz için daha çok benimsiyormuşuz, onları kendi benliğimize dahil ediyormuşuz. Bunun kötü yanı ne biliyor musun? Onlar gidince, bizi bir şekilde bırakınca kaybettiğimiz sadece bir kişi olmuyormuş. Kendi benliğimizi de kaybediyormuşuz. İçimizdeki sevgiyi, benliğimizi oluşturan temelleri sarsıyormuşuz aslında. Ondanmış bu sinirimiz, bu öfkemiz, nedeni bilinmeksizin içimizde oluşan kırgınlık bu yüzdenmiş. Yeri dolmayacak bir boşluk için öfkeleniyormuşuz. Ne saçma değil mi? İnsanların unutmak olarak bahsettiği şey, unutmaya çalıştıkça daha da büyüyor içimizde.
23 Eylül 2020
Eğitimimi tamamladım. İstanbul’a geldim güzel bir yer. Gelecek yıl yeni bir projeye başlamayı düşünüyorum. İzmir’i terk etmek kolay olmadı, benim için hep özel olacak. Ama mutluluğu bulamadıktan sonra her yer yalan, her şehir boş. Son yıllarda mutluyum, kariyerim yolunda gidiyor. Hayatıma hiçbir kadın girmedi, çünkü hala hazır değilim. Çünkü hala sen varsın diyemiyorum, bu cümleyi söyleyince kendimi aptal gibi hissediyorum. O yüzden hazır değilim.
19 Nisan 2021
Seni buldum:)
Sondaki cümleye karşı yüzümde beliren gülümsemeyle onu bulduğum için mutluluktan, geç bulduğum için üzüntüden ağlamaya başladım.
Günlük burada bitiyordu. Hayat… Hayat nasıl bu kadar acımasız olabilirdi? Bunca acımasızlığın karşısında bunca tesadüf vererek tüm durumu eşitlemeye mi çalışıyordu?
Çünkü biz, birbirimize geç kalmıştık.
Elimdeki günlüğe sımsıkı sarılıp yastığa kafamı gömdüm. Arkadaki şarkı hislerimi tercüme ediyordu.
“Gitsem buralardan
Arkama bile bakmadan
Senden tek isteğim
Anılarımızı saklaman
Sevmeyi unutma
Sen güzel seversin
Olmadı diye tanrıya
İsyan edemezsin”<3<3<3<3<3<3
Bölüm sonu.
Onların şarkısı💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anılarda Saklanmışız
General FictionKaç anıda vardık biz? Kaçında saklanıyordu tebessümlerimiz? "Şu satılık afişi olan binayı görüyor musun? Karşısındaki bankı, bankın yanındaki ağacı, önündeki bakkalı, mavi renkli sokak lambasını... İşte bunlara dikkat et. Çünkü bu nesneleri özel kıl...